AB zirvesinde sağlanan uzlaşmayla Türkiye'nin Ankara Anlaşması'nı AB'nin yeni 10 üyesini kapsayacak şekilde genişletme vaadi, Yunan basını tarafından, "Atina ile Lefkoşa'nın (Kıbrıs Rum kesimi) hedeflerine ulaştıkları'' şeklinde değerlendirildi
Atina'da yayımlanan Katimerini gazetesi, "AB-Türkiye uzlaşması: Kıbrıs 2005'de dolaylı olarak tanınıyor'' başlıklı haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, zirve sonuç bildirisine yazılı olarak giren bu konuda yükümlülük altına girdiğini savundu.
Gazete, "uzun ve güç pazarlık'' sonucu 25'lerin Türkiye'ye tarih verilmesi yönünde anlaştıklarını, ancak bunun Türkiye'nin gümrük birliği protokolü çerçevesinde "Kıbrıs''ı (Rum kesimi) tanımayı kabul etmesiyle mümkün olduğunu öne sürdü.
Katimerini, gelişmelerin gerek Yunan, gerekse Rum tarafını tatmin ettiğini de vurguladı. "Türkiye Lefkoşa üzerinden AB'de'' başlığını kullanan To Vima, "sert pazarlık ve konulan zor şartlardan sonra, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi AB'ye giden trene bindirmeyi başardığı, ancak Türk treninin Lefkoşa durağına uğramak zorunda olduğu'' değerlendirmesini yaptı.
To Vima, "Kıbrıs'' tanınmadığı takdirde müzakerelerin başlamayacağını vurguladığı haberinde, "Erdoğan'ın gümrük birliği protokolünü imzalamayı kabul ederek geri adım attığını'' savundu.
"Her şey tamam. Ankara istediğini aldı, Atina ile Lefkoşa hedeflerine vardılar. AB müzakere tarihi verdi, ama sonrasında Türkiye'yi kabul edeceğine yönelik garanti vermedi. Amerika gayretlerinin ürün verdiğini gördü'' diyen To Vima, Atina ve Kıbrıs Rum Yönetimi'ne, 10 yıl devam etmesi beklenen müzakereler sırasında zamanı değerlendirerek, Ankara ile aralarında sorunları halletmesi tavsiyesinde bulundu.
To Vima, yapılan düzenlemeler nedeniyle "İstemeyenin Türkler giremez diyebileceğini'', bu nedenle 10 yıl sonra Brüksel'in kapılarının Türkiye'ye tamamen kapanabileceğini savundu.
Atina'da yayımlanan Katimerini gazetesi, "AB-Türkiye uzlaşması: Kıbrıs 2005'de dolaylı olarak tanınıyor'' başlıklı haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, zirve sonuç bildirisine yazılı olarak giren bu konuda yükümlülük altına girdiğini savundu.
Gazete, "uzun ve güç pazarlık'' sonucu 25'lerin Türkiye'ye tarih verilmesi yönünde anlaştıklarını, ancak bunun Türkiye'nin gümrük birliği protokolü çerçevesinde "Kıbrıs''ı (Rum kesimi) tanımayı kabul etmesiyle mümkün olduğunu öne sürdü.
Katimerini, gelişmelerin gerek Yunan, gerekse Rum tarafını tatmin ettiğini de vurguladı. "Türkiye Lefkoşa üzerinden AB'de'' başlığını kullanan To Vima, "sert pazarlık ve konulan zor şartlardan sonra, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'yi AB'ye giden trene bindirmeyi başardığı, ancak Türk treninin Lefkoşa durağına uğramak zorunda olduğu'' değerlendirmesini yaptı.
To Vima, "Kıbrıs'' tanınmadığı takdirde müzakerelerin başlamayacağını vurguladığı haberinde, "Erdoğan'ın gümrük birliği protokolünü imzalamayı kabul ederek geri adım attığını'' savundu.
"Her şey tamam. Ankara istediğini aldı, Atina ile Lefkoşa hedeflerine vardılar. AB müzakere tarihi verdi, ama sonrasında Türkiye'yi kabul edeceğine yönelik garanti vermedi. Amerika gayretlerinin ürün verdiğini gördü'' diyen To Vima, Atina ve Kıbrıs Rum Yönetimi'ne, 10 yıl devam etmesi beklenen müzakereler sırasında zamanı değerlendirerek, Ankara ile aralarında sorunları halletmesi tavsiyesinde bulundu.
To Vima, yapılan düzenlemeler nedeniyle "İstemeyenin Türkler giremez diyebileceğini'', bu nedenle 10 yıl sonra Brüksel'in kapılarının Türkiye'ye tamamen kapanabileceğini savundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.