Tartışıldı, tartıştık
Diller döküldü, nameler yakıldı
Eleştiriler sertleşti, övgüler yükseldi
Birbirimizle didiştik
Birileri bizi karaladı
Karalananlar aklanmaya çaba sarfetti
Ver-Kurtulcular peydahladı
Statükoculuk yerin dibine sokuldu
"Deragosyonlarımız'' dedik
Kırmızı çizgilere dikkat çektik
Yeni literatür oluşturduk
Birileri, devletine sarıldı
"İlle de bağımsızlık'' dedi
Diğer birileri Rumlar'ı kardeş gördü.
Konferanslar düzenlendi
Brifingler alındı
Gün doldu, günler geçti
Kimileri geri sayım başlattı
Kimileri takvim sarkıttı
Ve geldi çattı Referandum.
Kıbrıs için Kıbrıslı için söylenen söylendi
Ama bitmedi.
Dilden ele geçti hakimiyet
Eller sandığa gidecek.
Talat mı kalacak?
Denktaş mı gidicek?
Kim daha komünist,
Kim daha Müslüman?
Kalan da giden de bizden, bizlerden
Kıbrıs'ı da bizim gördük.
Öyle de görebilecek miyiz?
Kim haklı; kim haksız?
Türkler, Rumlar kaderlerini çizecek.
EVET ya da HAYIR.
"Hayırlısı'' demek, öyle ummak
Umduklarını beklemek.
Kıbrıs o kadar hassas, o kadar da önemsiz.
Bizim ya da başkaları için.
Annan'la başladık
Talat'la, Erdoğan'la vaadettik
Denktaş'la direndik.
Kıbrıs için Kıbrıslı'dan daha çok kafa yorduk.
Ada'da nabızlar tutuldu, anketler havada uçuştu
23 Nisan'da Ulusal Egemenliği kutladık
24 Nisan'da egemenliğimizi halka götürüyoruz
Herkes Kıbrıs için, Türkiye için birşey önerdi.
Kimi tutarlı, kimi yararsız
Kimi gerçekçi, kimi faydasız.
Kıbrıs orada durdukça
Tartışmalar da bitecek görünmüyor.
24 Nisan ne getirirse getirsin
1 Mayıs ne götürürse götürsün.
Kıbrıs gitmedikçe, umudumuz hep canlı kalacak.
Girit'in hafızalarımızda kaldığı gibi.
Diller döküldü, nameler yakıldı
Eleştiriler sertleşti, övgüler yükseldi
Birbirimizle didiştik
Birileri bizi karaladı
Karalananlar aklanmaya çaba sarfetti
Ver-Kurtulcular peydahladı
Statükoculuk yerin dibine sokuldu
"Deragosyonlarımız'' dedik
Kırmızı çizgilere dikkat çektik
Yeni literatür oluşturduk
Birileri, devletine sarıldı
"İlle de bağımsızlık'' dedi
Diğer birileri Rumlar'ı kardeş gördü.
Konferanslar düzenlendi
Brifingler alındı
Gün doldu, günler geçti
Kimileri geri sayım başlattı
Kimileri takvim sarkıttı
Ve geldi çattı Referandum.
Kıbrıs için Kıbrıslı için söylenen söylendi
Ama bitmedi.
Dilden ele geçti hakimiyet
Eller sandığa gidecek.
Talat mı kalacak?
Denktaş mı gidicek?
Kim daha komünist,
Kim daha Müslüman?
Kalan da giden de bizden, bizlerden
Kıbrıs'ı da bizim gördük.
Öyle de görebilecek miyiz?
Kim haklı; kim haksız?
Türkler, Rumlar kaderlerini çizecek.
EVET ya da HAYIR.
"Hayırlısı'' demek, öyle ummak
Umduklarını beklemek.
Kıbrıs o kadar hassas, o kadar da önemsiz.
Bizim ya da başkaları için.
Annan'la başladık
Talat'la, Erdoğan'la vaadettik
Denktaş'la direndik.
Kıbrıs için Kıbrıslı'dan daha çok kafa yorduk.
Ada'da nabızlar tutuldu, anketler havada uçuştu
23 Nisan'da Ulusal Egemenliği kutladık
24 Nisan'da egemenliğimizi halka götürüyoruz
Herkes Kıbrıs için, Türkiye için birşey önerdi.
Kimi tutarlı, kimi yararsız
Kimi gerçekçi, kimi faydasız.
Kıbrıs orada durdukça
Tartışmalar da bitecek görünmüyor.
24 Nisan ne getirirse getirsin
1 Mayıs ne götürürse götürsün.
Kıbrıs gitmedikçe, umudumuz hep canlı kalacak.
Girit'in hafızalarımızda kaldığı gibi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005