Recep T. Erdoğanın düşman ihtiyacı

Sayın Recep T. Erdoğan dikkat ederseniz tüm siyasi hayatını ve özellikle iktidarda bulunduğu son 12 yılını bir şekilde karşısına aldığı düşmanlarıyla mücadele üzerine kurguladı.Recep T. Erdoğan iktidarıyla birlikte uzun yıllar Türk Askerini düşman olarak karşısına aldı ve tabir caizse askere etmediğini bırakmadı. Sonunda millet askerin artık mazlum olduğunu anlamaya başladığında ve asker düşmanlığı para etmediğinde yeni bir düşman icat etti ki o da Cemaat ve Paralel Devlet! Öyle büyük bir düşman ki kendisine 11 yıldır her türlü kötülüğü yaptırtacak, en mahremine kadar dinleyip sızacak kadar tehlikeli ve büyük bir düşman!Tabii ki ara sıcak olarak servis ettiği düşmanlar da oldu yıllardır. Yargı her daim peşini bırakmayan, faiz lobisi günü kurtarmak için arada bir yoklama çektiği, 12 Eylül komutanları seçmenler için müsekkin vazifesini gören, yandaş olmayan medya her türlü kötülüğün kaynağı olan düşmanlardan sadece birkaçı!Bu sanal düşmanların olmadığı ortamda seçmen tabanı birden bire cebindeki deliklere, düştüğü bataklara, elden giden aileye, dine ve vatana odaklanmaya başlıyor, o zaman duble yolların karın doyurmadığını, devasa adliye ve hastanelerin kredi borçlarını ödeme aracı olmadığını, "One Minute" demekle Müslüman kanının kesilmediğini, Esad düşmanlığının İsrail'in ekmeğine yağ ve bal sürmeye eşdeğer olduğunu idrak ediyor ve ısınan iktidar koltuğu Sayın Recep T. Erdoğan'ı terletip tehlike çanları çalmaya başlıyor.  İşte bu noktada yeni düşmanlar devreye girerek Sayın Recep T. Erdoğan'a saldırmaya (!) başlıyorlar ve her seçim bataklığı sanal düşmanların kayıkları ile kolayca geçilmiş oluyor.Son Cumhurbaşkanlığı seçimi de en popüler azılı düşman olan Paralel Devlete karşı yapılan operasyonların verdiği gazla atlatılmış oldu.Nedense bu düşmanlar ne devletle ne milletle uğraşmıyorlar! Tek bir dertleri var o da Recep T. Erdoğan'ı ve Ak Partisi iktidarını alaşağı etmek!Tamam Don Kişot'u anladık da peşinden giden milyonlarca Sanço Panza'yı anlamak ne mümkün?!TRABZONSPOR NEREYE KOŞUYOR?Biz Trabzonspor başkanına "Sen transfer yapamazsın" dememiştik, "Sen bu kafayla takımı şampiyon yapamazsın" demiştik.Halilhodziç'in restiyle birlikte adeta transfer fırtınası esmeye başladı ve yepyeni bir takım kuruldu. Tamam, paranız çoktur yıldız transferler yaparsınız fakat en büyük sıkıntı geçmiş yıllarda olduğu gibi kalburüstü yabancı oyuncuları Trabzon'a adapte etmek olacaktır. Yerli oyuncuları dahi elinde tutmakta güçlük çeken ve bu yüzden Galatasaray'ın altyapı takımı haline gelen Trabzonspor'un bu sezon işi çok zor olacak gibi gözükmektedir.Kalecisi hariç her mevkii tamamen değişen takımın ilk sezonu birbirini tanıma ve adapte olma sıkıntısıyla geçerken korkarım sezon ortasından itibaren oyuncuları Trabzon'da tutma sıkıntısı da baş gösterecektir. Trabzonspor'un kalıcı olarak başarılı olabilmesi için teknik direktöründen futbolcusuna masöründen antrenörüne kadar özüne dönmesinden başka yolu yok bence.Geçen sezon mecburiyetten de olsa Hami Mandıralı'yı takımın başına getirdikten sonra yakalanılan ivme bunun en güzel örneğiydi fakat ne yazık ki bu durum görmezden gelinerek ve çuval dolusu paralar harcanarak yeni maceralara yelken açıldı.