Hazret-i Peygamber (sav), "Kara kadının oğlu" diyerek Bilâl-i Habeşî'yi tahkîr edenEbû Zerr-i Gıfârî'ye:"-Ey Ebû Zer! Gerçekten sen, hâlâ kendisinde câhiliyye âdeti bulunan bir kimse imiğsin!" (Buhârî, îmân, 22) buyurmuştu.Allâh Rasûlü (sav)in bu ihtârı üzerine Ebû Zer -radıyallâhü anh-, başını eşiğe koymuş: "-Yâ Bilâl! Sen ayağınla başımın üzerine basıp geçmedikçe onu yerden kaldırmam!.." diyerek yapmış olduğu bir nezâketsizliği afvettirebilmek için bu şekilde telâfî cihetine gitmiştir..Allâh Rasûlü (sav), nezâketleri sebebi ile misafirlerine bizzât kendileri hizmet ve ikrâm ederlerdi.Çocukluğunda dahî hiçbir kimse ile nezâketi zedeleyici bir münâkaşa ve mücâdelesi yoktu.Fakîr, yetîm, kimsesiz ve dullara şefkat ve yakınlığı ile tanınırdı. (Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41-42)Enes -radıyallâhü anh- şöyle der: "Hazret-i Peygamber (sav)e on yıl hizmet ettim; hareketlerimde bir kusûr görerek bir defâ dahî olsa bana: "Gunu ğöyle yapsaydın!" buyurmamığlardır." (Ebû Dâvûd, Edeb, 1)Vefkati, harp esirlerine kadar uzanır, onlara güzel muâmele edilmesini emir buyururlardı.Peygamberimiz (sav)in merhameti, bütün mahlûkâta şâmildi. Bir çocuk gördüğünde, yüzünü neşe ve muhabbet kaplar, ashâbın çocuklarını kolları arasına alır, okşardı. Çocuklara rastladıkça selâm verirdi. Onları çok sever, zaman zaman şakalaşırdı. Hattâ bir defasında yarış yapan bir çocuk grubu görmüş, onlarla beraber o da koşmuştu.O rahmeten li'l-âlemîn, devesinde iken çocuklarla karşılaştığında onları hoşnûd etmek için devesine bindirir, alâka gösterirdi. O'nun bu hususiyetini Enes -radıyallâhu anh-: "Âilesi ve çocuklarının hakkına Rasûlullâh (sav)den daha çok riâyet eden birini görmedim." diyerek ifâde eder.Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-'nın rivâyet ettiğine göre bir defâsında Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, torunlarını severken ziyâretine bir bedevî geldi. Bedevî, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in çocukları bu derecede sevmesine teaccüb ederek: "-Yâ Rasûlallâh! Siz çocuklarınızı öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız" dedi.Efendimiz (sav) de:"Allâh senin gönlünden merhamet ve ğefkati çekip çıkarmığsa ben ne yapabilirim!.." (Buhârî, Edeb, 22) diye cevap verdiler.Bu ifâde çocuklara karşı islâm'ın şefkat ve merhametini ne güzel ortaya koymaktadır.Hazret-i Peygamber (sav)in, bir dizine Üsâme bin Zeyd'i, diğerine torunu Hasan - radıyallâhu anh-'ı oturtup sonra da onları bağrına basarak:"Allâh'ım! Bunlara rahmet ve seâdet ihsân et! Çünkü ben bunların hayır ve seâdetlerini diliyorum.."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.