Güzel bir deyim vardır. "Yavuz Hırsız ev sahibini bastırır..."
F.Bahçe, Gaziantepspor maçında hem yavuz hırsızı, hem de ev sahibini oynadı.!
Gaziantepspor maçında çıkan olayların faturasını kaleci Ömer'e kesmeye çalışan F.Bahçe yönetimi ve onun yardakçıları (ki bunlara basın demek için ağzım varmıyor) bir kısım medya, utanmasa, sahaya atılan bastonu Gaziantepli kaleci Ömer getirdi diye yazacak, yöneticilerde de söyleyecek. Ama merak etmeyin (!) bu tür yazılarda kısa bir zaman sonra sütunlarda yer alacak. Gidiş o gidiş!...
Gaziantepspor maçında Ömer'in üzerine gidilmesinin tek nedeni var o da suça kılıf aramak. Ömer, bir kaptan ve takımını sahada temsil edebilecek tek oyuncu. İsyanıda, yapılan haksızlıklara karşı. Çünkü, sahada futbol yerine anarşi işleniyor. Şemsiye kadar ne varsa sahaya atılıyor, atan suçlu değil, bunu eline alıp teşhir eden, haklı olarak can pazırı yapan suçlu.
Ne diyor bir kısım medya ve F.Bahçe'nin yöneticileri, vay efendim Ömer olayları Provoke etmişmiş. Bak sen hele (!) Şemsiye, para, çakmak, ayakkabı atanlar ve bunları parayla içeri sokanlar provokatör değil, ekmeğini bu yolda kazanmaya çalışan sahadaki onbir oyuncu Provokatör. Adama başka yeriyle gülerler beyim, başka şeyi ile....
Bence bunları yapanlar provokatörden de öte millet düşmanı. F.Bahçeli yöneticiler ve onun ağzından yazan takım, bunları korumakla suç işlediğinin farkında değil.
Ben böylelerine meslekleri adına yöneticilikleri sıfatına yazıklar olsun, bin kere yazıklar olsun. Bir gün gelir, sizde bundan nasibinizi alırsınız. Çünkü o günleri kendinizin hazırladığınızın farkında değilsiniz.
Bu stad da, bir de düşünün ki kritik bir milli maç oynayacağız. Bu stadın böyle bir maça verilmesinin cinayet olacağını söyledim ve yazdım. Ama şimdi bakıyorum da Amerika'yı keşffetmeye çalışanlar var.
Tekerlek kırılmış yolu gösteren çok. İş işten geçti, şimdi tek yapacağımız, dua etmek...
F.Bahçe, Gaziantepspor maçında hem yavuz hırsızı, hem de ev sahibini oynadı.!
Gaziantepspor maçında çıkan olayların faturasını kaleci Ömer'e kesmeye çalışan F.Bahçe yönetimi ve onun yardakçıları (ki bunlara basın demek için ağzım varmıyor) bir kısım medya, utanmasa, sahaya atılan bastonu Gaziantepli kaleci Ömer getirdi diye yazacak, yöneticilerde de söyleyecek. Ama merak etmeyin (!) bu tür yazılarda kısa bir zaman sonra sütunlarda yer alacak. Gidiş o gidiş!...
Gaziantepspor maçında Ömer'in üzerine gidilmesinin tek nedeni var o da suça kılıf aramak. Ömer, bir kaptan ve takımını sahada temsil edebilecek tek oyuncu. İsyanıda, yapılan haksızlıklara karşı. Çünkü, sahada futbol yerine anarşi işleniyor. Şemsiye kadar ne varsa sahaya atılıyor, atan suçlu değil, bunu eline alıp teşhir eden, haklı olarak can pazırı yapan suçlu.
Ne diyor bir kısım medya ve F.Bahçe'nin yöneticileri, vay efendim Ömer olayları Provoke etmişmiş. Bak sen hele (!) Şemsiye, para, çakmak, ayakkabı atanlar ve bunları parayla içeri sokanlar provokatör değil, ekmeğini bu yolda kazanmaya çalışan sahadaki onbir oyuncu Provokatör. Adama başka yeriyle gülerler beyim, başka şeyi ile....
Bence bunları yapanlar provokatörden de öte millet düşmanı. F.Bahçeli yöneticiler ve onun ağzından yazan takım, bunları korumakla suç işlediğinin farkında değil.
Ben böylelerine meslekleri adına yöneticilikleri sıfatına yazıklar olsun, bin kere yazıklar olsun. Bir gün gelir, sizde bundan nasibinizi alırsınız. Çünkü o günleri kendinizin hazırladığınızın farkında değilsiniz.
Bu stad da, bir de düşünün ki kritik bir milli maç oynayacağız. Bu stadın böyle bir maça verilmesinin cinayet olacağını söyledim ve yazdım. Ama şimdi bakıyorum da Amerika'yı keşffetmeye çalışanlar var.
Tekerlek kırılmış yolu gösteren çok. İş işten geçti, şimdi tek yapacağımız, dua etmek...
Cem Buba / diğer yazıları
- Pes doğrusu / 27.09.2003
- Şerefli mağlubiyet! / 21.09.2003
- Juventus'tan Allah korusun / 17.09.2003
- Özkan Sümer ve Türk futbolu / 12.09.2003
- Provokatör kim? / 02.09.2003
- Güneş ve gölge! / 28.06.2003
- Rüştü en iyi mi? / 27.06.2003
- Canaydın ve bit pazarı / 26.06.2003
- Şerefli mağlubiyet! / 21.09.2003
- Juventus'tan Allah korusun / 17.09.2003
- Özkan Sümer ve Türk futbolu / 12.09.2003
- Provokatör kim? / 02.09.2003
- Güneş ve gölge! / 28.06.2003
- Rüştü en iyi mi? / 27.06.2003
- Canaydın ve bit pazarı / 26.06.2003