YAZI DİZİSİ 15: Amerika İslam Dünyası'ndan neler istiyor? / Protestan Misyoner Örgütlerin Türkiye Haritası
Ali Rıza BAYZAN / arbayzan@hotmail.com
Protestan misyoner örgütler, İstanbul'da 21, İzmir'de 10, Ankara'da 5, Antalya'da 2, Bursa'da, İzmit'te, Denizli'de, Gaziantep'te, Antakya'da, Adana'da, Mersin'de, Diyarbakır'da 1'er kilise olmak üzere Türkiye'de toplam 46 kilise kurmuş durumdadır. Bunlar bizim adres olarak da tesbit ettiğimiz kiliselerdir. Bunların dışında kurulmuş kiliseler hakkında duyumlarımız varsa da araştırmacı gazetecilik ilkemiz gereği somut kanıtlar elde etmeden yazmayacağız.
Dizimizin son bölümlerinde 45 kilise hakkında bilgi verdik. Bugün Adana Kurtuluş Kilisesi'ni ele alacağız; ardından bir üst örgütlenme olan "Türkiye Protestan Kiliseler Birliği"ni ele alacağız.
Protestan kiliselerin kurulduğu bu 12 vilayetimizin dışında Eskişehir, Konya, Kayseri, Van, Erzurum, Trabzon, Samsun, İskenderun'da ilk örgütlenmeler başlamış olmakla birlikte bildiğimiz kadarıyla henüz kiliseler açıktan faaliyete geçmemiştir.
Protestanlar örgütler, Kahramanmaraş, Sivas ve Hopa'da da propaganda faaliyetleri başlamış durumdadır.
Buna göre 23 vilayetimizde Protestan misyonerler örgütlenmiş durumdadır. Demografik açıdan bakarsak Protestan misyonerler Türkiye'nin nüfusunun yarısından çoğu üzerinde aktif bir durumdadır.
Protestan misyoner Örgütlerin üslerini kuş bakış gözden geçirdiğimizde özellikle etnik ve mezhepsel farklılıkları kaşıyacak bölgeleri seçtiğini görüyoruz. Örnek olsun diye söyleyelim, Protestan misyoner örgütlerin hedef kitleleri, Diyarbakır'da Kürtler yönelik, Sivas'ta Aleviler, Hopa'da Lazlar, Gürcüler ve Hemşinliler, Trabzon'da Pontusçular, Antakya'da Nusayriler, İstanbul, İzmir ve Ankara'da özellikle dini duyarlılığı zayıf üniversitelilerdir.
Adana Kurtuluş Kilisesi
Adana Kurtuluş Kilisesi, medyaya daha önce haber konusu yapmıştı. Haberde kilisenin Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun eski yerinde açıldığı ve okulun tabelasının burada durduğu fotoğraflı olarak belgeleniyordu. Üstelik kilisenin tanıtım kartında okulun logosu kullanılıyor. Başka deyişle MEB'na bağlı bir özel okul ile korsan bir kilise arasında garip bir ilişki vardı.
Kilisenin papazı Vedat Özel. Kilise olarak kullanılan mekan Meksikalı Humberto Martin Coello Rios adına kiralanmış. Rios, aynı zamanda Adana'da Imanuel Toys Bilgi Limited Şirketi'nin sahibi ve özel engelliler okullarına oyuncak satıyor.(1) Buna göre Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun misyoner örgütlerle ilişkisini büyük olasılıkla Meksikalı Rios kurmuş görünüyor. Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu ile ilgili olarak Aydınlık'ın haberinde geçmeyen çok önemli bir ayrıntı var. Türkiye'de görev yapan Barış Gönüllüleri 1984'te zamanın ülke direktörü Dave Weinman'ın girişimiyle üyelerden aldıkları aidatlarla oluşturdukları bütçeden de iki projeye destek verme kararı almışlar. Bunlardan biri Adana'daki Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu. Özürlü öğrencileri kabul eden okula Barış Gönüllüleri 1993, 94, 96 yıllarında mali destekte bulunmuşlar."(2)
Barış Gönüllüleri'ni daha önceki yazı dizilerimizde ele almıştık. Ezcümle Amerikan kültür ajanlarıdır Barış Gönüllüleri. ((Bkz., www.bayzan.org, yazı dizileri))
Fotoğrafın parçalarını birleştirdiğimizde Amerikan Barış Gönüllüleri ile Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun, Protestan misyonerlerce kurulan Adana Kurtuluş Kilisesi'ne en azından lojistik verdikleri anlaşılıyor.
Adana Kurtuluş Kilisesi'nin Meksikalı misyoner Humberto Martin Coello Rios ve Kitab-ı Mukaddes Şirketi (British And Foreign Bible Society In Turkey) Adana şubesinin ile bir üçgen oluşturduklarını da anlaşılıyor.
Öyleyse Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun Barış Gönüllüleri tarafından desteklenmesi boşuna değilmiş. Bu arada bir not: Barış Gönüllüleri 1962-1970 yılları arasında Türkiye'de bulunmuşlardır. Türkiye'ye gelen gönüllü sayısı 1201'dir.(3) Aytunç Altındal'ın da belirttiği üzere Türkiye'de PKK'nın temellerini Barış Gönüllüleri adı altında faaliyet gösteren Amerikan ajan-misyonerleridir.(4)
Ve örtülü misyonerlik: Sözde Barış Gönüllüleri
Batı Dünyası'ndaki değişimin hızı gerçekten baş döndürücüdür. Bunun somut örneklerinden birisi "Barış Gönüllüleri"dir. Barış Gönüllüleri, Amerikan Kültürü'nün ajanlarıdır. Barış Gönüllüleri, yeni tarz misyonerler olarak olağanüstü bir kamuflaja sahiptir. Ahtapot, 1960 darbesinden sonra oluşan koşulları fırsat bilerek kollarını nokta operasyonu ile Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar ulaştırmıştır. Aytunç Altındal'ın da belirttiği üzere Sözde Barış Gönüllüleri 35 000 cana mal olan PKK'nın temellerini de bu süreçte atmıştır.
Masrafları federal bütçeden karşılanan, gönüllülük esasına göre çalışan Barış Kolorduları 1960'dan beri dünyanın dört bir yanına Amerikan değerlerini taşıyorlar. 1960'larda 1585 gönüllü Türkiye'de bulunmuş. dünyanın dört bir yanına Amerikan değerlerini taşıyorlar. (..) ABD dünyada artan egemenliğiyle doğru orantılı olarak Barış Kolorduları'nın hem bütçesi hem de gönüllü sayısı artırılıyor. Geçtiğimiz yıl Amerikan Kongresi'nce kabul edilen bir yasaya göre şu anda 6700 olan gönüllü sayısı 10 bine çıkarılacak. Kongre'ye 669 sayılı yasayı sunan Sam Gejdenson'un; 'Hiçbir Amerikan programı Amerikan değerlerini bu kadar güzel şekilde temsil etmemiştir' sözleriyle projeyi savunması dikkat çekti. Yeni yasaya göre bütçeden örgüte ayrılan ödenek 2000 yılı için 270, 2001 yılı için 298, 2003 yılı için 365 milyon dolara çıkacak. (...) Görüldüğü gibi gönüllüler yurt dışında Amerikan hükümetinin eli ayağı gibi bir vazife ifa ediyorlar. Büyükelçilikleri bombalandığında yardıma koşuyor, ülkelerinin değerlerinin olanca güç koşullara rağmen gittikleri dünyanın en ücra köşelerinde bayraktarlığını yapıyorlar. Kot pantalonlarından fast fooda, sinemasından müziğine Amerikan kültürü engel tanımadan dünya üzerinde yayılıyor. (...)
Türkiye'de Barış Gönüllüleri
Örgütün şu anda gönüllü bulundurduğu ülkeler arasında Türkiye yok. Ancak 1962-71 yılları arasında Türkiye de örgütün önemli üslerinden biriymiş. Örgütün Washington' daki merkezi bu 10 yıl içinde Türkiye'de Barış gönüllüleri bulunduğunu ancak hangi alanlarda çalıştıklarıyla ilgili arşivleri olmadığını söylediler. Yalnızca bin 585 gönüllünün Türkiye'de görev yaptığı bilgisini verebildiler. ABD'nin buradaki temsilcilikleri ve bizim Dışişleri Bakanlığı da 30 yıl öncesine ait bu konuyla ilgili detaylı bilgi sağlayamadılar. Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'deki gönüllüler de okullarda İngilizce ögretmenliği, köylü kalkındırma projelerinde, turizm işlerinde, yetimhanelerde çalışmışlar. (...)
Barış Gönüllüleri PKK'nın Temellerini Atıyor
Oksidantalist Aytunç Altındal Apo'nun PKK'ya mektubu vesilesi ile Barış Gönüllülerinin yıkıcı ve bölücü faaliyetleri üzerindeki rolünü ele almakta olduğu bir yazısında şunları vurgulamakta idi:
"Şimdi sorumuz şudur: PKK ve ayrılıkçı Kürt hareketlerinin kiliselerle ne ilişkisi var?
İlkin şunu belirteyim: Kiliseler 1965'ten bu yana Ortadoğu'daki Kürtçülük hareketleriyle ve 1983'ten sonra da PKK ile çok yakından ilgilenmekteydiler. Güneydoğu Anadolu'daki ilk gizli ve örgütlü etnik ve dinsel ayrımcılığı esas alan istihbarat faaliyetlerini 1962'de Barış Gönüllüleri adıyla bölgeye gönderilen, çoğunluğu Katolik ve Anglikan kiliselerine kayıtlı Amerikalı uzmanlar başlatmışlardı. Bunlar üç yıl süreyle bu bölgede yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulundular, birçok vatandaşımıza din değiştirme telkinleri yaptılar, inanılmaz vaatlerde bulundular ve etnik ve dinsel ayrımcılığı körükleyecek bölgesel inanç farklılıklarını "bilgi'' haline dönüştürerek ABD'deki çeşitli istihbarat birimlerine aktardılar. Bu gönüllülerin hazırladıkları raporların bir kısmı da doğrudan doğruya kiliselere gitti." (3.12.1998 tarihli Cumhuriyet.)
Sözde Barış gönüllüleri gerçekte gönüllü fesatçılar Türkiye'ye hangi yolla gelmişlerdir dersiniz? Ne Türkiye'ye gelişleri ne de Türkiye'deki faaliyetleri gizli saklı olmuştur. Konuya dair internette bir tarama yaparken Barış gönüllülerinin ülkemize "Uluslararası Antlaşmalar ve Sözleşmeler" çerçevesinde geldiğini öğrenince hayıflandık. Yasanın adı şöyleydi: "ABD Barış Gönüllüleri Adlı Amerikan Teşekkülünden Faydalanma Hususunda Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Yapılan Anlaşmaya Ait Teati Olunan Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun"(10.04.1965 11976. http://ekutup.dpt.gov.tr /anlasma/1965.html)
Dipnotlar:
1) Aydınlık, 20 Ocak 2002, sayı: 757; Aydınlık, 27 Ocak 2002, sayı: 758'deki düzeltmelerle birlikte.
2) Abdülhamit Bilici, Barış gönüllüleri: www.aksiyon.com.tr/arsiv/265/pages/kapak/index.html
3) Ayrıntılı bilgi için bkz., Müslim Özbalkan, Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri, İstanbul, 1970, Anıt Yay.
4)Görüş/Aytunç Altındal, 3.12.1998 tarihli Cumhuriyet gazetesi. 12 24.12.2001 tarihli Milliyet gazetesi.
5) Ali Rıza Bayzan, Haçlı Seferlerinden Diyalog Sürecine Türkiye'yi Hıristiyanlaştırma Projesi Yayın tar. 10.06.2001 - 26.06.2001
Ali Rıza BAYZAN / arbayzan@hotmail.com
Protestan misyoner örgütler, İstanbul'da 21, İzmir'de 10, Ankara'da 5, Antalya'da 2, Bursa'da, İzmit'te, Denizli'de, Gaziantep'te, Antakya'da, Adana'da, Mersin'de, Diyarbakır'da 1'er kilise olmak üzere Türkiye'de toplam 46 kilise kurmuş durumdadır. Bunlar bizim adres olarak da tesbit ettiğimiz kiliselerdir. Bunların dışında kurulmuş kiliseler hakkında duyumlarımız varsa da araştırmacı gazetecilik ilkemiz gereği somut kanıtlar elde etmeden yazmayacağız.
Dizimizin son bölümlerinde 45 kilise hakkında bilgi verdik. Bugün Adana Kurtuluş Kilisesi'ni ele alacağız; ardından bir üst örgütlenme olan "Türkiye Protestan Kiliseler Birliği"ni ele alacağız.
Protestan kiliselerin kurulduğu bu 12 vilayetimizin dışında Eskişehir, Konya, Kayseri, Van, Erzurum, Trabzon, Samsun, İskenderun'da ilk örgütlenmeler başlamış olmakla birlikte bildiğimiz kadarıyla henüz kiliseler açıktan faaliyete geçmemiştir.
Protestanlar örgütler, Kahramanmaraş, Sivas ve Hopa'da da propaganda faaliyetleri başlamış durumdadır.
Buna göre 23 vilayetimizde Protestan misyonerler örgütlenmiş durumdadır. Demografik açıdan bakarsak Protestan misyonerler Türkiye'nin nüfusunun yarısından çoğu üzerinde aktif bir durumdadır.
Protestan misyoner Örgütlerin üslerini kuş bakış gözden geçirdiğimizde özellikle etnik ve mezhepsel farklılıkları kaşıyacak bölgeleri seçtiğini görüyoruz. Örnek olsun diye söyleyelim, Protestan misyoner örgütlerin hedef kitleleri, Diyarbakır'da Kürtler yönelik, Sivas'ta Aleviler, Hopa'da Lazlar, Gürcüler ve Hemşinliler, Trabzon'da Pontusçular, Antakya'da Nusayriler, İstanbul, İzmir ve Ankara'da özellikle dini duyarlılığı zayıf üniversitelilerdir.
Adana Kurtuluş Kilisesi
Adana Kurtuluş Kilisesi, medyaya daha önce haber konusu yapmıştı. Haberde kilisenin Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun eski yerinde açıldığı ve okulun tabelasının burada durduğu fotoğraflı olarak belgeleniyordu. Üstelik kilisenin tanıtım kartında okulun logosu kullanılıyor. Başka deyişle MEB'na bağlı bir özel okul ile korsan bir kilise arasında garip bir ilişki vardı.
Kilisenin papazı Vedat Özel. Kilise olarak kullanılan mekan Meksikalı Humberto Martin Coello Rios adına kiralanmış. Rios, aynı zamanda Adana'da Imanuel Toys Bilgi Limited Şirketi'nin sahibi ve özel engelliler okullarına oyuncak satıyor.(1) Buna göre Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun misyoner örgütlerle ilişkisini büyük olasılıkla Meksikalı Rios kurmuş görünüyor. Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu ile ilgili olarak Aydınlık'ın haberinde geçmeyen çok önemli bir ayrıntı var. Türkiye'de görev yapan Barış Gönüllüleri 1984'te zamanın ülke direktörü Dave Weinman'ın girişimiyle üyelerden aldıkları aidatlarla oluşturdukları bütçeden de iki projeye destek verme kararı almışlar. Bunlardan biri Adana'daki Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu. Özürlü öğrencileri kabul eden okula Barış Gönüllüleri 1993, 94, 96 yıllarında mali destekte bulunmuşlar."(2)
Barış Gönüllüleri'ni daha önceki yazı dizilerimizde ele almıştık. Ezcümle Amerikan kültür ajanlarıdır Barış Gönüllüleri. ((Bkz., www.bayzan.org, yazı dizileri))
Fotoğrafın parçalarını birleştirdiğimizde Amerikan Barış Gönüllüleri ile Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun, Protestan misyonerlerce kurulan Adana Kurtuluş Kilisesi'ne en azından lojistik verdikleri anlaşılıyor.
Adana Kurtuluş Kilisesi'nin Meksikalı misyoner Humberto Martin Coello Rios ve Kitab-ı Mukaddes Şirketi (British And Foreign Bible Society In Turkey) Adana şubesinin ile bir üçgen oluşturduklarını da anlaşılıyor.
Öyleyse Sevinç Abla Özel Eğitim Okulu'nun Barış Gönüllüleri tarafından desteklenmesi boşuna değilmiş. Bu arada bir not: Barış Gönüllüleri 1962-1970 yılları arasında Türkiye'de bulunmuşlardır. Türkiye'ye gelen gönüllü sayısı 1201'dir.(3) Aytunç Altındal'ın da belirttiği üzere Türkiye'de PKK'nın temellerini Barış Gönüllüleri adı altında faaliyet gösteren Amerikan ajan-misyonerleridir.(4)
Ve örtülü misyonerlik: Sözde Barış Gönüllüleri
Batı Dünyası'ndaki değişimin hızı gerçekten baş döndürücüdür. Bunun somut örneklerinden birisi "Barış Gönüllüleri"dir. Barış Gönüllüleri, Amerikan Kültürü'nün ajanlarıdır. Barış Gönüllüleri, yeni tarz misyonerler olarak olağanüstü bir kamuflaja sahiptir. Ahtapot, 1960 darbesinden sonra oluşan koşulları fırsat bilerek kollarını nokta operasyonu ile Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar ulaştırmıştır. Aytunç Altındal'ın da belirttiği üzere Sözde Barış Gönüllüleri 35 000 cana mal olan PKK'nın temellerini de bu süreçte atmıştır.
Masrafları federal bütçeden karşılanan, gönüllülük esasına göre çalışan Barış Kolorduları 1960'dan beri dünyanın dört bir yanına Amerikan değerlerini taşıyorlar. 1960'larda 1585 gönüllü Türkiye'de bulunmuş. dünyanın dört bir yanına Amerikan değerlerini taşıyorlar. (..) ABD dünyada artan egemenliğiyle doğru orantılı olarak Barış Kolorduları'nın hem bütçesi hem de gönüllü sayısı artırılıyor. Geçtiğimiz yıl Amerikan Kongresi'nce kabul edilen bir yasaya göre şu anda 6700 olan gönüllü sayısı 10 bine çıkarılacak. Kongre'ye 669 sayılı yasayı sunan Sam Gejdenson'un; 'Hiçbir Amerikan programı Amerikan değerlerini bu kadar güzel şekilde temsil etmemiştir' sözleriyle projeyi savunması dikkat çekti. Yeni yasaya göre bütçeden örgüte ayrılan ödenek 2000 yılı için 270, 2001 yılı için 298, 2003 yılı için 365 milyon dolara çıkacak. (...) Görüldüğü gibi gönüllüler yurt dışında Amerikan hükümetinin eli ayağı gibi bir vazife ifa ediyorlar. Büyükelçilikleri bombalandığında yardıma koşuyor, ülkelerinin değerlerinin olanca güç koşullara rağmen gittikleri dünyanın en ücra köşelerinde bayraktarlığını yapıyorlar. Kot pantalonlarından fast fooda, sinemasından müziğine Amerikan kültürü engel tanımadan dünya üzerinde yayılıyor. (...)
Türkiye'de Barış Gönüllüleri
Örgütün şu anda gönüllü bulundurduğu ülkeler arasında Türkiye yok. Ancak 1962-71 yılları arasında Türkiye de örgütün önemli üslerinden biriymiş. Örgütün Washington' daki merkezi bu 10 yıl içinde Türkiye'de Barış gönüllüleri bulunduğunu ancak hangi alanlarda çalıştıklarıyla ilgili arşivleri olmadığını söylediler. Yalnızca bin 585 gönüllünün Türkiye'de görev yaptığı bilgisini verebildiler. ABD'nin buradaki temsilcilikleri ve bizim Dışişleri Bakanlığı da 30 yıl öncesine ait bu konuyla ilgili detaylı bilgi sağlayamadılar. Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'deki gönüllüler de okullarda İngilizce ögretmenliği, köylü kalkındırma projelerinde, turizm işlerinde, yetimhanelerde çalışmışlar. (...)
Barış Gönüllüleri PKK'nın Temellerini Atıyor
Oksidantalist Aytunç Altındal Apo'nun PKK'ya mektubu vesilesi ile Barış Gönüllülerinin yıkıcı ve bölücü faaliyetleri üzerindeki rolünü ele almakta olduğu bir yazısında şunları vurgulamakta idi:
"Şimdi sorumuz şudur: PKK ve ayrılıkçı Kürt hareketlerinin kiliselerle ne ilişkisi var?
İlkin şunu belirteyim: Kiliseler 1965'ten bu yana Ortadoğu'daki Kürtçülük hareketleriyle ve 1983'ten sonra da PKK ile çok yakından ilgilenmekteydiler. Güneydoğu Anadolu'daki ilk gizli ve örgütlü etnik ve dinsel ayrımcılığı esas alan istihbarat faaliyetlerini 1962'de Barış Gönüllüleri adıyla bölgeye gönderilen, çoğunluğu Katolik ve Anglikan kiliselerine kayıtlı Amerikalı uzmanlar başlatmışlardı. Bunlar üç yıl süreyle bu bölgede yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulundular, birçok vatandaşımıza din değiştirme telkinleri yaptılar, inanılmaz vaatlerde bulundular ve etnik ve dinsel ayrımcılığı körükleyecek bölgesel inanç farklılıklarını "bilgi'' haline dönüştürerek ABD'deki çeşitli istihbarat birimlerine aktardılar. Bu gönüllülerin hazırladıkları raporların bir kısmı da doğrudan doğruya kiliselere gitti." (3.12.1998 tarihli Cumhuriyet.)
Sözde Barış gönüllüleri gerçekte gönüllü fesatçılar Türkiye'ye hangi yolla gelmişlerdir dersiniz? Ne Türkiye'ye gelişleri ne de Türkiye'deki faaliyetleri gizli saklı olmuştur. Konuya dair internette bir tarama yaparken Barış gönüllülerinin ülkemize "Uluslararası Antlaşmalar ve Sözleşmeler" çerçevesinde geldiğini öğrenince hayıflandık. Yasanın adı şöyleydi: "ABD Barış Gönüllüleri Adlı Amerikan Teşekkülünden Faydalanma Hususunda Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Yapılan Anlaşmaya Ait Teati Olunan Mektupların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun"(10.04.1965 11976. http://ekutup.dpt.gov.tr /anlasma/1965.html)
Dipnotlar:
1) Aydınlık, 20 Ocak 2002, sayı: 757; Aydınlık, 27 Ocak 2002, sayı: 758'deki düzeltmelerle birlikte.
2) Abdülhamit Bilici, Barış gönüllüleri: www.aksiyon.com.tr/arsiv/265/pages/kapak/index.html
3) Ayrıntılı bilgi için bkz., Müslim Özbalkan, Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri, İstanbul, 1970, Anıt Yay.
4)Görüş/Aytunç Altındal, 3.12.1998 tarihli Cumhuriyet gazetesi. 12 24.12.2001 tarihli Milliyet gazetesi.
5) Ali Rıza Bayzan, Haçlı Seferlerinden Diyalog Sürecine Türkiye'yi Hıristiyanlaştırma Projesi Yayın tar. 10.06.2001 - 26.06.2001
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.