Geçtiğimiz gün Rusya’dan gelen bir heyet Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerinin sahibi, son olarak da İslam dünyasında büyük yankılar uyaran Ehl-i Beyt Külliyatını kaleme alan Prof. Dr. Haydar Baş’ı Rusya parlamentosunda konuşma yapmak üzere davet ettiler.
Rus parlamentosunda 8 yıl Sosyal-Siyaset Komitesi Başkanlığı yapan, halen Rus parlamentosunda Uzmanlar Teşkilatı Başkanı olan Prof. Dr. Vladimir Lisichkin Milli Ekonomi Modeli’nin (MEM) sahibi olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile görüştü. Aynı zamanda başkanlığını Prof. Dr. Haydar Baş’ın yaptığı Uluslararası Milli Ekonomi Birliği’nin Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Prof. Lisichkin, Prof. Haydar Baş’ı Rus parlamentosuna davet etti.” (Yeni Mesaj)
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş’la yaptığı görüşmeden sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda Milli Ekonomi Modelinin Rusya da daha etkin uygulanabilmesi için modelin sahibi tarafından Rusya parlamentosunda anlatılmasının faydasına inandıkları için bu davetin yapıldığını, dile getirdiler. Milli Ekonomi Modelinin yanında Ehl-i Beyt külliyatının da İslam âleminin birliğine hizmet edeceğine, ABD nin İslam dünyasını Sunni Şii diye bölmek istediği politikasını da bozacağına inandığını dile getirdiler.
Bu haberler bizi hem sevindiriyor hem de üzüyor. Seviniyoruz. Bizdeki aymazlar görmeseler de sağırlar duymasalar da dünyanın Prof. Dr. Haydar Baş’ı yakinen takip ettiğini; “bizim sistemlerimiz çöktü, her türlü sistemleri denedik olmadı. Dünyanın arayışına çözüm sizdedir, çözümü sizden almaya, öğrenmeye geldik” diyorlar. Hem de dünyanın ekonomide duayenleri bunu diyorlar. Seviniyoruz…
Üzülüyoruz… Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş bu toprakların evladı, aynı havayı birlikte teneffüs ediyoruz, aynı değerlere inanıyoruz, kalbimiz aynı şeyler için atıyor, bu milletin bütün sorunlarının çözüm yollarını gayet iyi biliyor ve bu ülkede siyaset yapıyor. Bizim vatandaşımız bunu göremiyor, sahip çıkamıyor. Millet olarak kendi ellerimizle kolay olacak işleri oldukça zora sokuyoruz.
Ne diyelim, rahmetli Celal Mısır hocamızın nasip konusundan yaptığı bir sohbet geliyor aklıma; “Nasipsizlik iki türlüdür. Biri nasip kapısına erişemeden nasipsiz kalmak, diğeri ise nasip kapısını bulup da nasipsiz kalmak. İşin en kötü olanı nasip kapısına erişip de nasipsiz kalmaktır” derdi. Ne yapalım bizde Millet olarak nasip kapısına erişmişiz ama nasipsiz kalmışlar sınıfına dâhil olmuş görünüyoruz. Allah nasip kapısından nasiplenenlerden eylesin. Âmin…
Rus parlamentosunda 8 yıl Sosyal-Siyaset Komitesi Başkanlığı yapan, halen Rus parlamentosunda Uzmanlar Teşkilatı Başkanı olan Prof. Dr. Vladimir Lisichkin Milli Ekonomi Modeli’nin (MEM) sahibi olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile görüştü. Aynı zamanda başkanlığını Prof. Dr. Haydar Baş’ın yaptığı Uluslararası Milli Ekonomi Birliği’nin Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Prof. Lisichkin, Prof. Haydar Baş’ı Rus parlamentosuna davet etti.” (Yeni Mesaj)
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş’la yaptığı görüşmeden sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda Milli Ekonomi Modelinin Rusya da daha etkin uygulanabilmesi için modelin sahibi tarafından Rusya parlamentosunda anlatılmasının faydasına inandıkları için bu davetin yapıldığını, dile getirdiler. Milli Ekonomi Modelinin yanında Ehl-i Beyt külliyatının da İslam âleminin birliğine hizmet edeceğine, ABD nin İslam dünyasını Sunni Şii diye bölmek istediği politikasını da bozacağına inandığını dile getirdiler.
Bu haberler bizi hem sevindiriyor hem de üzüyor. Seviniyoruz. Bizdeki aymazlar görmeseler de sağırlar duymasalar da dünyanın Prof. Dr. Haydar Baş’ı yakinen takip ettiğini; “bizim sistemlerimiz çöktü, her türlü sistemleri denedik olmadı. Dünyanın arayışına çözüm sizdedir, çözümü sizden almaya, öğrenmeye geldik” diyorlar. Hem de dünyanın ekonomide duayenleri bunu diyorlar. Seviniyoruz…
Üzülüyoruz… Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş bu toprakların evladı, aynı havayı birlikte teneffüs ediyoruz, aynı değerlere inanıyoruz, kalbimiz aynı şeyler için atıyor, bu milletin bütün sorunlarının çözüm yollarını gayet iyi biliyor ve bu ülkede siyaset yapıyor. Bizim vatandaşımız bunu göremiyor, sahip çıkamıyor. Millet olarak kendi ellerimizle kolay olacak işleri oldukça zora sokuyoruz.
Ne diyelim, rahmetli Celal Mısır hocamızın nasip konusundan yaptığı bir sohbet geliyor aklıma; “Nasipsizlik iki türlüdür. Biri nasip kapısına erişemeden nasipsiz kalmak, diğeri ise nasip kapısını bulup da nasipsiz kalmak. İşin en kötü olanı nasip kapısına erişip de nasipsiz kalmaktır” derdi. Ne yapalım bizde Millet olarak nasip kapısına erişmişiz ama nasipsiz kalmışlar sınıfına dâhil olmuş görünüyoruz. Allah nasip kapısından nasiplenenlerden eylesin. Âmin…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025