Para 'sanal', riski 'gerçek'
Son yıllarda popüler olan sanal paraların altın, borsa ve emlak gibi yatırım araçlarından çok daha fazla değer kazanması sanal para birimlerine ilişkin tartışmaları beraberinde getirdi. Uzmanlar, hızlı değer kazancı ve geniş piyasa değeriyle ilgi çeken sanal paraların büyük potansiyel riskleri bulunduğunu açıkladı
01.11.2017 00:00:00
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 'Blok Zincirinin Potansiyelini Fark Etmek' adlı raporuna göre, 2008 yılındaki küresel ekonomik krizin ardından ismi bilinmeyen kişi veya kişiler 'Satoshi Nakamoto' takma ismiyle sanal paraları kullanarak elektronik bir para sistemi kurdu. 'Dijital para', 'kripto para' gibi adlarla da anılan sanal paraların geleneksel paralardan başlıca farkı, hükümetler tarafından kontrol edilememesi olarak dikkati çekiyor. Sanal paralara ilişkin işlem kayıtları, merkezi bir dosya yerine, her işlemin onaylandığı küresel bir muhasebe defteri gibi çalışan blok zincirinde yer alıyor ve ağdaki bütün bilgisayarlara dağıtılıyor.
Söz konusu blok zinciriyle banka, kredi kartı, para transfer şirketi, sosyal ağ, hükümet gibi aracılar olmadan hisse senetlerinden tahvillere, fikri mülkiyetten sanat ve müzik eserlerine kadar her türlü dijital değer transfer edilebiliyor. Rapora göre, blok zinciri güçlü bir şifrelemeyle korunurken, ağda gerçekleşen işlemler gizlenmiyor ve bütün kullanıcılar işlemleri görüntüleyebiliyor. Bu da sistemdeki sanal paraları nakitten daha güvenli hale getiriyor.
Sanal para sayısı 900'e ulaştı
Dünya genelinde 900'e yakın sanal para bulunuyor. Bunlar arasında Bitcoin 106 milyar doların üzerindeki piyasa değeriyle başı çekiyor. Bitcoin, bu yıl yüzde 500'den fazla artış göstererek, altın, borsa, emlak gibi yatırım araçların önüne geçti. Onu, 29.2 milyar dolarlık piyasa değeriyle Ethereum ve dolaşımdaki miktarı en yüksek sanal para olarak yaklaşık 7.8 milyar dolar ile Ripple takip ediyor.
Birçok uzman organize bir piyasa bulunmaması ve arzını etkileyecek genel bir otorite olmaması nedeniyle sanal paralara güvenilemeyeceğini söylüyor. Sanal paraların yazılımlarla üretildiğini hatırlatan uzmanlar, gerekli teknolojik sisteme sahip birisinin bunları üretebileceğini ifade etti. Sanal paraların potansiyel risklerine de değinen uzmanlar, Uluslararası Para Fonu ile AB Merkez Bankası'nın konuyla ilgili adımları olduğunu belirtti. EKONOMİ SERVİSİ
Söz konusu blok zinciriyle banka, kredi kartı, para transfer şirketi, sosyal ağ, hükümet gibi aracılar olmadan hisse senetlerinden tahvillere, fikri mülkiyetten sanat ve müzik eserlerine kadar her türlü dijital değer transfer edilebiliyor. Rapora göre, blok zinciri güçlü bir şifrelemeyle korunurken, ağda gerçekleşen işlemler gizlenmiyor ve bütün kullanıcılar işlemleri görüntüleyebiliyor. Bu da sistemdeki sanal paraları nakitten daha güvenli hale getiriyor.
Sanal para sayısı 900'e ulaştı
Dünya genelinde 900'e yakın sanal para bulunuyor. Bunlar arasında Bitcoin 106 milyar doların üzerindeki piyasa değeriyle başı çekiyor. Bitcoin, bu yıl yüzde 500'den fazla artış göstererek, altın, borsa, emlak gibi yatırım araçların önüne geçti. Onu, 29.2 milyar dolarlık piyasa değeriyle Ethereum ve dolaşımdaki miktarı en yüksek sanal para olarak yaklaşık 7.8 milyar dolar ile Ripple takip ediyor.
Birçok uzman organize bir piyasa bulunmaması ve arzını etkileyecek genel bir otorite olmaması nedeniyle sanal paralara güvenilemeyeceğini söylüyor. Sanal paraların yazılımlarla üretildiğini hatırlatan uzmanlar, gerekli teknolojik sisteme sahip birisinin bunları üretebileceğini ifade etti. Sanal paraların potansiyel risklerine de değinen uzmanlar, Uluslararası Para Fonu ile AB Merkez Bankası'nın konuyla ilgili adımları olduğunu belirtti. EKONOMİ SERVİSİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.