Epeydir yazmak istediğim bir konuydu. Papaz nasıl olunur? Çünkü ülkemiz CIA ajanlarının yanında adeta papaz çayırlarına döndü. Haliyle meraklandım! Bu insanlara nasıl bir eğitim veriliyor ki, ülkelerini terk edip, başka diyarlarda davaları uğruna çalışıyorlar… Sevgili Hasan Demir Abinin “İmamın mağlubiyeti papazın zaferi! (10-07-2012)” adlı yazısını okuyunca merakım iyice arttı.
Tabi internet üzerinden araştırdık. Bu araştırmada “nurlu!” pencerelere rastladık. Sevgili Hasan Demir’le aynı kaynakta buluştuk. Kaynağın aynı olması normal, çünkü adamlar işin uzmanı!
Papaz olabilmek için; “Bir kere adayların üniversite mezunu olmaları gerekiyor. Okuduğunuz üniversite ve aldığınız eğitim önemli değil. Bir doktor, ressam, sosyolog, antropolog, felsefeci olsanız da papaz olmak için başvurabilirsiniz.
Ancak üniversite mezunu olmak papaz olmak için yeterli değil. Papaz olmak için önce 2 veya 3 yıllık bir gözetim süresinden geçmek gerekiyor.
Bu süreçte ayrıca kilisenin, din adamlarından birisi birebir düzenli olarak adayla görüşüyor ve onu tanımaya çalışıyor. 2-3 yıllık süreçten sonra kilise yönetimi ve bölgenin başpapazı, değerlendirmeler doğrultusunda kişinin papaz olup olamayacağına karar veriyor. Eğer adaylık onaylanırsa o zaman papaz olmak isteyen kişi bir Hıristiyanlık ilahiyat fakültesine kaydoluyor.
Üniversite mezunu adayın, papaz olma isteği kilise tarafından onaylandıktan sonra aday Amerika’da Seminary (ilahiyat fakültesi) denilen okula kaydolur. Burada adaylara üç yıl boyunca Hıristiyan teolojisi üzerine eğitim verilir.
Hıristiyanlığın hemen hemen bütün alanlarını kapsayan dersler alınır. Bu okullarda Tarih, Din Eğitimi, Misyonerlik, Dünya Dinleri, Müzik ve İncil’le ilgili teorik ve uygulamalı dersler verilir.
Hıristiyanların elinde bulunan kutsal metinler (Eski Ahid ve Yeni Ahid) Latince ve İbranice olarak ulaştığı için, bu iki dilin özel bir yeri vardır. Papazlık eğitimi alan herkes bu iki dili bilmek zorundadır. Bu iki dili özellikle yazma, okuma ve anlama noktasında bilmeyen bir kişi papaz da olamaz.” (Mehmet Altan)
Evet, 2 veya 3 yıllık gözetim. Sonra “olur raporu”. Sonra Hıristiyanlık fakültesi. Artı Tarih, Din Eğitimi, Misyonerlik, Dünya Dinleri, Müzik ve İncil’le ilgili teorik ve uygulamalı dersler artı Latince ve İbranice.
İmam nasıl olunur?
Bir İHL mezunu olarak, bu soruya rahatlıkla cevap verebilirim. İHL’ler önceden 7 yıldı. Normal ortaokul ve liselerde verilen derslerin hemen hemen aynısı, artı olarak meslek dersleri verilirdi. Nasıl verilirdi diye soracak olursanız; Hayatımda en çok hayıflandığım olaylardan biridir; Birileri 7 haftada İngilizce öğretiyor biz 7 yıl İHL’de okuduk ama hala Arapçayı konuşamıyoruz. Öğretmenleri suçlamıyorum. Topyekûn sisteminden öğrencisine kadar suçlu ve sorumluyuz. Ha okulu bitirdikten sonra iyi bir torpil bulmana gerek yok. Sıradan bir torpille de göreve başlarsın deyip, sözü tekrar Hasan Demir’e bırakıyorum; (İmamın mağlubiyeti papazın zaferi! Yazısından 10-07-2012 Yeniçağ)
“Türkiye’de anne babalar imamlığı bir “Peygamber Makamı” olarak değil, bir ekmek kapısı olarak görüyor. Doktor, hâkim, mühendis olamayacağına inandığı çocuğunu kısa yoldan imam yaparak hayatını kazanması için İmam Hatip Lisesi’ne gönderiyor. En şerefli mesleğe en kalitesiz çocuğunu layık görüyor. Papazlık ise, en kaliteliyi, en donanımlıyı sadece “papaz adayı” yapıyor. Ve en kaliteli ve en donanımlıyı birçok elekten geçirdikten sonra, daha donanımlı ve daha kaliteli olarak bir kilisede görevlendiriyor…
Türkiye’de 83 bin 574 cami ibadete açık. Yüzbinlerce İmam-Hatip bu camilerde görev yapıyor. Emeklileri ile birlikte Türkiye’deki İmam-Hatip sayısı herhalde 300 bin civarındadır. Demek ki üç aşağı beş yukarı, 200-250 kişiye bir İmam-Hatipli düşüyor. İmamlık; marangozluk, mimarlık, askerlik, polislik, ticaret gibi emekliliği olan bir müessese değildir. Bırakınız imamı, sıradan bir Müslüman bile iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymakla mükelleftir. Hal böyleyken, yani bunca çalışanı ve emeklisi ile bunca İmam Hatipli mevcutken ve halkımızın kahir ekseriyeti iyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmekle görevli Müslümanlar iken... Güzel ülkemiz Türkiye, yolsuzluktan ahlâksızlığa, hırsızlıktan cinayetlere, içki ve uyuşturucu sarfından, cehalet derecesine varan kültürsüzlüğe kadar bir uçuruma doğru yuvarlanıp durmakta...
İmam Hatip Okulu açmakla, süslü püslü camiler yapmakla olmuyor bu işler. Zan ve iddia edildiği gibi Türkiye, bir şeriat devletine doğru falan gitmiyor; aksine Türkiye İslâm’dan alabildiğine uzaklaşıyor... Kiliseler çoğalıyor, Budizm’den medet umanlar artıyor. Hıristiyanların da cennete gideceğine dair kabuller yaygınlaşıyor...”
(Bu yazımızdaki amaç asla kıyas değildir. Gerçeği görüp, halimizi düzeltmektir. Yoksa değil imamın, sıradan bir Müslüman’ın tırnağını bile, papaya değişmem.)
Tabi internet üzerinden araştırdık. Bu araştırmada “nurlu!” pencerelere rastladık. Sevgili Hasan Demir’le aynı kaynakta buluştuk. Kaynağın aynı olması normal, çünkü adamlar işin uzmanı!
Papaz olabilmek için; “Bir kere adayların üniversite mezunu olmaları gerekiyor. Okuduğunuz üniversite ve aldığınız eğitim önemli değil. Bir doktor, ressam, sosyolog, antropolog, felsefeci olsanız da papaz olmak için başvurabilirsiniz.
Ancak üniversite mezunu olmak papaz olmak için yeterli değil. Papaz olmak için önce 2 veya 3 yıllık bir gözetim süresinden geçmek gerekiyor.
Bu süreçte ayrıca kilisenin, din adamlarından birisi birebir düzenli olarak adayla görüşüyor ve onu tanımaya çalışıyor. 2-3 yıllık süreçten sonra kilise yönetimi ve bölgenin başpapazı, değerlendirmeler doğrultusunda kişinin papaz olup olamayacağına karar veriyor. Eğer adaylık onaylanırsa o zaman papaz olmak isteyen kişi bir Hıristiyanlık ilahiyat fakültesine kaydoluyor.
Üniversite mezunu adayın, papaz olma isteği kilise tarafından onaylandıktan sonra aday Amerika’da Seminary (ilahiyat fakültesi) denilen okula kaydolur. Burada adaylara üç yıl boyunca Hıristiyan teolojisi üzerine eğitim verilir.
Hıristiyanlığın hemen hemen bütün alanlarını kapsayan dersler alınır. Bu okullarda Tarih, Din Eğitimi, Misyonerlik, Dünya Dinleri, Müzik ve İncil’le ilgili teorik ve uygulamalı dersler verilir.
Hıristiyanların elinde bulunan kutsal metinler (Eski Ahid ve Yeni Ahid) Latince ve İbranice olarak ulaştığı için, bu iki dilin özel bir yeri vardır. Papazlık eğitimi alan herkes bu iki dili bilmek zorundadır. Bu iki dili özellikle yazma, okuma ve anlama noktasında bilmeyen bir kişi papaz da olamaz.” (Mehmet Altan)
Evet, 2 veya 3 yıllık gözetim. Sonra “olur raporu”. Sonra Hıristiyanlık fakültesi. Artı Tarih, Din Eğitimi, Misyonerlik, Dünya Dinleri, Müzik ve İncil’le ilgili teorik ve uygulamalı dersler artı Latince ve İbranice.
İmam nasıl olunur?
Bir İHL mezunu olarak, bu soruya rahatlıkla cevap verebilirim. İHL’ler önceden 7 yıldı. Normal ortaokul ve liselerde verilen derslerin hemen hemen aynısı, artı olarak meslek dersleri verilirdi. Nasıl verilirdi diye soracak olursanız; Hayatımda en çok hayıflandığım olaylardan biridir; Birileri 7 haftada İngilizce öğretiyor biz 7 yıl İHL’de okuduk ama hala Arapçayı konuşamıyoruz. Öğretmenleri suçlamıyorum. Topyekûn sisteminden öğrencisine kadar suçlu ve sorumluyuz. Ha okulu bitirdikten sonra iyi bir torpil bulmana gerek yok. Sıradan bir torpille de göreve başlarsın deyip, sözü tekrar Hasan Demir’e bırakıyorum; (İmamın mağlubiyeti papazın zaferi! Yazısından 10-07-2012 Yeniçağ)
“Türkiye’de anne babalar imamlığı bir “Peygamber Makamı” olarak değil, bir ekmek kapısı olarak görüyor. Doktor, hâkim, mühendis olamayacağına inandığı çocuğunu kısa yoldan imam yaparak hayatını kazanması için İmam Hatip Lisesi’ne gönderiyor. En şerefli mesleğe en kalitesiz çocuğunu layık görüyor. Papazlık ise, en kaliteliyi, en donanımlıyı sadece “papaz adayı” yapıyor. Ve en kaliteli ve en donanımlıyı birçok elekten geçirdikten sonra, daha donanımlı ve daha kaliteli olarak bir kilisede görevlendiriyor…
Türkiye’de 83 bin 574 cami ibadete açık. Yüzbinlerce İmam-Hatip bu camilerde görev yapıyor. Emeklileri ile birlikte Türkiye’deki İmam-Hatip sayısı herhalde 300 bin civarındadır. Demek ki üç aşağı beş yukarı, 200-250 kişiye bir İmam-Hatipli düşüyor. İmamlık; marangozluk, mimarlık, askerlik, polislik, ticaret gibi emekliliği olan bir müessese değildir. Bırakınız imamı, sıradan bir Müslüman bile iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymakla mükelleftir. Hal böyleyken, yani bunca çalışanı ve emeklisi ile bunca İmam Hatipli mevcutken ve halkımızın kahir ekseriyeti iyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmekle görevli Müslümanlar iken... Güzel ülkemiz Türkiye, yolsuzluktan ahlâksızlığa, hırsızlıktan cinayetlere, içki ve uyuşturucu sarfından, cehalet derecesine varan kültürsüzlüğe kadar bir uçuruma doğru yuvarlanıp durmakta...
İmam Hatip Okulu açmakla, süslü püslü camiler yapmakla olmuyor bu işler. Zan ve iddia edildiği gibi Türkiye, bir şeriat devletine doğru falan gitmiyor; aksine Türkiye İslâm’dan alabildiğine uzaklaşıyor... Kiliseler çoğalıyor, Budizm’den medet umanlar artıyor. Hıristiyanların da cennete gideceğine dair kabuller yaygınlaşıyor...”
(Bu yazımızdaki amaç asla kıyas değildir. Gerçeği görüp, halimizi düzeltmektir. Yoksa değil imamın, sıradan bir Müslüman’ın tırnağını bile, papaya değişmem.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025