Özatacı: Erdoğan Suriyelilerin dönmesini istemiyor
Özatacı, "Sayın Erdoğan'ın politikası Suriyeli sığınmacıların geri dönmemesi üzerine kurulu. Çünkü Suriyeli sığınmacılardan mürekkep bir sosyoloji oluşturmak istiyor ki kendi iktidarını ilanihaye destekleyecek bir yapı oluşsun" dedi.
18.12.2024 16:25:00 / Güncelleme: 18.12.2024 16:28:49
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı
Suriye'de Esad'ın devrilmesinin ardından Türk kamuoyuna verilen 'Suriyeliler dönüyor' şeklindeki haberler yoğunlaştı.
Peki gerçekten Suriyeliler dönüyor mu?
Bu soruyu İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Dr. Cenk Özatacı'ya sorduk.
Özatacı, "Suriyeli sığınmacıların gönüllü geri dönüşü Türk milletine söylenmiş büyük bir yalandır" dedi.
Özatacı şu değerlendirmeyi yaptı;
"Akademik verilere bakarsak, dünyadaki göç literatürüne bakarsak, elimizdeki bütün araştırmalara bakarsak bir gerçeği görüyoruz. O gerçek şu; Prof. Dr. Murat Erdoğan'ın yapmış olduğu bir Suriyeliler barometresi vardı. Bu BM'nin de desteklediği itinalı bir çalışmaydı. 2017 yılındaki bu çalışmada Suriyeli sığınmacılara 'Esad düşse bile geri döner misiniz' diye sorulmuştu. Suriyeliler yüzde 17-18 oranında Esad düşse bile geri dönmem' demişti. Bu oran 2018 yılında yüzde 50'ye çıkmıştı, 2020 yılında yüzde 70'i geçmişti. Şimdi 2025 yılındayız dünyanın her yerinde bu böyledir. Bir yerde kalış süresi arttıkça gönüllü geri dönüş oranı azalır.
Şu anda hem uluslararası göç literatürüne baktığımız zaman, Türkiye'deki eldeki verilere baktığımız zaman, şu andaki sınır kapısındaki tabloya baktığımız zaman görüyoruz ki Suriyeli sığınmacıların gönüllü geri dönüşü Türk milletine söylenmiş büyük bir yalandır. Cilvegözü Sınır Kapısı'nda ilk gün geri dönüş 216 kişi şimdi binin üzerine çıktığı söyleniyor. Bunların birçoğu da gönüllü geri dönüş değil yani gidip orada evleri duruyor mu, arsaları duruyor mu diye bakıp geri dönecekler.
TÜİK rakamları ne kadar doğruysa Göç İdaresinin verdiği Suriyeli sığınmacı sayısı da o kadar doğru! 2.9 milyon Suriyeli sığınmacı Türkiye'de yok çok daha fazladır sayısı. Bundan 3 yıl önce Göç İdaresinin sitesinde '3.7 milyon Suriyeli sığınmacı var' deniyordu şimdi, '2.9 milyon var' deniyor. Peki Türkiye'de bugüne kadar 1 milyona yakın Suriyeli bebek doğduğuna göre çünkü onlar da sığınmacı statüsüyle doğuyor vatandaş olmadığı için 800 bin de size göre geriye döndüğüne göre yani 3.7 milyondan 2.9 milyona düşmüş diyorsunuz. O zaman sizin hesabınıza göre 1.8 milyon kişinin geri dönmüş olması lazım ki ancak bu doğru olabilsin. Böyle bir geri dönüş yok zaten bu şekilde geri dönecek bir alan da yok Suriye'de.
Hacettepe Üniversitesi'nin verilerine göre Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların doğum oranı 5,3. Türk vatandaşlarının 1,4. Türkiye'de bir yılda 100 bin ila 120 bin arasında Suriyeli bebek doğuyor yani 1000 kişinin, 2000 kişinin, 3000 kişinin geri dönmüş olmasının hiçbir anlamı yok.
Gönüllü geri dönüş bir yalandır. Suriyeli sığınmacıların yüzde 80'ni, 90'nı geri dönmeyecekler. Bu anda sayıları bence 5 milyonun üzerinde. Bu 5.3'lük doğum oranıyla ilerleyen 10-15 yıl içerisinde nüfusları 10-15 milyonu aşacak.
2013 yılında bir uluslararası koruma kanunu çıktı yani bu Geçici Koruma Statüsünü kavramsallaştıran hukuki normlar. Bunun 85. maddesi 'Geçici korumayı gerektiren iş
ve eylem yani geçici korumayı gerektiren savaş biterse geri dönüş esastır' diyor. Kanun bunu söylüyor yani eğer savaş biterse geri dönüş esastır. Şimdi Esad düştüğüne göre Suriye iç savaşı artık resmen bittiğine göre geri dönüş esas olmasına rağmen Sayın Erdoğan o zaman hangi sıfatla milyonlarca Suriyeliyi Türkiye'de tutacak? Bu insanlar 10 yıldan beri geçici koruma statüsünde. Bir 5 - 10 yıl daha bu statüde mi kalacaklar? Hayır, 'Suriyeliler isterse geri dönmesin' demek 'Ben burada kalacak olan Suriyelilere vatandaşlık dağıtacağım, kitleler halinde' demektir. Zaten bu bugüne kadar İçişleri Bakanlığı ifadesine göre 238 bin Suriyeli sığınmacıya vatandaşlık verdiler ve vermeye devam edecekler.
Türk milletinin ve mensuplarının siyasi parti fark etmez herkesin şunu görmesi lazım; Sayın Erdoğan'ın buradaki politikası Suriyeli sığınmacıların geri dönmemesi üzerine kurulu. Çünkü Suriyeli sığınmacılardan mürekkep bir sosyoloji oluşturmak istiyor ki kendi iktidarını ilanihaye destekleyecek bir yapı oluşsun Türkiye'de. Türkiye'nin Atatürk'ün kurduğu kurucu devlet iradesi ve vasfı bu şekilde yeni bir sosyoloji ile muğlaklaştırılsın ve Sayın Erdoğan'ın kafasındaki bir devlet tasavvuru ortaya konsun, şu anda yapılmak istenen bu."
Peki gerçekten Suriyeliler dönüyor mu?
Bu soruyu İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Dr. Cenk Özatacı'ya sorduk.
Özatacı, "Suriyeli sığınmacıların gönüllü geri dönüşü Türk milletine söylenmiş büyük bir yalandır" dedi.
Özatacı şu değerlendirmeyi yaptı;
"Akademik verilere bakarsak, dünyadaki göç literatürüne bakarsak, elimizdeki bütün araştırmalara bakarsak bir gerçeği görüyoruz. O gerçek şu; Prof. Dr. Murat Erdoğan'ın yapmış olduğu bir Suriyeliler barometresi vardı. Bu BM'nin de desteklediği itinalı bir çalışmaydı. 2017 yılındaki bu çalışmada Suriyeli sığınmacılara 'Esad düşse bile geri döner misiniz' diye sorulmuştu. Suriyeliler yüzde 17-18 oranında Esad düşse bile geri dönmem' demişti. Bu oran 2018 yılında yüzde 50'ye çıkmıştı, 2020 yılında yüzde 70'i geçmişti. Şimdi 2025 yılındayız dünyanın her yerinde bu böyledir. Bir yerde kalış süresi arttıkça gönüllü geri dönüş oranı azalır.
Şu anda hem uluslararası göç literatürüne baktığımız zaman, Türkiye'deki eldeki verilere baktığımız zaman, şu andaki sınır kapısındaki tabloya baktığımız zaman görüyoruz ki Suriyeli sığınmacıların gönüllü geri dönüşü Türk milletine söylenmiş büyük bir yalandır. Cilvegözü Sınır Kapısı'nda ilk gün geri dönüş 216 kişi şimdi binin üzerine çıktığı söyleniyor. Bunların birçoğu da gönüllü geri dönüş değil yani gidip orada evleri duruyor mu, arsaları duruyor mu diye bakıp geri dönecekler.
TÜİK rakamları ne kadar doğruysa Göç İdaresinin verdiği Suriyeli sığınmacı sayısı da o kadar doğru! 2.9 milyon Suriyeli sığınmacı Türkiye'de yok çok daha fazladır sayısı. Bundan 3 yıl önce Göç İdaresinin sitesinde '3.7 milyon Suriyeli sığınmacı var' deniyordu şimdi, '2.9 milyon var' deniyor. Peki Türkiye'de bugüne kadar 1 milyona yakın Suriyeli bebek doğduğuna göre çünkü onlar da sığınmacı statüsüyle doğuyor vatandaş olmadığı için 800 bin de size göre geriye döndüğüne göre yani 3.7 milyondan 2.9 milyona düşmüş diyorsunuz. O zaman sizin hesabınıza göre 1.8 milyon kişinin geri dönmüş olması lazım ki ancak bu doğru olabilsin. Böyle bir geri dönüş yok zaten bu şekilde geri dönecek bir alan da yok Suriye'de.
Hacettepe Üniversitesi'nin verilerine göre Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların doğum oranı 5,3. Türk vatandaşlarının 1,4. Türkiye'de bir yılda 100 bin ila 120 bin arasında Suriyeli bebek doğuyor yani 1000 kişinin, 2000 kişinin, 3000 kişinin geri dönmüş olmasının hiçbir anlamı yok.
Gönüllü geri dönüş bir yalandır. Suriyeli sığınmacıların yüzde 80'ni, 90'nı geri dönmeyecekler. Bu anda sayıları bence 5 milyonun üzerinde. Bu 5.3'lük doğum oranıyla ilerleyen 10-15 yıl içerisinde nüfusları 10-15 milyonu aşacak.
2013 yılında bir uluslararası koruma kanunu çıktı yani bu Geçici Koruma Statüsünü kavramsallaştıran hukuki normlar. Bunun 85. maddesi 'Geçici korumayı gerektiren iş
ve eylem yani geçici korumayı gerektiren savaş biterse geri dönüş esastır' diyor. Kanun bunu söylüyor yani eğer savaş biterse geri dönüş esastır. Şimdi Esad düştüğüne göre Suriye iç savaşı artık resmen bittiğine göre geri dönüş esas olmasına rağmen Sayın Erdoğan o zaman hangi sıfatla milyonlarca Suriyeliyi Türkiye'de tutacak? Bu insanlar 10 yıldan beri geçici koruma statüsünde. Bir 5 - 10 yıl daha bu statüde mi kalacaklar? Hayır, 'Suriyeliler isterse geri dönmesin' demek 'Ben burada kalacak olan Suriyelilere vatandaşlık dağıtacağım, kitleler halinde' demektir. Zaten bu bugüne kadar İçişleri Bakanlığı ifadesine göre 238 bin Suriyeli sığınmacıya vatandaşlık verdiler ve vermeye devam edecekler.
Türk milletinin ve mensuplarının siyasi parti fark etmez herkesin şunu görmesi lazım; Sayın Erdoğan'ın buradaki politikası Suriyeli sığınmacıların geri dönmemesi üzerine kurulu. Çünkü Suriyeli sığınmacılardan mürekkep bir sosyoloji oluşturmak istiyor ki kendi iktidarını ilanihaye destekleyecek bir yapı oluşsun Türkiye'de. Türkiye'nin Atatürk'ün kurduğu kurucu devlet iradesi ve vasfı bu şekilde yeni bir sosyoloji ile muğlaklaştırılsın ve Sayın Erdoğan'ın kafasındaki bir devlet tasavvuru ortaya konsun, şu anda yapılmak istenen bu."