Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) yaklaşıyor. Uzmanlar peş peşe açıklamalar yaparak, adaylara tavsiyelerde bulunuyorlar. İşte ÖSS'cilere yönelik altın niteliğinde bazı tavsiyeler:
* Sistemde yapılan değişiklikler nedeniyle sınav zorlaştı. Bu zorluk soruların güçlüğünden değil, iyi bir bölümü kazanabilmek için yapılması gereken soru sayısının çokluğundan kaynaklanıyor. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi'nde bir bölüm kazanmak isteyen adayın, biyoloji sorularını bile atlama lüksü bulunmuyor! Dolayısıyla geçmiş dönemlerin aksine, artık dershaneye gitmeden, özel ders almadan üniversite kazanmak mümkün olmaktan çıktı.
* Dershane desteğine rağmen, başarı kısa sürede elde edilemiyor. Hayat tecrübelerinin de öğrencilerin kaderinde önemli rol oynuyor. Burada, ailelerin, çocuklara karşı tutum ve davranışları öne çıkıyor. Çünkü, farkında olmadan ya da bilgisizlik nedeniyle yapılan bazı telkinler kabiliyetleri köreltiyor. Türkiye'de çocuklukların en çok duydukları şey (yapma) sözcüğüdür. Bu o kadar çok söylenir ki, çocuğu (yapamam herhalde) düşüncesine götürür. Örneğin, sözelciler matematiği, sayısalcılar da biyolojiyi başbelası olarak görür. Bu önyargı ve çocukluklarından kalma (yapamam) düşüncesi yüzünden de sınavda bu alandaki soruları yapamazlar. Ama, bu önyargıyı taşımayanlar bir adım öne geçer.
* Yapamam dediklerinizin listesini yapın, sonra o listeyi bahçenize gömün. Öğrenci, ÖSS'yi başarmak istiyorsa (yapamam) düşüncesini kafasında gömmelidir.
* Kazanamayacağınızı düşündüğünüz okulu gezin, oradaki öğrencilerin sizden farklı olmadığını göreceksiniz. Unutulmamalı ki, zeki olanlar değil, çalışanlar kazanır. Tabii ki zeki olmak da önemli bir avantajdır! Bu da inkar edilemez!
Sınavı ciddiye alın
* Her yıl bini aşkın lise birincisi hiçbir üniversiteye yerleştirilemiyor. Geçen yıl 9 bin 313 aday 180 sorudan 4 net yapamadığı için puanı dahi hesaplanmadı! Sınavı ciddiye alırsanız, bilin ki sınav da sizi ciddiye alır!
* Mutlaka hedefinizi belirleyin. Gemiyi limana götürecek olan rüzgar değil, geminin dümenidir.
* Sınav stresi son derece doğaldır, ancak takıntılara izin vermeyin.
Bir soruyla çok
meşgul olmayın
* Bir soruyla en fazla 3 dakika meşgul olun. Öyle bir soruyla 10 dakika, 20 dakika uğraşmayın! Hatta hangi soru tiplerini 'becerip beceremeyeceğinizi' önceden saptayın ve sınav sırasında böyle bir soru ile karşılaştığınızda, hemen pas geçin. Bu konu çok ama çok önemli!
* Sistemde yapılan değişiklikler nedeniyle sınav zorlaştı. Bu zorluk soruların güçlüğünden değil, iyi bir bölümü kazanabilmek için yapılması gereken soru sayısının çokluğundan kaynaklanıyor. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi'nde bir bölüm kazanmak isteyen adayın, biyoloji sorularını bile atlama lüksü bulunmuyor! Dolayısıyla geçmiş dönemlerin aksine, artık dershaneye gitmeden, özel ders almadan üniversite kazanmak mümkün olmaktan çıktı.
* Dershane desteğine rağmen, başarı kısa sürede elde edilemiyor. Hayat tecrübelerinin de öğrencilerin kaderinde önemli rol oynuyor. Burada, ailelerin, çocuklara karşı tutum ve davranışları öne çıkıyor. Çünkü, farkında olmadan ya da bilgisizlik nedeniyle yapılan bazı telkinler kabiliyetleri köreltiyor. Türkiye'de çocuklukların en çok duydukları şey (yapma) sözcüğüdür. Bu o kadar çok söylenir ki, çocuğu (yapamam herhalde) düşüncesine götürür. Örneğin, sözelciler matematiği, sayısalcılar da biyolojiyi başbelası olarak görür. Bu önyargı ve çocukluklarından kalma (yapamam) düşüncesi yüzünden de sınavda bu alandaki soruları yapamazlar. Ama, bu önyargıyı taşımayanlar bir adım öne geçer.
* Yapamam dediklerinizin listesini yapın, sonra o listeyi bahçenize gömün. Öğrenci, ÖSS'yi başarmak istiyorsa (yapamam) düşüncesini kafasında gömmelidir.
* Kazanamayacağınızı düşündüğünüz okulu gezin, oradaki öğrencilerin sizden farklı olmadığını göreceksiniz. Unutulmamalı ki, zeki olanlar değil, çalışanlar kazanır. Tabii ki zeki olmak da önemli bir avantajdır! Bu da inkar edilemez!
Sınavı ciddiye alın
* Her yıl bini aşkın lise birincisi hiçbir üniversiteye yerleştirilemiyor. Geçen yıl 9 bin 313 aday 180 sorudan 4 net yapamadığı için puanı dahi hesaplanmadı! Sınavı ciddiye alırsanız, bilin ki sınav da sizi ciddiye alır!
* Mutlaka hedefinizi belirleyin. Gemiyi limana götürecek olan rüzgar değil, geminin dümenidir.
* Sınav stresi son derece doğaldır, ancak takıntılara izin vermeyin.
Bir soruyla çok
meşgul olmayın
* Bir soruyla en fazla 3 dakika meşgul olun. Öyle bir soruyla 10 dakika, 20 dakika uğraşmayın! Hatta hangi soru tiplerini 'becerip beceremeyeceğinizi' önceden saptayın ve sınav sırasında böyle bir soru ile karşılaştığınızda, hemen pas geçin. Bu konu çok ama çok önemli!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.