Sayın Başbakan!
Partinizin kuruluş aşamasından beri doğal müttefik ve stratejik ortak ilan ettiğiniz ABD'nin, İslam topraklarına yönelik başlattığı haçlı seferleri sizin de bildiğiniz gibi sürüyor.
"Kahraman ABD askerlerinin hiç kayıp vermeden ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum" demiştiniz ya... Bir kısmı tabutlarla dönüyor olsa da Iraklı maktullere nispetle devede kulak bile sayılmazlar. Yani selametleri için dua ettiğiniz işgalci askerler selamette imişler.
Yalnız duydunuz mu bilmiyorum; Iraklı Müslümanlar korkunç bir felaketin kucağındalar. Iraklı kadınlar, çocuklar, yani siviller, bir vahşetin, bir dehşetin, bir fecaatin tam ortasındalar. Tarih boyunca yine Müslümanlara karşı düzenledikleri haçlı seferlerinde geliştirdikleri, keşfettikleri katliam, cinayet, işkence ve imha yöntemlerinin tamamını kardeşlerimiz üzerinde tatbik ediyorlarmış.
Yoğun gündeminizden ötürü fırsat bulup bakamamış, görememiş olabilirsiniz ama bütün dünya gördü ki; doğal müttefiklerinizin ve stratejik ortaklarınızın askerleri Iraklı Müslümanların boğazlarına tasma takıp sürüklüyorlarmış. Konuşamayacak ve yürüyemeyecek duruma gelene kadar dövdükten sonra hızla yol alan bir araçtan aşağı atıyorlarmış.
Sizin duanızın bir sonucu mudur, nedir bilinmez ama, tek tük tabutlarla dönenlerin dışında Tonilerin ve Conilerin ve dahi canilerin keyiflerine diyecek yokmuş!
Fakat bu canilerin ve zanilerin yönetimindeki hapishanelerden yükselen Müslüman kadınların, Ayşelerin, Eminelerin feryadları, figanları vicdanı olan, iz'anı, insafı, idrakı, izzeti ve vakarı olan herkesi hüngür hüngür ağlatıyormuş.
Demokrasi ve özgürlük getireceğiz yalanı ile Irak'ın başına tüneyen baykuşların elinden, caniliklerinden yükselen feryadlara kulak verebilir misiniz, var mı vaktiniz?
"Eğer kalbinizde, ruhunuzda, bir zerre insanlık, haysiyet ve onur, şeref varsa birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin kurtarın bizi!
Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün! Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin...
Size yalvarıyoruz! Gelin ve kurtarın bizleri. Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz!..."
Evet son zamanlarda hiç dilinizden düşürmediğiniz 'dünya gerçekleri' listesine ilave edeceğiniz gerçeklerden bir kısmı da bunlar...
Doğal müttefiklerinizin ve stratejik ortaklarınızın yaptıkları bu şerefsizlikler karşısında eğer kaşlarınızı çatmayı düşünürseniz onu da yazarız.
Papazlarla flört edenlerin, cani ve zani Hıristiyanların cinayetlerine dair diyecekleri var mı acaba?
Partinizin kuruluş aşamasından beri doğal müttefik ve stratejik ortak ilan ettiğiniz ABD'nin, İslam topraklarına yönelik başlattığı haçlı seferleri sizin de bildiğiniz gibi sürüyor.
"Kahraman ABD askerlerinin hiç kayıp vermeden ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum" demiştiniz ya... Bir kısmı tabutlarla dönüyor olsa da Iraklı maktullere nispetle devede kulak bile sayılmazlar. Yani selametleri için dua ettiğiniz işgalci askerler selamette imişler.
Yalnız duydunuz mu bilmiyorum; Iraklı Müslümanlar korkunç bir felaketin kucağındalar. Iraklı kadınlar, çocuklar, yani siviller, bir vahşetin, bir dehşetin, bir fecaatin tam ortasındalar. Tarih boyunca yine Müslümanlara karşı düzenledikleri haçlı seferlerinde geliştirdikleri, keşfettikleri katliam, cinayet, işkence ve imha yöntemlerinin tamamını kardeşlerimiz üzerinde tatbik ediyorlarmış.
Yoğun gündeminizden ötürü fırsat bulup bakamamış, görememiş olabilirsiniz ama bütün dünya gördü ki; doğal müttefiklerinizin ve stratejik ortaklarınızın askerleri Iraklı Müslümanların boğazlarına tasma takıp sürüklüyorlarmış. Konuşamayacak ve yürüyemeyecek duruma gelene kadar dövdükten sonra hızla yol alan bir araçtan aşağı atıyorlarmış.
Sizin duanızın bir sonucu mudur, nedir bilinmez ama, tek tük tabutlarla dönenlerin dışında Tonilerin ve Conilerin ve dahi canilerin keyiflerine diyecek yokmuş!
Fakat bu canilerin ve zanilerin yönetimindeki hapishanelerden yükselen Müslüman kadınların, Ayşelerin, Eminelerin feryadları, figanları vicdanı olan, iz'anı, insafı, idrakı, izzeti ve vakarı olan herkesi hüngür hüngür ağlatıyormuş.
Demokrasi ve özgürlük getireceğiz yalanı ile Irak'ın başına tüneyen baykuşların elinden, caniliklerinden yükselen feryadlara kulak verebilir misiniz, var mı vaktiniz?
"Eğer kalbinizde, ruhunuzda, bir zerre insanlık, haysiyet ve onur, şeref varsa birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin kurtarın bizi!
Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün! Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin...
Size yalvarıyoruz! Gelin ve kurtarın bizleri. Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz!..."
Evet son zamanlarda hiç dilinizden düşürmediğiniz 'dünya gerçekleri' listesine ilave edeceğiniz gerçeklerden bir kısmı da bunlar...
Doğal müttefiklerinizin ve stratejik ortaklarınızın yaptıkları bu şerefsizlikler karşısında eğer kaşlarınızı çatmayı düşünürseniz onu da yazarız.
Papazlarla flört edenlerin, cani ve zani Hıristiyanların cinayetlerine dair diyecekleri var mı acaba?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025