O'nun imametine apaçık delil
İmam Hasan Askeri'nin açık kerametini gören Muhammed bin Ali'ye, Muhammed bin İbrahim?i Kurdi, şöyle dedi: "İmam Hasan Askeri (a.s.)'ın imametiyle ilgili bundan daha açık bir delil mi istiyorsun!"
09.11.2014 00:00:00
İbn?i Kurdi ismiyle meşhur olan Ali bin İbrahim, Muhammed bin Ali'den şöyle naklediyor:Maddi durumumuz çok kötü olmuştu. Bundan dolayı babam bana, "İmam Hasan Askeri (a.s.)'ın yanına gidelim çünkü onun cömert ve bağışlayıcı olduğunu vasfetmişler" dedi.Ben, "Onu tanıyor musun?" diye sordum.Babam, "Ne onu tanıyorum ve ne de görmüşüm" dedi.Babamla birlikte İmam Hasan Askeri (a.s.)'ın evine doğru hareket ettik. Babam yolda şöyle dedi: "Beş yüz dirheme ne kadar da muhtacız! Keşke bize beş yüz dirhem vere; iki yüz dirhemini elbise almak, iki yüz dirhemini un almak ve yüz dirhemini de diğer ihtiyaçlarımız için harcarız."Ben de kalbimden dedim ki: "Keşke üç yüz dirhem de bana verse; Cebele gitmek için yüz dirhemiyle merkep alırım, yüz dirhemini geçim masrafı için harcarım ve yüz dirhemiyle de elbise alırım."İmam Hasan Askeri (a.s.)'ın kapısına vardığımızda İmam (a.s.)'ın hizmetçisi dışarı çıkarak, "Ali bin İbrahim ve oğlu içeri buyursunlar" dedi.İçeri girip İmam (a.s.)'a selam verdiğimizde İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Ey Ali! Neden şimdiye kadar bizim yanımıza gelmedin?"Babam cevaben şöyle dedi: "Ey seyyidim (efendim)! Bu halimle sizinle görüşmekten utandım."İmam (a.s.)'ın huzurundan ayrıldığımızda, İmam (a.s.)'ın hizmetçisi yanımıza gelerek babama bir kese para verip şöyle dedi: "Bu beş yüz dirhemdir. Onun iki yüz dirhemi elbise alman, iki yüz dirhemi un alman, yüz dirhemi de diğer masrafların içindir."Diğer bir kese de bana vererek şöyle dedi: "Bu üç yüz dirhemdir. Onun yüz dirhemiyle merkep al, yüz dirhemiyle kendine elbise temin et, yüz dirhemini de diğer masrafların için harca; Cebel'e değil Sura'ya git." (Sura; Irak'ta bir şehrin veya Bağdat'ta bir mahallenin ismidir).Muhammed bin Ali, bu söz üzerine Sura'ya giderek orada bir kadınla evlendi ve her gün dört bin dinar kâr elde ediyordu. Ama maalesef bununla birlikte Vakıfî inancı üzere idi (Sadece İmam Kazım (a.s)'a kadar olan İmamları kabul ediyordu).Muhammed bin İbrahim?i Kurdi, Muhammed bin Ali'ye, "İmam Hasan Askeri (a.s.)'ın imametiyle ilgili bundan daha açık bir delil mi istiyorsun?" dediğinde o, "Doğru söylüyorsun, fakat biz böyle gelmişiz böyle de gideceğiz" dedi. (Bihar, c.50, s.278).