Bir kimse Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinden duâ istediğinde şöyle duâ ederdi:"Allahü teâlâ senin kalbini dağınık etmesin. Seni, kendisinden alıkoyan her şeyden kurtarsın. Kendisine kavuşturan şeylere kavuştursun.
Seni mâsivâdan (kendisinden başka şeylerden) kurtarıp, kendisiyle meşgul eylesin. Sana kendisiyle berâber olmaya lâyık bir edep ihsân eylesin. Kalbinden, râzı olmadığı, beğenmediği şeyleri çıkarıp, kendi rızâsını koysun. Seni kendisine ulaştıran yola kavuştursun."Bir gün; "Derecesi hocasının derecesinden yüksek olan talebe var mıdır? diye Sırrî-yi Sekatî hazretlerine sordular; "Evet vardır. Cüneyd'in derecesi benden yüksektir." buyurdu.Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Rızkımızı arıyoruz." dediklerinde; "Nerede olduğunu biliyorsanız, orada arayınız?" buyurdu. "Allahü teâlâdan istiyoruz." dediklerinde, "Eğer sizi unutmuş sanıyorsanız, hatırlatınız!" buyurdu. "Tevekkül ediyoruz, bakalım ne gönderecek?" dediklerinde; "İmtihan ederek, deneyerek tevekkül etmek, îmânda şüphe bulunmasını gösterir." buyurdu. "O hâlde ne yapalım?" dediklerinde; "Emrettiği için çalışmalı, rızk için üzülmemeli, tedbirlerin arkasında koşmamalıdır. Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Emrine uyarak çalışanı, rızkına ulaştırır." buyurdu.
Seni mâsivâdan (kendisinden başka şeylerden) kurtarıp, kendisiyle meşgul eylesin. Sana kendisiyle berâber olmaya lâyık bir edep ihsân eylesin. Kalbinden, râzı olmadığı, beğenmediği şeyleri çıkarıp, kendi rızâsını koysun. Seni kendisine ulaştıran yola kavuştursun."Bir gün; "Derecesi hocasının derecesinden yüksek olan talebe var mıdır? diye Sırrî-yi Sekatî hazretlerine sordular; "Evet vardır. Cüneyd'in derecesi benden yüksektir." buyurdu.Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Rızkımızı arıyoruz." dediklerinde; "Nerede olduğunu biliyorsanız, orada arayınız?" buyurdu. "Allahü teâlâdan istiyoruz." dediklerinde, "Eğer sizi unutmuş sanıyorsanız, hatırlatınız!" buyurdu. "Tevekkül ediyoruz, bakalım ne gönderecek?" dediklerinde; "İmtihan ederek, deneyerek tevekkül etmek, îmânda şüphe bulunmasını gösterir." buyurdu. "O hâlde ne yapalım?" dediklerinde; "Emrettiği için çalışmalı, rızk için üzülmemeli, tedbirlerin arkasında koşmamalıdır. Rızk için Allahü teâlânın verdiği söze güvenmelidir. Emrine uyarak çalışanı, rızkına ulaştırır." buyurdu.