Şam'da birinden aldığı kalemi unutup veremeden Merv'e gelmişti. Kalemi sâhibine vermek için Merv'den tekrar Şam'a gitti. Ashâb-ı kirâm (radıyallahü anhüm) ile onları gören Tâbiînin hâllerini anlatan eserleri okurken çok ağlar kendinden geçerdi.
Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellemi görüp sohbetlerinde bulunma şerefine kavuştukları için Ashâb-ı kirâmın üstünlüğünü anlatır duygulanırdı.Evinde hadîs-i şerîflerle çok meşgûl olduğundan; "Yalnızlıktan rahatsız olmuyor musun?" diye sorulduğunda; "Peygamber efendimiz ve Ashâbı radıyallahü anhüm ile berâber olunca insan hiç yalnızlık duyar mı?" karşılığını verirdi.Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi. Abbâsîler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsî ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı...
Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellemi görüp sohbetlerinde bulunma şerefine kavuştukları için Ashâb-ı kirâmın üstünlüğünü anlatır duygulanırdı.Evinde hadîs-i şerîflerle çok meşgûl olduğundan; "Yalnızlıktan rahatsız olmuyor musun?" diye sorulduğunda; "Peygamber efendimiz ve Ashâbı radıyallahü anhüm ile berâber olunca insan hiç yalnızlık duyar mı?" karşılığını verirdi.Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi. Abbâsîler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsî ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.