Bir zatın şöyle bir hikayesi anlatılır... - Bir defasında Herat şehri kralı kendisine bir miktar un göndermiş; bir hesaba göre yedi kile kadarmış.Bu zat, o sırada muhipleri ile beraber oturuyormuş. Ne var ki bu zat unları kabul etmemiş; civardaki yerlilere verilmesini istemiş. Unları getiren şahsın adamı bunu yapmaktan çekinmiş ise de, zatın gönlü kırılmasın diye unları götürüp etraftaki yerli ahaliye dağıtmış.Ertesi sabah bütün yerliler Ebu Abdullah'ın yanına gelerek:- Biz size düşmanız. Aynı zamanda muhalifiniz durumundayız Bu halimizle yine siz bize iyilik ediyorsunuz.Buna karşılık, Ebu Abdullah onlara şu cevabı vermiş,- Dünya, Allah tarafından sevilmediği gibi, kafir de sevilmez. İki sevimsiz şey birbirinin dostudur. İki dostu ise birbirinden ayrı tutmak doğru olmaz.Ebu Abdullah'ın bu sözü üzerine, henüz İslam'la şereflenmemiş olan yerli ahali, işin nüktesini anlayarak Müslüman olurlar.