Fenerbahçe Gaziantep Futbol Kulübünü deplasmanda tek golle yendi: 0-1.
Fenerbahçe açısından hiç de kolay maç olmadı. Rakip hem savunmada sert duran ve hem de hücumda tehlikeli olabilen bir görüntü verdi.
Fenerbahçe'nin ne kadar zor kazandığını anlayabilmek için maç sonunda futbolcuların gösterdiği sevinç kutlamalarına bakmak lazım. Fenerbahçeli futbolcular büyük coşku yaşadılar.
Bu coşku ne kadar zorlandıklarını gösteriyordu. Böyle zor bir maçtan 3 puanla ayrılıp maç fazlasıyla Galatasaray ile puan farkını 5'e çıkarmak çok önemli.
Böylelikle rakipleri Galatasaray'a da önemli ölçüde stres yüklemiş oldular. Bu stres Galatasaray'a yeni hatalar yaptırabilir.
Şöyle bir maçı düşününce şunları yazabiliriz. Fenerbahçe maça özellikle Ferdi ve Tadic'in olduğu taraftan yüklenecek gibi başladı. Ne var ki bu sol taraf çok hata yaptı ve etkili olamadı.
Cengiz'in oynadığı sağ taraf daha bir verimli gibiydi. Fakat Mert Müldür'ün performansı zayıf olunca Fenerbahçe sağ tarafta bir kişi eksik oynadı.
Örneğin 37 ve 43'te birbirinin aynı olan pozisyonlarda Cengiz rakip 18 içinde içeri sert çevirdi. Her ikisinde de topa dokunamayan Dzeko yüzde yüz golü harcadı.
Her halükarda daha fazla hata yapmasına rağmen Fenerbahçe sol tarafını daha çok kullandı.
Gaziantep Futbol Kulübü ise kesinlikle topu rakibe bırakmadı. O da elinden geldiğince hücum yapmaya çalıştı ve tehlikeler üretti.
Savunmasında bu kadar açık veren bir rakip karşısında Fenerbahçe daha çok pozisyon üretmeli idi ama yapamadı.
İkinci yarıya gelirsek. Bu devre Gaziantep Futbol Kulübü nispeten daha fazla savunmada kaldı.
Hemen bu yarının başında Fenerbahçe bir penaltı kazandı. Bence karar doğru idi. Fakat penaltıyı kullanan Dzeko topu direğe nişanladı.
İkinci yarının başında Fenerbahçe'de inisiyatif alan oyuncu Fred idi. Fred birçok hücumu organize etmeye çalıştı.
Fakat yaptığı hatalar yüzünden Fenerbahçe'nin hücumları heba olup durdu.
Örneğin 60'ta bir aksiyon için Fred topu rakibe attı diye not almışım.
63'ten sonra İsmail Kartal Batshuayi'yi oyuna alarak çift santrfora döndü. Ne var ki bu tercih de derde deva olmadı.
Fakat Tadic'in çıkıp yerine Joshua King'in girmesi ve de İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder değişikliği Fenerbahçe'nin aradığı çözümü getirdi.
İrfan Can 81'de kafayla golü atarken. Bu golde auta giden topu bir koşu ile oyun içinde tutan Joshua King tüm övgüleri hak ediyor.
Goldeki asist de bu maçta çok katkı sunmayan Sebastian Szymanski'den gelmiş oldu.
88'de yine maçın etkili oyuncusu Joshua King'in verdiği pası önce kaleciye nişanlayan Batshuayi pozisyonu takip etse de topu maalesef yan ağlara gönderdi.
Bu girişimin gol olmaması yazık oldu dedirtti. Fakat karşılaşmanın en son aksiyonunda Livakovic'in muazzam kurtarışı olmasa maçın berabere bitmesi işten değildi.
Böylelikle Fenerbahçe deplasmanda kazanarak yoluna devam etti. Bundan sonra kolay maç olmayacak. Tek golle olsa da maçları kazanmak önemli.
Yani taraftarın dediği gibi 1-0 olsun bizim olsun.
Fenerbahçe açısından hiç de kolay maç olmadı. Rakip hem savunmada sert duran ve hem de hücumda tehlikeli olabilen bir görüntü verdi.
Fenerbahçe'nin ne kadar zor kazandığını anlayabilmek için maç sonunda futbolcuların gösterdiği sevinç kutlamalarına bakmak lazım. Fenerbahçeli futbolcular büyük coşku yaşadılar.
Bu coşku ne kadar zorlandıklarını gösteriyordu. Böyle zor bir maçtan 3 puanla ayrılıp maç fazlasıyla Galatasaray ile puan farkını 5'e çıkarmak çok önemli.
Böylelikle rakipleri Galatasaray'a da önemli ölçüde stres yüklemiş oldular. Bu stres Galatasaray'a yeni hatalar yaptırabilir.
Şöyle bir maçı düşününce şunları yazabiliriz. Fenerbahçe maça özellikle Ferdi ve Tadic'in olduğu taraftan yüklenecek gibi başladı. Ne var ki bu sol taraf çok hata yaptı ve etkili olamadı.
Cengiz'in oynadığı sağ taraf daha bir verimli gibiydi. Fakat Mert Müldür'ün performansı zayıf olunca Fenerbahçe sağ tarafta bir kişi eksik oynadı.
Örneğin 37 ve 43'te birbirinin aynı olan pozisyonlarda Cengiz rakip 18 içinde içeri sert çevirdi. Her ikisinde de topa dokunamayan Dzeko yüzde yüz golü harcadı.
Her halükarda daha fazla hata yapmasına rağmen Fenerbahçe sol tarafını daha çok kullandı.
Gaziantep Futbol Kulübü ise kesinlikle topu rakibe bırakmadı. O da elinden geldiğince hücum yapmaya çalıştı ve tehlikeler üretti.
Savunmasında bu kadar açık veren bir rakip karşısında Fenerbahçe daha çok pozisyon üretmeli idi ama yapamadı.
İkinci yarıya gelirsek. Bu devre Gaziantep Futbol Kulübü nispeten daha fazla savunmada kaldı.
Hemen bu yarının başında Fenerbahçe bir penaltı kazandı. Bence karar doğru idi. Fakat penaltıyı kullanan Dzeko topu direğe nişanladı.
İkinci yarının başında Fenerbahçe'de inisiyatif alan oyuncu Fred idi. Fred birçok hücumu organize etmeye çalıştı.
Fakat yaptığı hatalar yüzünden Fenerbahçe'nin hücumları heba olup durdu.
Örneğin 60'ta bir aksiyon için Fred topu rakibe attı diye not almışım.
63'ten sonra İsmail Kartal Batshuayi'yi oyuna alarak çift santrfora döndü. Ne var ki bu tercih de derde deva olmadı.
Fakat Tadic'in çıkıp yerine Joshua King'in girmesi ve de İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder değişikliği Fenerbahçe'nin aradığı çözümü getirdi.
İrfan Can 81'de kafayla golü atarken. Bu golde auta giden topu bir koşu ile oyun içinde tutan Joshua King tüm övgüleri hak ediyor.
Goldeki asist de bu maçta çok katkı sunmayan Sebastian Szymanski'den gelmiş oldu.
88'de yine maçın etkili oyuncusu Joshua King'in verdiği pası önce kaleciye nişanlayan Batshuayi pozisyonu takip etse de topu maalesef yan ağlara gönderdi.
Bu girişimin gol olmaması yazık oldu dedirtti. Fakat karşılaşmanın en son aksiyonunda Livakovic'in muazzam kurtarışı olmasa maçın berabere bitmesi işten değildi.
Böylelikle Fenerbahçe deplasmanda kazanarak yoluna devam etti. Bundan sonra kolay maç olmayacak. Tek golle olsa da maçları kazanmak önemli.
Yani taraftarın dediği gibi 1-0 olsun bizim olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025