O'nda Yusuf'a benzerlik vardır
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurdu: "Doğrusu bu emrin sahibinde Yusuf'a bir benzerlik vardır. Esmer cariyenin oğludur. Allah Azze ve Celle onun halini bir gecede ıslah edecektir"
10.03.2018 00:00:00
Abdürrahim el-Kasır'dan rivayetle;
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'a şöyle arz ettim: "Emirü'l-Mü'minîn Ali (aleyhisselam)'ın, 'En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun' sözündeki cariye Fâtıma mıdır?"
Buyurdu ki: "Fâtıma (aleyhisselam) hür olanların en hayırlısıdır. Emirü'l-Mü'minîn'in maksadı, karnı geniş olan ve rengi kırmızı ve beyaz olandır. Allah filancaya rahmet etsin."
Yezid el-Kunasi'den rivayetle;
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Doğrusu bu emrin sahibinde Yusuf'a bir benzerlik vardır. Esmer cariyenin oğludur. Allah Azze ve Celle onun halini bir gecede ıslah edecektir." (Yusuf'a benzerlikten kasıt, Gaybet meselesidir).
Ebu's-Sabbah'dan rivayetle;
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın yanına gittiğimde bana şöyle buyurdu: "Geride ne bıraktın?"
Arz ettim ki: "Amcan Zeyd'den kalan bir sevinç. O kıyam etti ve kendisinin esir kadının oğlu, ümmetin kaimi olduğunu ve kendisinin en hayırlı cariyenin oğlu olduğunu zannediyor."
Buyurdu ki: "Hata ediyor, dediği gibi değildir. Eğer kıyam ederse öldürülecektir."
Haris el-A'ver-i Hamdani'den rivayetle;
Emirü'l-Mü'minîn Ali (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun ?yani Kaim (aleyhisselam)'a.- O, onları zelil edecek ve acı bir kaseyi onlara tattıracak. Onları bozguna uğratacak olan kılıçtan başka bir şey vermeyecek. O sırada Kureyş'in tacirleri dünyanın hepsinin kendilerinin olup da fidye verilmesini ve böylece affolunmayı temenni edecekler. Allah razı olana kadar onlardan el çekmeyeceğiz."
Yezid bin Ebi Hazim'den rivayetle;
Kûfe'den çıkıp da Medin'e şehrine gittiğimde İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın yanına gittim ve ona selam verdim.
Bana, "Gelirken senin yanında birisi var mıydı?" diye sordu.
"Evet" dedim.
Buyurdu ki: "Yolda gelirken konuşuyor muydunuz?"
"Evet, Muğayri'lerden biriyle birlikte geldim" diye arz ettim.
Şöyle buyurdu: "Ne diyordu o?"
Arz ettim ki: "Muhammed bin Abdullah bin Hasan'ın kaim olduğunu zannediyordu. Delili ise onun adının Peygamberin adı, babasının adının da Peygamberin babasının adı olduğu idi. Ben de onun cevabında dedim ki: 'Eğer ölçün isimler ise, Hüseyin'in evlatlarından olan Muhammed bin Abdullah bin Ali de öyledir.' Sonra o adam dedi ki: 'Senin dediğin cariyenin oğludur.' (Yani Muhammed bin Abdullah bin Ali ama bu hür kadının oğludur. Yani Muhammed bin Abdullah bin Hasan bin Hasan)."
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Peki sen ne karşılık verdin?"
"Karşısında söyleyecek bir söz bulamadım."
Buyurdu ki: "Kaim'in bir esir cariyenin oğlu olduğunu bilmiyor musunuz?" (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'a şöyle arz ettim: "Emirü'l-Mü'minîn Ali (aleyhisselam)'ın, 'En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun' sözündeki cariye Fâtıma mıdır?"
Buyurdu ki: "Fâtıma (aleyhisselam) hür olanların en hayırlısıdır. Emirü'l-Mü'minîn'in maksadı, karnı geniş olan ve rengi kırmızı ve beyaz olandır. Allah filancaya rahmet etsin."
Yezid el-Kunasi'den rivayetle;
İmam Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Doğrusu bu emrin sahibinde Yusuf'a bir benzerlik vardır. Esmer cariyenin oğludur. Allah Azze ve Celle onun halini bir gecede ıslah edecektir." (Yusuf'a benzerlikten kasıt, Gaybet meselesidir).
Ebu's-Sabbah'dan rivayetle;
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın yanına gittiğimde bana şöyle buyurdu: "Geride ne bıraktın?"
Arz ettim ki: "Amcan Zeyd'den kalan bir sevinç. O kıyam etti ve kendisinin esir kadının oğlu, ümmetin kaimi olduğunu ve kendisinin en hayırlı cariyenin oğlu olduğunu zannediyor."
Buyurdu ki: "Hata ediyor, dediği gibi değildir. Eğer kıyam ederse öldürülecektir."
Haris el-A'ver-i Hamdani'den rivayetle;
Emirü'l-Mü'minîn Ali (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun ?yani Kaim (aleyhisselam)'a.- O, onları zelil edecek ve acı bir kaseyi onlara tattıracak. Onları bozguna uğratacak olan kılıçtan başka bir şey vermeyecek. O sırada Kureyş'in tacirleri dünyanın hepsinin kendilerinin olup da fidye verilmesini ve böylece affolunmayı temenni edecekler. Allah razı olana kadar onlardan el çekmeyeceğiz."
Yezid bin Ebi Hazim'den rivayetle;
Kûfe'den çıkıp da Medin'e şehrine gittiğimde İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam)'ın yanına gittim ve ona selam verdim.
Bana, "Gelirken senin yanında birisi var mıydı?" diye sordu.
"Evet" dedim.
Buyurdu ki: "Yolda gelirken konuşuyor muydunuz?"
"Evet, Muğayri'lerden biriyle birlikte geldim" diye arz ettim.
Şöyle buyurdu: "Ne diyordu o?"
Arz ettim ki: "Muhammed bin Abdullah bin Hasan'ın kaim olduğunu zannediyordu. Delili ise onun adının Peygamberin adı, babasının adının da Peygamberin babasının adı olduğu idi. Ben de onun cevabında dedim ki: 'Eğer ölçün isimler ise, Hüseyin'in evlatlarından olan Muhammed bin Abdullah bin Ali de öyledir.' Sonra o adam dedi ki: 'Senin dediğin cariyenin oğludur.' (Yani Muhammed bin Abdullah bin Ali ama bu hür kadının oğludur. Yani Muhammed bin Abdullah bin Hasan bin Hasan)."
İmam Ca'fer es-Sâdık (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Peki sen ne karşılık verdin?"
"Karşısında söyleyecek bir söz bulamadım."
Buyurdu ki: "Kaim'in bir esir cariyenin oğlu olduğunu bilmiyor musunuz?" (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.