Olası İstanbul depreminden sonra tetiklenebilecek deniz altı heyelanından dolayı tsunami beklendiği açıklandı
Boğaziçi Üniversitesi Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Musavver Didem Cambaz, olası İstanbul depreminden sonra tetiklenebilecek deniz altı heyelanından dolayı tsunami beklediklerini söyledi
05.11.2023 16:30:00 / Güncelleme: 05.11.2023 17:37:24
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Boğaziçi Üniversitesi Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Musavver Didem Cambaz, olası İstanbul depreminden sonra tetiklenebilecek deniz altı heyelanından dolayı tsunami beklediklerini söyledi.
Dr. Cambaz, "5 Kasım Dünya Tsunami Farkındalık Günü" dolayısıyla Türkiye'deki riskli bölgeler ve yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tsunaminin, deprem, yanardağ patlaması ve heyelan gibi afetler sonrası deniz tabanının ani şekilde yer değiştirip, deniz kütlesinin dalgalar yoluyla kıyıya vurmasıyla gerçekleştiğini belirten Cambaz, kaynaktan uzaklaştıkça deniz dalga yüksekliğinin artarak, kıyılarda büyük hasarlara yol açtığını ifade etti.
Türkiye'de riskli bölgelerin fay hatlarıyla ilişkili olduğuna işaret eden Cambaz, "Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndan dolayı Marmara Denizi, Doğu Anadolu Fay Hattı ve devamındaki Ölüdeniz Fayı ile Akdeniz Helenik Yayı'ndan dolayı da Ege ve Akdeniz'de oluşacak depremler sonucu tüm denizlerimizde tsunami meydana gelmesi bekleniyor. Tarihsel kayıtlara da baktığımızda etrafımızdaki denizlerde tsunami var. Girit'in batısında 365, Girit'in güneydoğusunda 1303 yıllarında meydana gelen büyük depremler sonrası tsunamiler yaşanmış. Bunun için de bir yerde deprem oluyorsa yine olacaktır. Tsunami olmuşsa yine tsunami beklenmelidir" diye konuştu.
İstanbul için tsunami tehlikesine dikkati çeken Cambaz, şöyle devam etti: "İstanbul için de tsunami beklediğimiz bir şey. Sadece depremden dolayı değil. Depremden sonra tetiklenebilecek deniz altı heyelanından dolayı İstanbul'da tsunami bekliyoruz. Burada yıkmaya çalıştığımız en büyük algı, tsunami dediğimiz zaman Japonya ya da Endonezya'daki gibi 20 metrelik dalgalar anlaşılıyor. Bizim burada 1509 ve 1894 depremlerinden sonra kayıtlara düştüğü gibi 6 metre mertebesinde dalgalar söz konusu. Bu da çok büyük bir yıkıma ve kaosa neden olabilir. Çünkü bizim deniz seviyesinde yerleşimlerimiz var."
Dr. Cambaz, "5 Kasım Dünya Tsunami Farkındalık Günü" dolayısıyla Türkiye'deki riskli bölgeler ve yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tsunaminin, deprem, yanardağ patlaması ve heyelan gibi afetler sonrası deniz tabanının ani şekilde yer değiştirip, deniz kütlesinin dalgalar yoluyla kıyıya vurmasıyla gerçekleştiğini belirten Cambaz, kaynaktan uzaklaştıkça deniz dalga yüksekliğinin artarak, kıyılarda büyük hasarlara yol açtığını ifade etti.
Türkiye'de riskli bölgelerin fay hatlarıyla ilişkili olduğuna işaret eden Cambaz, "Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndan dolayı Marmara Denizi, Doğu Anadolu Fay Hattı ve devamındaki Ölüdeniz Fayı ile Akdeniz Helenik Yayı'ndan dolayı da Ege ve Akdeniz'de oluşacak depremler sonucu tüm denizlerimizde tsunami meydana gelmesi bekleniyor. Tarihsel kayıtlara da baktığımızda etrafımızdaki denizlerde tsunami var. Girit'in batısında 365, Girit'in güneydoğusunda 1303 yıllarında meydana gelen büyük depremler sonrası tsunamiler yaşanmış. Bunun için de bir yerde deprem oluyorsa yine olacaktır. Tsunami olmuşsa yine tsunami beklenmelidir" diye konuştu.
İstanbul için tsunami tehlikesine dikkati çeken Cambaz, şöyle devam etti: "İstanbul için de tsunami beklediğimiz bir şey. Sadece depremden dolayı değil. Depremden sonra tetiklenebilecek deniz altı heyelanından dolayı İstanbul'da tsunami bekliyoruz. Burada yıkmaya çalıştığımız en büyük algı, tsunami dediğimiz zaman Japonya ya da Endonezya'daki gibi 20 metrelik dalgalar anlaşılıyor. Bizim burada 1509 ve 1894 depremlerinden sonra kayıtlara düştüğü gibi 6 metre mertebesinde dalgalar söz konusu. Bu da çok büyük bir yıkıma ve kaosa neden olabilir. Çünkü bizim deniz seviyesinde yerleşimlerimiz var."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.