"Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" gerçeğinin yaşanmışlık emareleriyle dolu Geyikli beldesi, meşhur Sisdağı'na sırtını dayamış bulunuyor. Adını, üzeri ve eteklerinin çoğunlukla "sis"le kaplanmasından alan, çoğu yerde oklarını bekleyen yay görüntüsü veren bu dağda bazen öyle manzaralar oluşuyor ki sanki bir sis denizi ayaklarınızın altına seriliyor. Şehit ve gazi mezarlarının başına, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" gerçeğini vücut ülkelerine hakim kılmışlığın nişan ve davetkârı olarak ay yıldızlı al bayrak dikilmiş haliyle mezarlıkları, adeta ay yıldızlı bayrak tarlasını andıran, bu toprakların sağlam tapuları bulunduğu mesajını veren Geyikli beldesi, meşhur Sisdağı'na sırtını dayamış bulunuyor. Sisdağı, müthiş bir yayla özelliği taşıyor. Sisi, çisesi, ormanı, çimeni, soğuk suları, obaları, Kalpakkaya'sı, Pazaryeri, Camış Düzü, Halil Evliya Tepesi, Üvezli Alanı, Sandık Gölü, Çeğel Kaşı, Kayasis'i, Dokuz Oluk Suyu, Kanlıkaya'sı ile tam bir piknik, dinlenme, tatil ve yayla turizmi mekanı Sisdağı... Geyikli'den başka Eynesil, Görele, Beşikdüzü ve Şalpazarı'nın diğer köyleri için de bir yayla yeri olan Sisdağı, adını, üzeri ve eteğinin çoğunlukla "sis"le kaplanmasından almış bulunuyor. Bazen tepeler güneşten geçilmezken, etekler sis gölüne dönüyor. Ve üstten bakıldığında sanki denizi andıran doyumsuz bir manzara ortaya çıkıyor. Havanın açık ve güneşli olması Sisdağı'nın insan unsuruna sunduğu güzellikleri görmek için birebir olmakla beraber çoğu günlerde çiseli, dumanlı ve sisli havaların kendini gösteriyor olması Sisdağı'na hayran birçokları için ayrı bir zevk ve tercih sebebi sayılıyor. Öyle ki bu yaz Geyikli sakinlerinden olup Sisdağı'nda yayla yapan Sefer Yaşar'ın tanıklığıyla, Antalya'nın sıcağından, kalabalığın baskısından bunalan Antalyalı bir aile bile internet ve medyada gördüğü Sisdağı'nda soluğu alıyor. Uzaktan gelmiş olması dolayısıyla kendilerine yapılan misafirlik teklifini bile kabul etmeyerek, "sis"in, "çise"nin arasında "topuk çimenler" üzerine sofrasını kuruyor ve çocukları ile birlikte piknik yapmanın keyfini çıkarıyor. "Bu havanın, bu çisenin, bu sisin kıymetini bilin" demeyi de ihmal etmiyor. Sisdağı'nın simgesi KalpakkayaKaradeniz'in sahile en yakın bu yaylasına, en kolay ve en kısa zamanda sahildeki Beşikdüzü ilçesinden sapılarak gidilebiliyor. 38 kilometrelik bu yolu, Şalpazarı-Geyikli beldesi güzergahı ya da Şalpazarı-Acısu-Şıhkıranı güzergahı takip edilerek iki koldan katetmek mümkün olup sizi önce eskiden faaliyetteki kireç kuyuları ile ünlü Kireçhane obası karşılıyor. Kireçhaneye dikine inen kayalık yarı altından ve üstünden geçtikten sonra koruma altına alınan Üvezli Alan'a ulaşıyorsunuz. Yemyeşil çimleri, çamları, soğuk suları, ihtiyaç giderecek alt yapısı ile tam bir piknik yeri olup hafta sonları sahil şeridinden ailelerin akınına uğrayan Üvezli Alanı geçtikten sonra Hanyanı Obası sizi karşılıyor. Tam çamların arasındaki boğazdan çıkıp da kafanızı kaldırdığınızda kimilerinin ayaksız insan, kimilerinin de tünemiş kartala benzettiği dev bir kaya kütlesi görüş alanınıza giriyor. Bu kayanın adı Kalpakkaya'dır. Adını başında kalpağı bulunan bir iri insan siluetine benzemesinden almış bulunan Kalpakkaya'nın baş kısmı gövde ile bitişik değil, sadece oturmuş vaziyettedir. Biraz zor da olsa üzerine çıkılabilen, bir kartal misali çevreye bakılabilen Kalpakkaya, heybetli görüntüsü ile Sisdağı'nın simgesi özelliği taşıyor. Bu simgenin solundan yolunuza devam ettiğinizde, her Cumartesi günü pazarın kurulduğu Pazaryeri'ne varıyorsunuz. Camisi, oteli, kır kahvesi, çay ocakları, bakkalları, lokantaları, yeterli suyu, çeşmeleri ve sadece şenlik günü sayısı yeterli olmasa da temiz tuvaletleri, kapalı et kesim ve satış mekanları, kavurma pişirme yerleri ile Pazaryeri civarından kendinizi biraz yükseklere, Camış Düzü'ne, Eski Oba başına, Kanlıkaya'ya, Halil Evliya Tepesi'ne attığınızda emsalsiz bir manzarayı önünüzde buluyorsunuz. Heybetli haliyle "hikayemi bilenler size anlatsın" fısıltısını duyarak yanından geçtiğimiz Kanlıkaya'nın da yükseğinde, 2182 m olarak Sisdağı'nın en yüksek yeri Halil Evliya Tepesi'ndeki emsalsiz manzarayı, Güneş'in doğuşunu ve batışını izlemek gerçekten özel bir ayrıcalık arzediyor. Alabildiğine müthiş bir ufuk turu yapıyorsunuz. İçinizden, Hezarfen Ahmet Çelebi'nin, Galata Kulesi-Üsküdar hattında yaptığı gibi kanat takarak uçmak geliyor. Bazen öyle bir manzara gerçekleşiyor ki, sanki bir sis denizi ayaklarınızın altına seriliyor. Yorulmayıp daha da devam etmek isterseniz oklarını bekleyen bir yay misali Erkek Su Obasına iniyor, obaya adını veren ve bir zamanlar oluklarından balık da aktığı gözlenen Erkek Su suyundan kana kana içme imkanı buluyorsunuz. Bütün bu nimetler üzerine "ne kadar şükretsek azdır" tefekkürüne dalıyorsunuz.Zirvesinde şehit yatan KayasisYok eğer burada kalıp da şöyle güneyleri temaşa edeyim diyorsanız, tepesinde yatan bir şehit albayı... Biraz ötesinde tam zirveye dikilen ayyıldızlı bayrağı... Samsun 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk'ün "Ben sudan biraz anlarım. Böyle lezzetli su görmedim" ifadeleriyle hakkını teslim ettiği Dokuz Oluk Suyu (Eskiden tam dokuz tane oluktan aktığı için bu isim verilmiş) ile Kayasis mevkii görüş alanınıza giriyor. Soldaki Eynesil Obası başındaki Çeğel Kaşı da bu alandaki yerini alıyor. Hem de Eğitimci Abdullah Gülay'ın Ağasar Çepni Kültürü adlı eserinde anlattığı, "Eskiden bu yaylada çok fazla miktarlarda büyük ve küçükbaş hayvan beslenmekte, yani 'yaylak' olarak kullanılmakta ve bu hayvanların sütünün kiremit borularla 'kışlak' olan 'Çeğel'e akıtıldığı ileri sürülmektedir. Geyikli Köyü 1. İlkokulu Müdürü Mehmet Türkmen (emekli), çocukluğunda bu kiremit borularının kalıntılarını gördüğünü ifade etmektedir. Sütlerin akıtıldığı mesafenin 5-6 km olduğu düşünülürse bu yitik projenin arkasındaki gerçekleri araştırmak gerekir" bilgisiyle alıyor. İşte bu Çeğel Kaşı'nı, içinde adeta bir sandığı andırdığı için Sandık Gölü ve hemen akabindeki derin vadideki şelaleleriyle Çayır Deresi izleyerek, tabloyu tamamlıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.