Ebu Hüreyre (r.a) rivayet ediyor ki, bir zatın Hz. Peygamber'e "Ey Allah'ın Rasûlü! Bana yapabileceğim bir ameli tavsiye et! Fakat az olsun!" demesi üzerine Hz. Peygamber (s.a) "Öfkelenme!" buyurmuştur.
Kişi aynı suali, başka bir zaman daha sordu. Hz. Peygamber (s.a) yine 'Öfkelenme!' cevabını verdi. (Buhârî).İbn Ömer (r.a) : Hz. Peygamber'e (s.a) 'Bana bir söz söyle! Fakat az olsun. Umulur ki ben onu, tam mânâsıyla kavrayıp yaparım' dedi. Hz. Peygamber 'Öfkelenme!'(Ebu Yâ'lâ {hasen bir senedle). dedi. İbn Ömer aynı suali iki defa daha Hz. Peygamber'e sordu. O da her defasında 'öfkelenme' diye karşılık verdi.Abdullah b. Amr'dan şöyle rivayet ediliyor: Hz. Peygamber'e 'Beni Allah'ın gazabından kurtaracak amel nedir?' diye sordum. Hz. Peygamber cevap olarak 'Öfkelenme!' dedi (Taberânî, İbn Abdilberr (hasen bir senedle).İbn Mes'ud der ki, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: 'Siz aranızda kimi pehlivan kabul edersiniz?' Biz cevap olarak dedik ki: 'Sırtı yere gelmeyen kimseyi pehlivan olarak kabul ediyoruz'. Hz. Peygamber 'O pehlivan değildir. Ancak öfkelendiği anda nefsine hâkim olan bir kimse pehlivandır' dedi (Müslim).Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:"Kuvvetli bir kimse, başkasının sırtını yere getiren kimse değildir. Kuvvetli o kimsedir ki öfke anında nefsine hâkim olur".(Müslim, Buhârî).İbn Ömer Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:"Kim öfkesini zaptederse, Allahü Azîmüşşân da onun çirkin taraflarını örter".(İbn Ebî Dünya).Süleyman b. Dâvud (a.s) şöyle demiştir: "Ey oğul! Fazla öfkelenmekten kaçın! Çünkü fazla öfke, halîm bir kişinin kalbini bile hafifletir".İkrime: "Seyyid, nefsine hâkim" (Alu İmran/39) ayetinin tefsirinde şöyle demiştir: 'Seyyid o kimsedir ki, öfke ona galebe çalmaz'.Ebu Derdâ Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana, beni cennete sokmaya vesile olacak bir amel öğret!' dediğinde Hz. Peygamber cevap olarak 'Öfkelenme!'(İbn Ebî Dünya, Taberânî). buyurmuştur.Hz. Yahya, Hz. İsa'ya şöyle demiştir: 'Öfkelenme!' Hz. İsa (a.s), cevap olarak 'Öfkelenmemek benim gücüm dahilinde değildir. Ben sadece beşerim' dedi. Hz. Yahya 'O halde mâl edinme!' deyince, Hz. İsa 'Bu umulur!' demiştir.Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:"Sabur denilen maddenin balı ifsad ettiği gibi, öfke de imanı ifsad eder".(Taberânî, Beyhakî).
Kişi aynı suali, başka bir zaman daha sordu. Hz. Peygamber (s.a) yine 'Öfkelenme!' cevabını verdi. (Buhârî).İbn Ömer (r.a) : Hz. Peygamber'e (s.a) 'Bana bir söz söyle! Fakat az olsun. Umulur ki ben onu, tam mânâsıyla kavrayıp yaparım' dedi. Hz. Peygamber 'Öfkelenme!'(Ebu Yâ'lâ {hasen bir senedle). dedi. İbn Ömer aynı suali iki defa daha Hz. Peygamber'e sordu. O da her defasında 'öfkelenme' diye karşılık verdi.Abdullah b. Amr'dan şöyle rivayet ediliyor: Hz. Peygamber'e 'Beni Allah'ın gazabından kurtaracak amel nedir?' diye sordum. Hz. Peygamber cevap olarak 'Öfkelenme!' dedi (Taberânî, İbn Abdilberr (hasen bir senedle).İbn Mes'ud der ki, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: 'Siz aranızda kimi pehlivan kabul edersiniz?' Biz cevap olarak dedik ki: 'Sırtı yere gelmeyen kimseyi pehlivan olarak kabul ediyoruz'. Hz. Peygamber 'O pehlivan değildir. Ancak öfkelendiği anda nefsine hâkim olan bir kimse pehlivandır' dedi (Müslim).Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:"Kuvvetli bir kimse, başkasının sırtını yere getiren kimse değildir. Kuvvetli o kimsedir ki öfke anında nefsine hâkim olur".(Müslim, Buhârî).İbn Ömer Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:"Kim öfkesini zaptederse, Allahü Azîmüşşân da onun çirkin taraflarını örter".(İbn Ebî Dünya).Süleyman b. Dâvud (a.s) şöyle demiştir: "Ey oğul! Fazla öfkelenmekten kaçın! Çünkü fazla öfke, halîm bir kişinin kalbini bile hafifletir".İkrime: "Seyyid, nefsine hâkim" (Alu İmran/39) ayetinin tefsirinde şöyle demiştir: 'Seyyid o kimsedir ki, öfke ona galebe çalmaz'.Ebu Derdâ Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana, beni cennete sokmaya vesile olacak bir amel öğret!' dediğinde Hz. Peygamber cevap olarak 'Öfkelenme!'(İbn Ebî Dünya, Taberânî). buyurmuştur.Hz. Yahya, Hz. İsa'ya şöyle demiştir: 'Öfkelenme!' Hz. İsa (a.s), cevap olarak 'Öfkelenmemek benim gücüm dahilinde değildir. Ben sadece beşerim' dedi. Hz. Yahya 'O halde mâl edinme!' deyince, Hz. İsa 'Bu umulur!' demiştir.Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:"Sabur denilen maddenin balı ifsad ettiği gibi, öfke de imanı ifsad eder".(Taberânî, Beyhakî).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.