Ocak, hayatın merkezindedir, ailenin merkezindedir ve bizatihi canlılık alametidir.
Bir vadide, bir yaylada, bir dağın tepesinde bir ocak yanıyor ve dumanı tütüyorsa, yolda kalmışlar, yol yorgunları, yolunu kaybetmiş olanlar, yol azığı tükenmiş olanlar, derhal o ocağa, göklere doğru kıvrıla kıvrıla yükselen o dumana doğru yönelirler ve sevinçlerinden adeta uçarlar.
"Meb'us bey gelmez ki bu dağı gezek
Bu manalı dağın sırrını çözek
İki isli taşla bir de yaş tezek
Ne yanar ne söner tüter bu dağda"
(Aşık Reyhani)
Ocak, hayatın, hareketin, umudun ve canlılığın göstergesidir.
İstiklal Marşımızın ilk mısralarını hatırlayalım:
"Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak."
Yurdun bir köşesinde tüten bir ocak varsa, hayat vardır, hayatiyet vardır, canlılık ve umut vardır.
Hatırlayalım, Musa Peygamberin vahye mazhariyetinin başlangıcında da, yanmakta olan bir ateş ve tüten bir duman vardır:
"(Ey Resul!) Musa'nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina'da) bir ateş görmüştü de ailesine: "Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum" demişti." (Taha: 9-10)
Ocak… Yanmakta olan ve dumanı tüten ocak, canlılığın, hayatın ve hayatiyetin bir alâmeti iken nasıl oldu da, Soma'da, Eremenek'te ve son olarak Amasra'da ocaklar söndüren ocak haline dönüştü?
Bu nasıl ocak ki, girenlerin ocakları sönüyor?
Bu nemenem bir ocak ki, inenlerin ocakları başlarına yıkılıyor?
Suç ocakta mı, yoksa ocağı yönetenlerde mi? Suç ocakta mı, yoksa, ocağı tutuşturup ateşi başıboş bırakanlarda mı?
Suç ocakta mı, yoksa, ocağı tutuşturup, gazına ve dumanına çıkış yolu yapmayanlarda mı?
Nasıl ocak ki, ocaklar söndürüyor?
Nasıl ocak ki, girenler çıkış için yol bulamıyor?
Bu ocağı kim kurdu, kim tutuşturdu ve milletin gencecik çocuklarını içeri soktu da ocaklarını söndürdü?
Bu ocak, ocaklar söndüren ocakların kaçıncısı?
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025