Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Amerikalılardan teknoloji istedik, siz bizim rakibimizsiniz, biz size niye teknoloji transferi yapalım ki” dedi, şaşırmadık…
Time dergisine konuşan ABD Başkanı Barak Obama, dış politikada arkadaşlık ilişkisi ve güven bağı kurduğu altı lideri açıkladı, aralarında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da vardı, ona da şaşırmadık…
Oysa şaşırmamız gerekiyordu…
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türk halkına düşman olan Amerika’nın Başkanı ile dost idi. O kadar düşmandı ki Amerika Türk halkına; onun gözbebeği ordusunun en değerli askerlerinin başına çuval geçirmişti. O kadar dost idi ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ABD Başkanları ile bu iğrenç hadise karşısında “Nota verelim” diyenlere, “Ne notası, müzik notası mı?” diye çıkıştı ve özür bekleyen Türk halkına, “Büyük devletler özür dilemez” dedi. Kimse de çıkıp, “Büyük kim” o büyük karşısında “Küçük kim” falan demedi, diyemedi. Küçük dilimizi yuttuk, “Büyük devletler özür diletir” dedik ve “Amerikan askerinin başına çuval geçirme günlerimizi görmeden Allah bizim ömrümüzü almasın” diye dualar ettik. O günler Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli Türkiye ve dünyada uygulandığında milletimiz ve insanlık tarafından görülecektir inşallah…
Neyse, devam edelim…
Obama’nın “dost” diye saydıkları arasında meselâ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yok. Ama Obama, “Birliğin durumu” başlığı altında yaptığı geleneksel konuşmasında, “İsrail’in güvenliğine olan kuvvetli bağlılığımız, ülkelerimiz arasında tarihteki en yakın askeri işbirliği anlamına geliyor” dedi. Demek ki, Netenyahu Obama’nın dostu değildi amma İsrail devlet ve halkı Obama ve Amerika’nın dostu idi. Yine demek ki günün birinde Türkiye-İsrail çatışması söz konusu olduğunda Obama ve ABD, Türkiye’nin değil, İsrail’in ve Netenyahu’nun arkasında duracaktı. Nitekim öyle de oldu. İsrail, Akdeniz’de Kıbrıs Rum Kesimi ile doğalgaz ve petrol anlaşmaları yaptı, ABD, Türkiye’ye, “Haddini bil” tehdidinde bulundu. İsrail Mavi Marmara’da 9 Türk’ü katletti, Obama tuttu, vazgeç Türkleri öldüren İsrail askerlerini mahkemeye vermekten uyarısında bulundu, Türkiye frene bastı.
Yani, Obama’nın Erdoğan “dostluğu” Türk milleti ve devletinin işine yaramıyor. O zaman sormak lazım, bu “dostluk” kimin işine yarıyor olabilir?
Dahası…
TÜİK açıkladı, nüfusumuz 75 milyona dayanmış. Böyle devasa bir nüfusa sahip ve NATO üyesi Türkiye’nin Başbakanı madem ABD Başkanı Obama’nın dostu, o zaman kıytırık Rum Kesimi Başkanı Dimitris Hiristofyas’ın hatırından fazla olması lazım Erdoğan’ın hatırının Obama’nın yanında, öyle değil mi? Görünüşte öyle... Peki, pratikte öyle mi? Hayır, Rum’un her isteği ABD’nin kayıtsız şartsız desteğini alır, Türkiye adına Erdoğan’ın en haklı istekleri çöp sepetine atılır, atılmakta. İçimizi acıtan bir örnek daha verelim… Hadi Rum kesimi bir korsan devlet, hadi İsrail ve Yahudiler ABD’de çok etkin… İyi de Bartholomeos’un Obama ve ABD’nin yanındaki hatırına ne demeli?... Obama’nın, “Arkadaşlık ve güven içerisindeyiz” dediği Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ın mı hatırı geçerlidir ABD ve Obama’nın nezdinde, Bartholomeos’un mu? Tabii ki, Bartholomeos’un... Ne zaman bir ABD’li yetkili Türkiye’ye gelse, ne zaman bir Türk yetkili ABD’ye gitse, “Patrik’in mallarını iade et, ona ekünmeniklik, yani devlet içinde devlet, yani paralel devlet unvanı ver” azarı Türkiye... Adamlar bir gün bile olsun, “Yahu Batı Trakya’daki Türklerin nedir Rumlardan çektiği?” demez…
Niye?
Niye olacak…
Bugün ABD bir referandum yapsa, “Türkiye mi-İsrail mi?” diye sorsa, ABD halkı “Kesinlikle İsrail” der... ABD bugün bir referandum yapıp, “Kıbrıs Rumları mı-Türkiye mi?” diye sorsa, ABD halkı kesinlikle “Kıbrıs Rumları” der. Bugün ABD bir referandum yapıp, “Bartholomeos’un patrikhanesi mi-Türkiye mi?” diye sorsa, ABD halkı kesinlikle, “Bartholomeos’un Patrikhanesi” der...
Yani?
Yanisi şu…
ABD devlet başkanları “halkı ne diyorsa, onu yapar, yapmak zorundadır…”
Türk halkına “ABD’nin Afganistan, Irak, Libya, Suriye politikalarını destekliyor musun?” diye sorulsa, Türk halkı kesinlikle, “Hayır, desteklemiyorum, iğreniyorum” cevabını verir.
İşte çelişki buradadır…
Türk halkının desteklemediği Amerikan politikalarını geçmişte Türkiye’yi yönetenler ve bugünkü AKP iktidarı kayıtsız şartsız desteklemektedir. Obama’nın politikaları ABD halkı ile örtüşürken Erdoğan’ın politikaları Türk halkı ile taban tabana zıttır…
Buna rağmen…
Obama’nın İslâm düşmanı, Türk düşmanı politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen Erdoğan’a alnı secdeli, umreli, Hac’lı Türk halkı yüzde 50’nin üzerinde destek çıkmaktadır…
Niye?...
Time dergisine konuşan ABD Başkanı Barak Obama, dış politikada arkadaşlık ilişkisi ve güven bağı kurduğu altı lideri açıkladı, aralarında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da vardı, ona da şaşırmadık…
Oysa şaşırmamız gerekiyordu…
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türk halkına düşman olan Amerika’nın Başkanı ile dost idi. O kadar düşmandı ki Amerika Türk halkına; onun gözbebeği ordusunun en değerli askerlerinin başına çuval geçirmişti. O kadar dost idi ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ABD Başkanları ile bu iğrenç hadise karşısında “Nota verelim” diyenlere, “Ne notası, müzik notası mı?” diye çıkıştı ve özür bekleyen Türk halkına, “Büyük devletler özür dilemez” dedi. Kimse de çıkıp, “Büyük kim” o büyük karşısında “Küçük kim” falan demedi, diyemedi. Küçük dilimizi yuttuk, “Büyük devletler özür diletir” dedik ve “Amerikan askerinin başına çuval geçirme günlerimizi görmeden Allah bizim ömrümüzü almasın” diye dualar ettik. O günler Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli Türkiye ve dünyada uygulandığında milletimiz ve insanlık tarafından görülecektir inşallah…
Neyse, devam edelim…
Obama’nın “dost” diye saydıkları arasında meselâ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yok. Ama Obama, “Birliğin durumu” başlığı altında yaptığı geleneksel konuşmasında, “İsrail’in güvenliğine olan kuvvetli bağlılığımız, ülkelerimiz arasında tarihteki en yakın askeri işbirliği anlamına geliyor” dedi. Demek ki, Netenyahu Obama’nın dostu değildi amma İsrail devlet ve halkı Obama ve Amerika’nın dostu idi. Yine demek ki günün birinde Türkiye-İsrail çatışması söz konusu olduğunda Obama ve ABD, Türkiye’nin değil, İsrail’in ve Netenyahu’nun arkasında duracaktı. Nitekim öyle de oldu. İsrail, Akdeniz’de Kıbrıs Rum Kesimi ile doğalgaz ve petrol anlaşmaları yaptı, ABD, Türkiye’ye, “Haddini bil” tehdidinde bulundu. İsrail Mavi Marmara’da 9 Türk’ü katletti, Obama tuttu, vazgeç Türkleri öldüren İsrail askerlerini mahkemeye vermekten uyarısında bulundu, Türkiye frene bastı.
Yani, Obama’nın Erdoğan “dostluğu” Türk milleti ve devletinin işine yaramıyor. O zaman sormak lazım, bu “dostluk” kimin işine yarıyor olabilir?
Dahası…
TÜİK açıkladı, nüfusumuz 75 milyona dayanmış. Böyle devasa bir nüfusa sahip ve NATO üyesi Türkiye’nin Başbakanı madem ABD Başkanı Obama’nın dostu, o zaman kıytırık Rum Kesimi Başkanı Dimitris Hiristofyas’ın hatırından fazla olması lazım Erdoğan’ın hatırının Obama’nın yanında, öyle değil mi? Görünüşte öyle... Peki, pratikte öyle mi? Hayır, Rum’un her isteği ABD’nin kayıtsız şartsız desteğini alır, Türkiye adına Erdoğan’ın en haklı istekleri çöp sepetine atılır, atılmakta. İçimizi acıtan bir örnek daha verelim… Hadi Rum kesimi bir korsan devlet, hadi İsrail ve Yahudiler ABD’de çok etkin… İyi de Bartholomeos’un Obama ve ABD’nin yanındaki hatırına ne demeli?... Obama’nın, “Arkadaşlık ve güven içerisindeyiz” dediği Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ın mı hatırı geçerlidir ABD ve Obama’nın nezdinde, Bartholomeos’un mu? Tabii ki, Bartholomeos’un... Ne zaman bir ABD’li yetkili Türkiye’ye gelse, ne zaman bir Türk yetkili ABD’ye gitse, “Patrik’in mallarını iade et, ona ekünmeniklik, yani devlet içinde devlet, yani paralel devlet unvanı ver” azarı Türkiye... Adamlar bir gün bile olsun, “Yahu Batı Trakya’daki Türklerin nedir Rumlardan çektiği?” demez…
Niye?
Niye olacak…
Bugün ABD bir referandum yapsa, “Türkiye mi-İsrail mi?” diye sorsa, ABD halkı “Kesinlikle İsrail” der... ABD bugün bir referandum yapıp, “Kıbrıs Rumları mı-Türkiye mi?” diye sorsa, ABD halkı kesinlikle “Kıbrıs Rumları” der. Bugün ABD bir referandum yapıp, “Bartholomeos’un patrikhanesi mi-Türkiye mi?” diye sorsa, ABD halkı kesinlikle, “Bartholomeos’un Patrikhanesi” der...
Yani?
Yanisi şu…
ABD devlet başkanları “halkı ne diyorsa, onu yapar, yapmak zorundadır…”
Türk halkına “ABD’nin Afganistan, Irak, Libya, Suriye politikalarını destekliyor musun?” diye sorulsa, Türk halkı kesinlikle, “Hayır, desteklemiyorum, iğreniyorum” cevabını verir.
İşte çelişki buradadır…
Türk halkının desteklemediği Amerikan politikalarını geçmişte Türkiye’yi yönetenler ve bugünkü AKP iktidarı kayıtsız şartsız desteklemektedir. Obama’nın politikaları ABD halkı ile örtüşürken Erdoğan’ın politikaları Türk halkı ile taban tabana zıttır…
Buna rağmen…
Obama’nın İslâm düşmanı, Türk düşmanı politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen Erdoğan’a alnı secdeli, umreli, Hac’lı Türk halkı yüzde 50’nin üzerinde destek çıkmaktadır…
Niye?...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015