O, Allah'ın emirlerini yüklenir
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Şüphesiz imama, Allah'ın emirlerinden yüklendikleri dışında hiçbir şey gerekmez. Allah'ın emirleri ise şunlardır: Öğütlerde ihmalkârlık etmemek, hayır dileme hususunda gayret göstermek, sünneti ihya etmek, müstahak olana hadleri uygulamak, pay sahiplerine paylarını (beytülmalden) vermek"
04.08.2018 00:00:00
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ Davud'a (a.s.) şöyle buyurmuştur: Âlim ve şehvetleri seven bir kalbi (kimseyi), takva sahiplerine imam kılmam haramdır." (Nur'us-Sakaleyn, 4/44/145).
Aynı hususta İmam Ali Efendimizin (a.s.) bazı sözleri şöyledir:
"Şüphesiz Allah beni yaratıklarına imam kılmıştır. Fakir fakirliği ile bana uysun ve zengin zenginliği ile isyan etmeye kalkışmasın diye yiyeceğim, içeceğim ve giyeceğim hususunda insanların zayıfları gibi olmamı farz kılmıştır." (el-Bihar, 40/336/17).
"Şüphesiz Allah-u Teâlâ fakir olan kimselerin, fakirlikleri sebebiyle isyan etmesinler diye hak imamlarına kendilerini zayıf insanlarla aynı tutmasını farz kılmıştır." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 11/32).
"Hak imamların, yiyecek ve giyeceklerinde insanların en zayıf halli olanlarına benzemesi onların güçlerinin yetmediği şeylerle ortalıkta belirmemeleri gerekir. Böylece fakir onu görünce içinde olduğu durum sebebiyle Allah'tan hoşnut olur. Zengin de onları görünce şükür ve alçak gönüllüğünü artırır." (Nehc'us-Saadet, 2/49).
"Halifeye iki kase dışında Allah'ın malından istifade etmesi helal değildir. Bir kaseyi kendisi ve ailesi yer, bir kaseyi de başkalarına yedirir." (Kenz'ul-Ummal, 14348).
"Bilin ki hiç şüphesiz her uyanın kendisine uyduğu, ilminin nuruyla aydınlandığı bir imamı vardır. Bilin ki hiç şüphesiz imamınız dünyadan sadece iki eski elbise ve yiyecekten iki dilim ekmek ile yetinmektedir." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 16/205).
"Şüphesiz imama, Allah'ın emirlerinden yüklendikleri dışında hiçbir şey gerekmez. Allah'ın emirleri ise şunlardır: Öğütlerde ihmalkârlık etmemek, hayır dileme hususunda gayret göstermek, sünneti ihya etmek, müstahak olana hadleri uygulamak, pay sahiplerine paylarını (beytülmalden) vermek." (a.g.e., 7/167).
İmam Ali (a.s.), Muhammed b. Ebi Bekir'e yazdığı mektubunda şöyle buyurmuştur: "Eğer halkın bir ihtiyacı olursa tanıdık ve yabancı kendi nezdinde eşit olsun diye oturmak ve yüzlerine bakmak hususunda ayrımcılık yapma. Uzak ve yakın senin nezdinde eşit olsun." (a.g.e., 6/65). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Aynı hususta İmam Ali Efendimizin (a.s.) bazı sözleri şöyledir:
"Şüphesiz Allah beni yaratıklarına imam kılmıştır. Fakir fakirliği ile bana uysun ve zengin zenginliği ile isyan etmeye kalkışmasın diye yiyeceğim, içeceğim ve giyeceğim hususunda insanların zayıfları gibi olmamı farz kılmıştır." (el-Bihar, 40/336/17).
"Şüphesiz Allah-u Teâlâ fakir olan kimselerin, fakirlikleri sebebiyle isyan etmesinler diye hak imamlarına kendilerini zayıf insanlarla aynı tutmasını farz kılmıştır." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 11/32).
"Hak imamların, yiyecek ve giyeceklerinde insanların en zayıf halli olanlarına benzemesi onların güçlerinin yetmediği şeylerle ortalıkta belirmemeleri gerekir. Böylece fakir onu görünce içinde olduğu durum sebebiyle Allah'tan hoşnut olur. Zengin de onları görünce şükür ve alçak gönüllüğünü artırır." (Nehc'us-Saadet, 2/49).
"Halifeye iki kase dışında Allah'ın malından istifade etmesi helal değildir. Bir kaseyi kendisi ve ailesi yer, bir kaseyi de başkalarına yedirir." (Kenz'ul-Ummal, 14348).
"Bilin ki hiç şüphesiz her uyanın kendisine uyduğu, ilminin nuruyla aydınlandığı bir imamı vardır. Bilin ki hiç şüphesiz imamınız dünyadan sadece iki eski elbise ve yiyecekten iki dilim ekmek ile yetinmektedir." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 16/205).
"Şüphesiz imama, Allah'ın emirlerinden yüklendikleri dışında hiçbir şey gerekmez. Allah'ın emirleri ise şunlardır: Öğütlerde ihmalkârlık etmemek, hayır dileme hususunda gayret göstermek, sünneti ihya etmek, müstahak olana hadleri uygulamak, pay sahiplerine paylarını (beytülmalden) vermek." (a.g.e., 7/167).
İmam Ali (a.s.), Muhammed b. Ebi Bekir'e yazdığı mektubunda şöyle buyurmuştur: "Eğer halkın bir ihtiyacı olursa tanıdık ve yabancı kendi nezdinde eşit olsun diye oturmak ve yüzlerine bakmak hususunda ayrımcılık yapma. Uzak ve yakın senin nezdinde eşit olsun." (a.g.e., 6/65). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.