KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulusoy, Türkiye'nin ithalat cenneti olmasında, Merkez Bankası'nın yürüttüğü faiz politikasının etkili olduğunu belirtti Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ulusoy, yüksek reel faizlerin sorumlusu olarak Merkez Bankası'nın çıktığını belirtti. Prof. Dr. Ulusoy, Merkez Bankası'nın özellikle 2001 yılından sonra yeniden yapılandırılarak daha özerk bir yapıya kavuşturulduğunu, kazandırılan yeni yapıyla hükümetlerin müdahale alanı dışına çıkarılmaya çalışıldığını ifade etti. Merkez Bankası kendisine tek hedef olarak fiyat istikrarını seçtiğini kaydeden Ulusoy, şunları vurguladı: "Bu anlayış diğer ekonomik sorunlara kayıtsız kalmasını beraberinde getirmiştir. Kasım 2000 banka krizinde tamamen IMF programları doğrultusunda hareket eden ve piyasada ihtiyaç duyulan fonları üretmekte geciken banka, krizle yaşanan ekonomik kayıpların sorumlu bir ayağı olmuştur. Şubat 2001 krizini ve sonrasındaki döviz kaybını, çıldıran faiz artışlarını, banka ve reel sektörün krize girmesini önleyememiştir. Finans sektöründe başlayan kriz reel sektöre yayılarak Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük küçülmesi yaşanmıştır." 'Yüksek faizin sorumlusu MB'Ulusoy, "Sıkı maliye politikası ayağında kamu yatırımlarının azalması, kamu hizmet kalitesinin düşmesi, memur maaşlarının yeterli düzeyde artırılamaması, tarımsal sübvansiyonların kısılması gibi maliyetler karşımıza çıkmaktadır. Asıl maliyete para politikasını yöneten Merkez Bankası neden olmaktadır. Piyasadaki parayı kontrol etmek için gecelik işlemlerle zaman zaman değişmekle beraber 10-15 milyar YTL'lik bir kaynağı bloke etmeye çalışmaktadır. Buna sürekli yüksek faiz ödemektedir. Merkez Bankası'nın belirlediği gecelik faiz ikinci el menkul kıymet piyasalarında, bu piyasalarda belirlenen faiz ise birinci el kamu ihalelerindeki faizlerin belirlenmesinde referans teşkil etmektedir. Yani Merkez Bankası'nın gecelik faizleri devletin borçlanma maliyetini belirlemektedir. Sonuçta yakınılan yüksek reel faizlerin sorumlusu olarak Merkez Bankası karşımıza çıkmaktadır." Yüksek reel faizlerden dolayı dışardan kısa süreli sermaye girişi,bunun neden olduğu döviz bolluğu ve ulusal paranın aşırı değerlenmesinin yine Merkez Bankası'nın yanlış politikalarının ürünü olduğunu ileri süren Prof. Dr. Ulusoy, şunları vurguladı: "Döviz bolluğu kurların düşük düzeylerde gerçekleşmesine ve dış ticaret açıklarının rekor kırmasına kaynaklık etmiştir. Bu fiyat dezavantajından kaynaklanan ithalat bazı alanlardaki yan sanayinin iflas etmesine, kapatmasına, üretim ve istihdam kaybına neden olmuştur. Ülkemizin ithal mal cennetine dönüşmesinde düşük kurlar ve bunu destekleyen Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikalarının etkisi vardır. Yüksek faiz politikaları, gecelik işlemlerle piyasadaki belirli bir miktar paranın kontrol edilmesi enflasyonun azaltılmasında başarılı olan politikalardır. Ama bu politikaların maliyeti göz ardı edilmiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.