Hüseyin Baş, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı seçildi ama ne seçilme…
Tarihte bir ilke imza attılar. Malumunuz korona salgını nedeniyle bir araya gelmek, toplantı yapmak vs. yasak olduğu bu günlerde BTP bir genel başkan seçmeliydi.
İyi ama bir araya gelmeden, istişare etmeden kimi nasıl seçecektik ki? Öyle ya, başkalarının yaptığı gibi, birisi başka birileri tarafından aday edilip herkes o adayın etrafında mecburen 'evet' diyemezdik ki!..
Biz, Prof. Haydar Baş'tan böyle görmemiştik ki..
Bizim bir araya gelmemiz lazımdı. Birbirimizin gözlerine bakmamız, sesimizi duymamız ve "evet, bu insan muhterem, genel başkanımız Haydar Baş bey'i ve bizim kutlu hak davamızı temsil edebilir daha ileri hedeflere taşıyabilir" demeliydik.
Bağımsız Türkiye Partisi gençlik ve sosyal medya sorumlusu arkadaşlarımız bunun da çaresini buldular, GoToMeeting sistemi ile ekranda her arkadaşın her istediğini görebildiği, isteyen her MYK üyemizin fikirlerini özgürce beyan edebildiği, kamerasını kendisi açıp kendisi kapatabildiği, istediği zaman mikrofonunu açıp sesini özgürce 131 MYK üyesine duyurabildiği bir sistem ile o aksam saat 21.00'de bilgisayarının başına geçtiler…
Bu bir ilkti, dünya siyaset tarihinde örneği olmayan bir uygulama… Ama BTP kadroları bunu da yaptılar. Yaklaşık 2 saatten fazla süren istişare sonucunda 131 MYK üyemizin 131'inin de ortak adayı olarak Hüseyin Baş partimizin yeni genel başkanı olarak gündeme geldi.
Her arkadaş teker teker kendi evinden, ofisinden "Evet, ben de Sayın Hüseyin Baş'ı Genel Başkanımız olarak aday gösteriyorum ve kabul ediyorum" diyerek seçim gerçekleştirildi.
Buraya kadar Hüseyin Baş nasıl seçildi onu anlattım şimdi asıl konuyu yazıyorum.
Yıl 1990'ların hemen başı. Çok kıymetli hocalarımızdan Sayın Celal Mısır ağabeyimiz Ankara'da hastalığı nedeniyle bir dizi tedavi görüyordu.
O akşam oğlu Ekrem Mısır bey'in evindeyiz. Celal hocayla sohbet ediyoruz, daha doğrusu istiyorum ki o konuşsun biz dinleyelim. Konuştu da…
"İzzet bey anlat bakalım neler merak ediyorsun" diyerek attı topu kucağıma. Ben de tüm cahilliğimle başladım anlatmaya, "Hocam, ben Ali Gedik hocamı tanıyorum, Baki hocamla çok mesai yaptım ama sizi tanımak bugünlere kısmetmiş, bana biraz kendinizi anlatır mısınız" deyiverdim.
O kısık gözlerini bana dikerek "Bunu mu merak ediyorsun?" dedi. "Evet hocam" dedim. "Bu kadar mı?" dedi "Evet hocam" dedim.
Yanlış bir soru sormuşum hissi her yanımı kapladı, sebepsiz bir mahcubiyet hissine kapılmıştım, bir şey yapmalı bir şey demeliydim. Kelimeler ağzımdan istemsiz kontrolsüz dökülmeye başladı.
"Hocam ben peygamber efendimizi bilemem, sahabeyi tanıyamam Allah'ı bilemiyorum. Baktım ki bu iş kolay değil ben de Haydar Baş hocamı tanırsam bana bilmediğim tanıyamadığım Allah'ımı, Peygamberimi tanıtır sevdirir diye düşündüm biliyorum ki o beni bulunduğu bu yoldan onlara taşıyacaktır dedim..
"Evettttt evladım sen Haydar hocaya yakın olursan merak ettiğin her şeyi istediğin kadar sana tanıtacak kişi odur. Sen bana bakma. Ben de onu tanımaya çalışıyorum hala. Dediğini yapmak yakın olmanın en güzel yoludur. Dediğini yap tanıyacaksın onu da, onun sana tanıtacağı hak davayı ve hak davanın sahiplerini de. Bilmem anlatabildim mi" diyerek beni uyardı, ne güzel demişti..
Allah şefaatlerine layık eylesin.
Şimdi gelelim son cümleye…
Neden Hüseyin Baş'layım?
Ona yakın olursan BTP'nin ölümsüz genel başkanı Haydar Baş'ı ve Haydar Baş bey'in hak davasını ve bu davaların sahiplerini tanırsın.
Zaten ne demişti teşekkür konuşmasında Sayın Genel Başkan, "Tanıyacaksınız.." hem de pek yakında tüm gerçekliğiyle tanışacaksınız. Bu kutlu kaderin şerefli yolcularıyla… Yolun açık, yardımcın Hızır olsun Sayın Genel Başkanım.
- İsrail'i dinleyin! / 05.08.2024
- Kontrol kayboldu mu? / 23.07.2024
- Tasarruf etmek zaruret midir? / 17.05.2024
- 31 Mart ne anlama geliyor? / 03.04.2024
- Beka meselesi / 06.03.2024
- Angara gerçeği! / 14.02.2024
- Beka meselesi! / 10.02.2024
- Bugünler de geçecek! / 07.02.2024
- Nereye gidiyoruz? / 27.01.2024