Dış politika Sayın Cumhurreisimizin en önemli gündemi haline geldi.
Sebebi hikmeti nedir bilinmez ama bütün sorunlar ve sıkıntıların sebebi ve çözümü olarak milletin gündemine sokulmak istenen tek gündem, savunma sanayindeki faaliyetler, dış politikadaki güya başarılı girişimler ve Sayın Cumhurbaşkanımıza hayran olan birkaç yabancı devlet ricali gözümüze gözümüze sokuluyor bu son dönemde.
Emekliler diyorsun İHA diyorlar.
Pahalılık diyorsun Meloni diyorlar.
Adaletsizlik diyorsun Filistin diyorlar.
Futbol diyorsun bozkurt diyorlar.
Voleybol diyorsun LGBT diyorlar.
Maaşlar yetmiyor diyorsun ibanlara denetleme diyorlar.
Tamam da bu ülke savruluyor ayağı yere basan tek bir faaliyetiniz yok diyoruz. Yol yaptık köprü yaptık diyorlar.
Garanti ödemelerle milleti 20 yıl borca soktunuz diyoruz. Bizden önce yol mu vardı diyorlar.
Her soruna, sıkıntıya bahane bir diyecekleri var ama tek bir çözümleri yok maalesef.
Sanki bir şey bekliyorlar.. O şey olunca hemen kurtulacaklarmış gibi.
Aslında görünen ama iktidarın görmek istemediği net bir şekilde ortada olan bir şey var.
Bu arkadaşlar fena çuvalladı.
Millet acı ve eziyet çekiyor ama görmek istemiyorlar, anlamak istemiyorlar. AKP kurulduğu zamanki kadrolarının büyük çoğunluğunu kaybetti. Kadro hareketi bir kaç yıl içinde lider hareketine dönüştü.
Ama lider aldığı kararlarda isabet kaydedemez duruma geldi. Kurumlara becerikli, kabiliyetli isimler yerleştiremez noktaya geldi.
Çünkü yola çıktığı arkadaşlarını çok çabuk harcadı.
Hiç bir başarılı politika üretemeden eridi gitti AKP.
Kendi ikbal ve siyasi gelecekleri bir tek liderin elinde olduğunu bilen kadrolar, o lideri ayakta tutmanın kendi makamlarını korumak olduğunu bilerek liderlerini cilalayıp cilalayıp kamuoyu önünde güçlü bir görüntü vermenin telaşına düştüler maalesef.
Milli takım gol atıyor, Cumhurbaşkanına mal ediliyor vs.
Nedeni basit. Eğer ona, onun makamına bir halel gelirse kadroları, makamlarını koruyamaz duruma düşerler, yok olup giderler Türk siyaset sahnesinden vesselam.
Hem AKP, hem devlet bu sarsıntıdan en az zararla çıkıp güzel günlere ulaşmak istiyorlarsa Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş ilkelerine dönmek zorundadırlar.
Çok fazla oynadılar bu ilkelerle.
Bu felsefe ve ilkeleri kendi içinde sapasağlam barındıran tek bir siyasi oluşum kaldı memleketimizde maalesef.
Diğerleri bozuldu, kırıldı, alt üst edildi, siyah beyaz, haklı haksız hale getirildi.
Bu sağlam tohumu barındıran tek siyasi parti Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Yeni bir diriliş ancak doğru bir tohum, temiz bir toprakla mümkündür.
Zaman geçirmek beyhude olacaktır. Yeter bu kadar eziyet çektiğimiz, özümüze dönmeliyiz.
Kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
- İsrail'i dinleyin! / 05.08.2024
- Kontrol kayboldu mu? / 23.07.2024
- Tasarruf etmek zaruret midir? / 17.05.2024
- 31 Mart ne anlama geliyor? / 03.04.2024
- Beka meselesi / 06.03.2024
- Angara gerçeği! / 14.02.2024
- Beka meselesi! / 10.02.2024
- Bugünler de geçecek! / 07.02.2024
- Nereye gidiyoruz? / 27.01.2024