İnsan hayatında; acı-tatlı, iyi-kötü, güzel ve çirkin birbirine zıt hadiseler çarkı dönüp durur.
Kimi zaman su, hava, toprak, güneş, orman, sıhhat vb. insanın tüm arzu ve ihtiyaçları tabir yerindeyse "güllük gülistanlık" olur...
Kimi zaman da, susuzluk, havasızlık, toprak ve nimetlerinden mahrum kalış, bulutların kararması, darlık vb. çile, üzüntü sebepleri altında kalırız.
Fert planında bu tabii akış böyle olurken milletlerin kaderinde de bu iniş ve çıkışları vardır.
Yaşadığmız şu sıkıntılı günlerde fert ve millet olarak ne yapmalıyız ki, bu badireden kazasız belasız çıkalım.
Aslında bu konu ile alakalı sempozyumlar, paneller, seminerler tüm kurumlarda kuruluşlarda, TV.ve radyo programlarında bir ay süreyle devam etmelidir.
Hususen şöyle bir toplantı da tertip edilsin.
İlim adamları, teknik uzmanlar, halk temsilcileri, meclis sorumluları, hocaların katılacağı TV'den naklen yayınlanacak bir program mutlaka ortaya konmalıdır.
Hakkı teslim babından şunu da açıklıkla söyleyelim ki:
Yıllar boyu fedakarca insan eğitimi konusunda, cesareti, tefekkürü ve gayretiyle Prof. Dr. Haydar Baş Beyin ayrıca katılımı fevkalade önemlidir.
Böyle sıkıntılı bir dönemeçte "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" cümlesini bayraklaştıran sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın çözüme, çareye yönelik fikirlerinden mutlaka yararlanılmalıdır.
Fikirleri dünyada kabul gören bu insanın mutlaka tarafsız, kinsiz, peşin hükümsüz, menfaatperest olmayan insaflı, organizatör heyetleri tarafından çağrılması zaruridir.
Ne yapılmalı?
Bu saulin ferdi cevaplarına biraz yeltenelim.
Temel değerler etrafında şüphe ve tartışma bırakılmamalıdır. Bunlar din, devlet, millet, bayrak, sancak, ordudur. Bunların siyaset çıkarlarının tozuna dahi tahammülü yoktur.
Bu kutsal değerleri korumak dini ve milli bütünlüğümüz açısından fevkalade önemlidir.
Fertlerin birbiri ile bu ortak değerler etrafında bir ve beraber olarak kaynaşmasını temin edecek fikri ve ahlaki değerleri artırıcı çalışmalar yapmak.
Bu milli çerçeve etrafında insanını kucaklayan, koruyan, kollayan milli bir iradeyi ön plana çıkarıp topyekün eğitimde, sağlıkta, iktisatta kalkınmayı sağlamak.
Birlik, beraberlik halinde tek yürek, tek bilek olarak iç huzuru temin etmek.
Maddi ve manevi sahada israfı önlemeli, hususen emek ve insan israfına karşı çare bulunmaldır.
Dualarımızda: "Ya Rabbi razı olduğun amelleri işlememde muvaffakiyet nasib eyle. Razı olmadığın işlere koşmaktan, yürümekten, gönlümden geçirmekten beni koru ve muhafaza eyle. Sen Sübhansın. Noksanlıktan berisin. Kadirsin. Bizi nefsimize mağlup etme" demeliyiz.
Kendimize çekidüzen verelim.
El ele verip hayra koşalım.
Hakka öyle vasıl olalım.
Mustafa SABRİ
Kimi zaman su, hava, toprak, güneş, orman, sıhhat vb. insanın tüm arzu ve ihtiyaçları tabir yerindeyse "güllük gülistanlık" olur...
Kimi zaman da, susuzluk, havasızlık, toprak ve nimetlerinden mahrum kalış, bulutların kararması, darlık vb. çile, üzüntü sebepleri altında kalırız.
Fert planında bu tabii akış böyle olurken milletlerin kaderinde de bu iniş ve çıkışları vardır.
Yaşadığmız şu sıkıntılı günlerde fert ve millet olarak ne yapmalıyız ki, bu badireden kazasız belasız çıkalım.
Aslında bu konu ile alakalı sempozyumlar, paneller, seminerler tüm kurumlarda kuruluşlarda, TV.ve radyo programlarında bir ay süreyle devam etmelidir.
Hususen şöyle bir toplantı da tertip edilsin.
İlim adamları, teknik uzmanlar, halk temsilcileri, meclis sorumluları, hocaların katılacağı TV'den naklen yayınlanacak bir program mutlaka ortaya konmalıdır.
Hakkı teslim babından şunu da açıklıkla söyleyelim ki:
Yıllar boyu fedakarca insan eğitimi konusunda, cesareti, tefekkürü ve gayretiyle Prof. Dr. Haydar Baş Beyin ayrıca katılımı fevkalade önemlidir.
Böyle sıkıntılı bir dönemeçte "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" cümlesini bayraklaştıran sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın çözüme, çareye yönelik fikirlerinden mutlaka yararlanılmalıdır.
Fikirleri dünyada kabul gören bu insanın mutlaka tarafsız, kinsiz, peşin hükümsüz, menfaatperest olmayan insaflı, organizatör heyetleri tarafından çağrılması zaruridir.
Ne yapılmalı?
Bu saulin ferdi cevaplarına biraz yeltenelim.
Temel değerler etrafında şüphe ve tartışma bırakılmamalıdır. Bunlar din, devlet, millet, bayrak, sancak, ordudur. Bunların siyaset çıkarlarının tozuna dahi tahammülü yoktur.
Bu kutsal değerleri korumak dini ve milli bütünlüğümüz açısından fevkalade önemlidir.
Fertlerin birbiri ile bu ortak değerler etrafında bir ve beraber olarak kaynaşmasını temin edecek fikri ve ahlaki değerleri artırıcı çalışmalar yapmak.
Bu milli çerçeve etrafında insanını kucaklayan, koruyan, kollayan milli bir iradeyi ön plana çıkarıp topyekün eğitimde, sağlıkta, iktisatta kalkınmayı sağlamak.
Birlik, beraberlik halinde tek yürek, tek bilek olarak iç huzuru temin etmek.
Maddi ve manevi sahada israfı önlemeli, hususen emek ve insan israfına karşı çare bulunmaldır.
Dualarımızda: "Ya Rabbi razı olduğun amelleri işlememde muvaffakiyet nasib eyle. Razı olmadığın işlere koşmaktan, yürümekten, gönlümden geçirmekten beni koru ve muhafaza eyle. Sen Sübhansın. Noksanlıktan berisin. Kadirsin. Bizi nefsimize mağlup etme" demeliyiz.
Kendimize çekidüzen verelim.
El ele verip hayra koşalım.
Hakka öyle vasıl olalım.
Mustafa SABRİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.