‘Ne mutlu gariplere!’
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İslam garip başladı çok yakında yine garip olacaktır. O halde ne mutlu gariplere!” Kendisine, “Ey Allah’ın Resulü! Garipler kimlerdir?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “İnsanların bozuk olduğu zaman salih olanlardır”





İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hıyanetten sakının. Şüphesiz hıyanet İslam'dan uzaktır." (Gurer'ul Hikem, 4742).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir müslümanın aleyhine yardım ederse, şüphesiz İslam'dan beri olmuştur." (a.g.e., 9220).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İslam garip başladı ve çok geçmeden başladığı gibi garip olacaktır. O halde ne mutlu gariplere." (Kenz'ul Ummal, 1192).
İmam Sâdık'tan, "İslam garip başladı ve çok yakında eskiden olduğu gibi garip olacaktır" sözü sorulunca şöyle buyurmuştur: "Davetçimiz, Resûlullah'ın (s.a.a) yeni bir davete başladığı gibi yeni bir davete başlayacaktır." (Bihar, 8/12/10).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İslam garip başladı çok yakında yine garip olacaktır. O halde ne mutlu gariplere!" Kendisine, "Ey Allah'ın Resulü! Garipler kimlerdir?" diye sorulunca şöyle buyurdu: "İnsanların bozuk olduğu zaman salih olanlardır." (Kenz'ul Ummal, 1198).
İmam Ali (a.s) gelecekte olan fitne fesat ve kan dökücülüğe işaret ettiği bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: "İşte o zaman bâtıl yerine yerleşir… Bu zamanın halkı kurt, sultanları yırtıcı, orta hallileri yiyici, fakirleri ise ölülerdir. Doğruluk batıp gider, yalan çoğalıp yayılır, dilleriyle sever, kalpleriyle düşmanlık ederler. Fısk, bir asalet; iffetli ve namuslu olmak ise acayip işlerden sayılır ve İslam, ters giyilen bir elbise gibi giyilir." (Nehc'ul Belağa, 108. hutbe; Şerh-u Nehc'il Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 7/191).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim sabahlar da Müslümanların işlerine önem vermezse Müslüman değildir." (el-Kafi, 2/163/1).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim Müslümanların işini önemsemeden sabahlarsa Müslümanlardan değildir. Her kim bir müslümanın, 'Ey Müslümanlar!' diyen feryadını duyar da ona icabet etmezse Müslüman değildir." (a.g.e., s. 164/5).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İslam ramdır ve ram olandan başkasını bindirmez." (Kenz'ul Ummal, 244).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İslam insanları ateşin demir, altın ve gümüşün pisliklerini temizlediği gibi insanları temizleyip ayrıştırır." (a.g.e., 311).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphe yok, sizin için yola işaretler konulmuştur; onlarla hidayete erin. İslam için bir nihai hedef vardır; ona yürüyün." (Nehc'ul Belağa, 176. Hutbe).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İslam'ın başı emanete riayet ve nifakın başı ise hıyanettir." (Gurer'ul Hikem, 5526-5527).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İslam'ın ölçüsü doğru sözlü olmaktır." (a.g.e., 9727).
Resûlullah'a (s.a.a), "İslam'ın en üstün şeyi nedir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Müslümanların elinden ve dilinden güvende oldukları kimsedir." (Emali et-Tusi, 271/505).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz İslam'ın kulpları tek tek açılacaktır. Bir kulpu açılınca insanlar başka bir kulpuna sarılacaktır. İlk açılan kulp adil hakemliği ayaklar altına almaktır. Son çözülecek kulp ise namazdır." (a.g.e., 186/311). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL