Pir Sultan Abdal, yaşadığı o devirde, bu mısraları ile kime, kimlere ve niçin sitem etmiştir acaba?
O dev şairi, Mecnun edip çöllere salanlar kimlerdir, niçin yapmışlardır bu kötülüğü?
Demek ki, her devirde olduğu gibi, onun çağdaşları arasında da kötüler varmış, kötülüğü meslek edinenler varmış ve gönlü kırık şairin gülünü solduranlar varmış.
'Alemin bağında bülbüller öter
Nidem benim gülüm solduktan sonra'
Bilmem kaç asır evvel söylenmiş olan bu dizeler, yanık sesli bir sanatçının sesinden dinlendiği zaman kitleleri yaman etkilediğine göre, demek ki, devirler değişse de, asırlar geçse de insanın dertleri, problemleri değişmiyor, demek ki her devirde kitleleri 'mecnun edip çöle salanlar' bulunuyor sürekli.
Belki de, günümüzün insanı, türlü dertlerle, sıkıntılarla, yokluklar ve yoksulluklarla boğuşan günümüz kalabalıkları, çoğu zaman kendi dertlerini, ıstıraplarını yeterince dile getiremediği için, asırlar evvel söylenmiş olan bu dizeleri kendine tercüman ederek kısmen rahatlıyor.
Pir Sultan Abdal'ın; 'Nasıl yar diyeyim ben böyle yara' dizesinin ardından günümüzün dertli insanı, açıktan söylemese, söyleyemese de, içinden dertlerini şöyle sıralasa, şöyle listelese haksız mı sayılır?
Nasıl dost diyeyim ben böyle dosta?
Hayatımı zora soktuktan sonra, günlerimi dara çektikten sonra, kazancımı tümden kıstıktan sonra, huzurumu daldan astıktan sonra…
Yüzde doksan beşi, yüzde beş'e kul-köle ettikten sonra, başımıza ördüğü türlü çoraplardan ötürü, dört bir yanımızda çareler bittikten sonra, hemen her meslekte, her kesimde ve her sektörde tekerimiz çamura battıktan sonra, haksızlık ve hukuksuzluktan cesaret alan karıncalar, her fırsatta fillere çattıktan sonra, bilerek ve isteyerek at izini it izine kattıktan sonra…
Nasıl yar diyeyim ben böyle yara?
Sinemde şerha şerha yaralar açtıktan sonra, toplumsal bünyede açtığı derin yaralara sürekli merhem yerine tuz bastıktan sonra, sürekli kanattığı yaralardan beslenmeyi, değişmez huy edindikten sonra…
Nasıl yar diyeyim ben böyle yara
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağında bülbüller öter
Nidem benim gülüm solduktan sonra
Bu dizeleri okurken, dinlerken, zihninizde de, dünya devletleri arasındaki yerimiz, paramızın dünya paraları arasındaki seviyesi, üretim-tüketim bahsindeki seviyemiz olsun.
Nasıl bir çöle salındığımız ve savrulduğumuz da aklınızın bir köşesinde olsun elbette.
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025