Nanoteknolojide yerli üretim çağrısı
Yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Hasan Türkez, “Türkiye, bu alanda ciddi ilerlemeler ortaya koyarak 2018 yılı itibari ile ilk 20 içerisinde yer almıştır” dedi
24.09.2018 00:00:00





Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Türkez, yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağını belirterek, 2000'lerin başında dünyada nanoteknoloji araştırmaları açısından ilk 40 içerisinde yer alan Türkiye'nin de bu alanda ciddi ilerlemeler ortaya koyarak 2018 yılı itibari ile ilk 20 içerisinde yer aldığını söyledi.
Dünyanın en iyi nano-bilim uzmanları arasında Türkiye'den 15 akademisyenin bulunduğu listede yer alan ETÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Türkez, nanoteknoloji çerçevesinde ülke ve bölge üniversitelerinin vizyonu, araştırma ve geliştirme çalışmalarını değerlendirdi.
Nanoteknoloji ürünleri daha güçlü, daha güvenli
Yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağını söyleyen Prof. Dr. Türkez, "Günümüzde kullanılan üretim tekniklerinin çoğu moleküler düzeylerde üretimi esas alan kaba teknolojileri içermektedir. Nanoteknoloji alanında kaydedilen bilimsel gelişmeler pek çok endüstriyel teknolojiyi etkilediği gibi üretim teknolojilerini de değişmeye ve gelişmeye zorlamaktadır. Yeni hibrit materyaller ve nanoteknoloji kavramları birleştirilerek üretim teknolojilerinde innovatif yaklaşımlar geliştirilmektedir.
Nanoteknoloji ürünleri güncelde üretilenlere kıyasla daha hafif, daha güçlü, daha küçük, daha güvenli ve daha ekonomik olma özelliklerine sahiptir. Bu ürünlerin yaşam bilimlerinden elektroniğe, savunma sanayiinden tekstil alanına kadar geniş yelpazede kullanım potansiyeli mevcuttur. Yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağı tahmin olmaktan çıkmış, gerçek olmaya yaklaşmıştır. Piyasalarda 4. nesil nanoteknoloji ürünleri yer almaya başlamıştır" açıklamasını yaptı.
Türkiye ilk 20 içerisinde
Türkiye'de nanoteknoloji çalışmalarına 2002 yılından sonra verilen destek artışına dikkat çeken Prof. Dr. Türkez, "Uluslararası saygınlığı bulunan Scopus veri tabanına göre ülkemizde yürütülmüş olan nano-ölçekteki araştırmaların sayısı 2002 yılı içerisinde iki elin parmaklarını geçmeyecek bir sayıda iken, bu rakam sadece 2018 yılı itibarı ile 400'ün üzerindedir. Yine 2000'lerin başında dünya genelinde ülkeler sıralamasında nanoteknoloji araştırmaları açısından ilk 40 içerisinde yer alan Türkiye, bu alanda ciddi ilerlemeler ortaya koyarak 2018 yılı itibari ile ilk 20 içerisinde yer almıştır" dedi.
Prof. Dr. Türkez son olarak şunları söyledi: "TÜBİTAK ile birlikte pek çok özel ve devlet üniversitelerimizde nanoteknoloji alanında önemli çalışmalara ve başarılara imza atılmıştır. YÖK tarafından fonlanan 100/2000 programlarında nanoteknoloji alanlarında eğitim gören genç araştırmacılara önemli burs destekleri sağlanmıştır. Bu konuda hali hazırda uygulanmakta olan ulusal stratejilerimiz ve etkin eylem planlarımız mevcuttur" diye konuştu.
İHA
Dünyanın en iyi nano-bilim uzmanları arasında Türkiye'den 15 akademisyenin bulunduğu listede yer alan ETÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Türkez, nanoteknoloji çerçevesinde ülke ve bölge üniversitelerinin vizyonu, araştırma ve geliştirme çalışmalarını değerlendirdi.
Nanoteknoloji ürünleri daha güçlü, daha güvenli
Yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağını söyleyen Prof. Dr. Türkez, "Günümüzde kullanılan üretim tekniklerinin çoğu moleküler düzeylerde üretimi esas alan kaba teknolojileri içermektedir. Nanoteknoloji alanında kaydedilen bilimsel gelişmeler pek çok endüstriyel teknolojiyi etkilediği gibi üretim teknolojilerini de değişmeye ve gelişmeye zorlamaktadır. Yeni hibrit materyaller ve nanoteknoloji kavramları birleştirilerek üretim teknolojilerinde innovatif yaklaşımlar geliştirilmektedir.
Nanoteknoloji ürünleri güncelde üretilenlere kıyasla daha hafif, daha güçlü, daha küçük, daha güvenli ve daha ekonomik olma özelliklerine sahiptir. Bu ürünlerin yaşam bilimlerinden elektroniğe, savunma sanayiinden tekstil alanına kadar geniş yelpazede kullanım potansiyeli mevcuttur. Yakın gelecekte nanoteknoloji kullanımını içermeyen sektör ya da ürünün kalmayacağı tahmin olmaktan çıkmış, gerçek olmaya yaklaşmıştır. Piyasalarda 4. nesil nanoteknoloji ürünleri yer almaya başlamıştır" açıklamasını yaptı.
Türkiye ilk 20 içerisinde
Türkiye'de nanoteknoloji çalışmalarına 2002 yılından sonra verilen destek artışına dikkat çeken Prof. Dr. Türkez, "Uluslararası saygınlığı bulunan Scopus veri tabanına göre ülkemizde yürütülmüş olan nano-ölçekteki araştırmaların sayısı 2002 yılı içerisinde iki elin parmaklarını geçmeyecek bir sayıda iken, bu rakam sadece 2018 yılı itibarı ile 400'ün üzerindedir. Yine 2000'lerin başında dünya genelinde ülkeler sıralamasında nanoteknoloji araştırmaları açısından ilk 40 içerisinde yer alan Türkiye, bu alanda ciddi ilerlemeler ortaya koyarak 2018 yılı itibari ile ilk 20 içerisinde yer almıştır" dedi.
Prof. Dr. Türkez son olarak şunları söyledi: "TÜBİTAK ile birlikte pek çok özel ve devlet üniversitelerimizde nanoteknoloji alanında önemli çalışmalara ve başarılara imza atılmıştır. YÖK tarafından fonlanan 100/2000 programlarında nanoteknoloji alanlarında eğitim gören genç araştırmacılara önemli burs destekleri sağlanmıştır. Bu konuda hali hazırda uygulanmakta olan ulusal stratejilerimiz ve etkin eylem planlarımız mevcuttur" diye konuştu.
İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.