Olanca enginliği ve hayalleri zorlayacak zenginliği ile işte açıldı önümüze. Onbir ay önce hüzünlü bir veda ile "elveda ya Şehr-i Siyam, Şehr-i Gufran, Şehr-i Rahman, Şehri Yezdan elveda" diyerek uğurlamıştık. Zaman döndü dolaştı, ömrü olanlar onbir ayı tek tek yolcu etti ve şimdi onbir ayın Sultanının teşrifi ile mesrur olarak merhaba diyor milyonlarca, onmilyon, yüz milyonlarca mümin merhaba...Merhaba ey Şehr-i Kur'an, Şehr-i Siyam, Şehr-i Gufran, Şehr-i Rahman, Şehr-i Burhan ve Şehr-i Ramazan merhaba! Uhrevi alemin ikliminden izler taşıyan, Selam yurdunun rüzgarından esintiler, seher yelleri üfleyen, başımız gözümüz üstüne, hep seni yâd eden sözümüz üstüne, her dem yalvarışta ve yakarıştaki nazımız, niyazımız üstüne geldin. Aşımıza aş katmaya, beşimize beş katmaya, düşümüze düş katmaya, işimize iş katmaya geldin, hoşgeldin, safalar getirdin. Sen gideli bizim coğrafyamıza gelenler oldu; topu ile tüfeği ile, ölüm kusan bombaları, ırz düşmanı, bebek katili conileri ile geldiler. Sen gideli Irak yaramız daha bir derinleşti. İşgal edilen şehirlere yenileri eklendi. Haçlı-siyonist conilerce katledilen onbinlerce kardeşimize yeni onbinler eklendi. Yuvasını kaybeden, vatanını kaybedenlerin listesi günden güne çoğaldı. Geçen yıl senin sahurunla, iftarınla doyumsuz manevi ikliminle müşerref olan nice onbinler bu yıl seninle vuslata eremedi, merhaba diyemedi. Senin teşrifinle beraber coniler ve caniler "demir yumruk operasyonu" adı altında köylerde katliamlara giriştiler. Telafer'in, Ramadi'nin, Samarra'nın köylerinde ezan okuyacak, iftar edecek, sahura kalkacak kimseler olmasın, kalmasın diye Müslüman avı başlatmış durumda. Şehr-i Siyam, Şehr-i Gufran, elbette seni daha bir neşe ile, daha bir sevinç ile karşılamak isteriz ama neyleyelim ki bu çağın nemrutları ve fravunları dert üstüne dert, keder üstüne keder ekliyorlar. Irak'ta, Filistin'de masum insanların üzerine bomba yağdıran güçler, bizim ülkemizde, Anadolumuzda da tv ve gazeteleri aracılığı ile fitne fesat yağdırıyorlar, umutsuzluk ve mandacılık yağdırıyorlar. O yüzden sen gideli bizim mandacılarımız da günden güne çoğaldı. Senin teşrifinle, Kelam-ı Kadim ile daha çok haşır neşir olarak dostu-düşmanı iyice tanımaya çalışacağız inşaallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025