Milli reflekslerimiz zayıfladı

Milli Mücadele döneminin tarih derslerinde kısa anlatılması nedeniyle öğrencilerin heyecan yaşamadığını belirten Turgut Özakman, "Milli reflekslerimizde büyük bir zayıflama başladı. Yeniden toparlanıp millet olmalıyız" dedi Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörlüğü tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma Haftası kapsamında "Milli Mücadele" konulu konferans düzenlendi. MEÜ Kültür Merkezi A Salonu'nda düzenlenen konferansı, MEÜ Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral, rektör yardımcıları, Genel Sekreter Vekili Prof. Dr. Yüksel Özdemir, devlet sanatçısı Nevit Kodallı, çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri, dekanlar, bölüm başkanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler izledi. Araştırmacı-yazar Özakman, konuşmasında Milli Mücadele'nin önemine değindi. Milli Mücadele'nin kutup yıldızı gibi yol gösterici olduğunu söyleyen Özakman, Milli Mücadele'nin öneminin kimi çevrelerce bilinmediğinin altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin çok zor şartlar altında kurulduğunu belirten Özakman, Cumhuriyet'in ilanıyla ülkenin kalkınma hızının arttığını ifade ederek, "1923 ile 1938 yılları arasındaki dönemde kredi alınmadı, borç istenilmedi, bütçe açık vermedi, dış ticaret açığımız olmadı, sadece Osmanlı'nın borcunu ödedik. Ama Atatürk'ten sonraki liderler, parti yöneticileri kendilerini Atatürk'ten daha akıllı gördüler ve ülkenin borçla kalkınacağı türküsünü söylediler. Bugün bilinen borcumuz 350 milyar dolar, bu paraya her gün faiz ödeniyor. Bu paranın 1 günlük faiziyle bir üniversite, 1 haftalık faiziyle baraj yapılır" dedi. Atatürk iyi anlaşılamadıTürk milletinden çok fazla sayıda dahinin çıkmadığını, ancak Atatürk gibi bir dahinin onun zamanında ve ölümünden sonra da anlaşılamadığını vurgulayan Özakman, Atatürk'ü din düşmanı, İngiliz casusu sanan kişilerin olduğunu savundu. Milli Mücadele döneminin tarih derslerinde kısa anlatılması nedeniyle öğrencilerin heyecan yaşamadığına değinen Özakman, 1960 yılından sonra sahte tarihlerin çıkmaya başladığını iddia etti. Özakman, şöyle konuştu: "Bu kişilerin amacı; Milli Mücadele'yi küçültmek, Cumhuriyet'i yıkmak için Atatürk'e olan saygı ve sevgiyi yok etmek. Yalanın üstüne tarih yazılamaz. Ama sahte tarihlerde, yazanın adı ve soyadından başka her şey yalandır. Sahte tarihler, çocukların kulağına fısıldanıyor. Sahte tarihler içeren kitaplar yazıldığında, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan, Türk Tarih Kurumu'ndan ve medyadan tepki gelmedi. Sahte tarihler gerçekmiş gibi Türkiye'de yayımlanıyor. Örneğin İkinci İnönü Savaşı için, 'mahalle kavgası' denildi. Pek çok insanın kafasından bu tarihi almak güç. Tarih aleyhimize ya da lehimize de olsa doğru tarihi anlatmakla mükellefiz." Ermeni soykırımı iddiaları, siyasi bir şantajdırSevr Antlaşması'nın okullarda çok kısa anlatıldığını ifade eden Özakman, nasıl bir faciadan kurtulduğumuzu anlamak için antlaşmanın bugünün diliyle çevrilmiş maddelerinin iyi öğrenilmesi gerektiğini kaydetti. Ermeni soykırımının yapılmadığını belirten Özakman, Türkler'in, bir Ermeni ırkı, grubu, dinini yok etme teşebbüsünde bulunmadığını söyledi. Ermeni soykırımı iddialarının, Ermeni propagandası olduğunu vurgulayan Özakman, "Bu mesele yeniden hortladı. ABD'nin elinde bu konuda belge yok. Ermeni soykırımı iddiaları, siyasi bir şantajdır. Çocuklarımızın maziden utanmaları amaçlanıyor. Bir takım parlamenterler Ermeni kıyımı yaptığımızı söylüyor, ancak bu konuda hiçbir kanıt yok. Bizi asıl üzen, bu konuda Türk üniversitelerinde dünyaya kapalı bir toplantının yapılmasıdır. Milli reflekslerimizde büyük bir zayıflama başladı. Yeniden toparlanıp millet olmalıyız" diye konuştu.