Milli para olmadan faizler düşmez
10. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ndeki konuşmasında yabancı borç para karşılığı yerli para basılmasının çağdaş bir esaret ve kölelik olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, "Türk lirasını bu esaretten kurtaracak Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'dir" dedi
05.06.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/BURSA
27 Mayıs'ta Bursa'da düzenlenen 10. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde konuşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, güçlü bir devlet ve ekonomi için tam bağımsızlığın olmazsa olmaz olduğunu ifade etti.
"Milli Ekonomi ve milli para; siyasi, mali, askeri kısacası ülkenin ve milletin yaşam sahasında tam serbestisi için olmazsa olmaz kuraldır. Siz olması gereken şekilde milli parayı devreye koymadığınız müddetçe bağımlı olmaya mahkûm olursunuz" şeklinde konuşan Kepekçi şunları söyledi: "Kudüs konusunda yaşananlar, dünya çapında Müslümanların haksızlığa ve zulme uğraması, ülkemizin etrafının çevrilmesi, kurun TL karşısında durdurulamaz yükselişi hep ekonomimizin milli olmayışından paramızın milli ve yerli olmamasından kaynaklanmaktadır."
Millet için karar zamanı
"Millet olarak, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istiyor muyuz, istemiyor muyuz buna karar verilmelidir" diyen Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, "Ekonomi yönetimini, talimat vermekten ibaret kabul edenler, bugün başaramadıkları gibi yarın da başaramayacaklardır. 01 Ocak 2016 da 1 dolar 2.91 TL iken, 20 Nisan 2018 de 1 dolar 4.06 TL olmuştur. TL, ABD dolarına karşı tamı tamına yüzde 39.2 değer kaybetmiştir.
Sadece dolar karşısında mı paramız değer kaybetti? Hayır, neredeyse bütün dünya paraları karşısında TL değer kaybetmiştir" dedi.
Milli para olmadan faizler düşmez
Ülkemizde milli para egemen olmadığı müddetçe yüksek faiz politikasının devam edeceğine vurgu yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kepekçi şöyle konuştu: "Türkiye dış açıklarını ve bütçe açıklarını karşılayabilmek için sürekli borçlanma ihtiyacı içinde olmuştur.
Borçlanabilmek için de Dünya Bankası ve IMF programları uygulamak zorunda kalmıştır Yıllardan beri uygulanan Dünya Bankası ve IMF programları daha ziyade uluslararası sermayeyi güvence altına almıştır. Böylece yabancı sermaye güdümlü, bir iktisadi yapı oluşturulmuştur. Bunun sonucu olarak yabancı sermayeyi yurt içine çekebilmek için faizler yüksek tutulmuş ve yurtdışında farklı ülkelerin uyguladığı faiz oranları ile arasındaki makasın açılmasına neden olmuştur. Bir ülke ekonomisinde uygulanan iç ile dış faiz oranları arasındaki farkın artması, krizlerin önceden belirlenmesinde kullanılan öncü göstergelerden biridir.
Bu süreç sağlık sahasında gördüğümüz madde bağımlılığı ile eşdeğerdir. Yabancı para, yeri geldiğinde uyarıcı etkisi, yeri geldiğinde uyuşturucu etkisi ile bünyeyi esareti altına almış durumdadır. Böyle bir bünyede sağlıktan bahsedilmeyeceği gibi böylesi bir ekonominin uygulandığı ülkede ise milli egemenlikten bahsedilemez."
Türkiye borç batağında
"Serbest piyasa ekonomisinin uygulaması sonucu ülkemiz borç batağı içindedir. Sıcak paraya (kısa vadeli sermayeye) mahkûm olan ekonomini faize mahkûmdur" diyen Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi şöyle konuştu:
"Hangi ülkenin gündemi kurlara bu kadar mahkûmdur. Ülkemizden başka hiçbir ülke bu kadar kurla yatıp kurla kalkmamaktadır. Tam Bağımsız, güçlü Türkiye için Milli Ekonomi Modeli ve milli para iktidar olmalıdır. Devlet olarak millet olarak tam bağımsızlık ancak ve ancak Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı, Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş ile mümkün olacaktır. Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Para"yı şu şekilde izah etmektedir; 'Milli Para; milletlerin ürettikleri katma değer ve sahip oldukları kaynaklar karşılığı basılan paradır?
Bir paranın Milli Para olup olmadığı, üzerinde yerli para yazmasıyla anlaşılmaz. Burada önemli olan paranın ne karşılığı basıldığıdır?' Para emek ve üretim karşılığında basılmasıdır. Bizim halimiz şudur; millet olarak biz çalışıyoruz. Emek ve üretimimiz sonucunda batıdan üstelik faizle aldığımız kâğıdını bizim emek ve üretimimiz para haline getiriyor. Bu çağdaş bir esarettir, köleliktir. Prof. Dr. Haydar Baş, "var mısınız Türk Lirasını esaretten kurtarmaya" diye haykırıyor. Türk milletinin beka sorununu dile getiriyor. Tam bağımsız Türkiye'nin yolunu açıyor. Başka da çıkış kapısı yoktur."
27 Mayıs'ta Bursa'da düzenlenen 10. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde konuşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, güçlü bir devlet ve ekonomi için tam bağımsızlığın olmazsa olmaz olduğunu ifade etti.
"Milli Ekonomi ve milli para; siyasi, mali, askeri kısacası ülkenin ve milletin yaşam sahasında tam serbestisi için olmazsa olmaz kuraldır. Siz olması gereken şekilde milli parayı devreye koymadığınız müddetçe bağımlı olmaya mahkûm olursunuz" şeklinde konuşan Kepekçi şunları söyledi: "Kudüs konusunda yaşananlar, dünya çapında Müslümanların haksızlığa ve zulme uğraması, ülkemizin etrafının çevrilmesi, kurun TL karşısında durdurulamaz yükselişi hep ekonomimizin milli olmayışından paramızın milli ve yerli olmamasından kaynaklanmaktadır."
Millet için karar zamanı
"Millet olarak, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istiyor muyuz, istemiyor muyuz buna karar verilmelidir" diyen Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, "Ekonomi yönetimini, talimat vermekten ibaret kabul edenler, bugün başaramadıkları gibi yarın da başaramayacaklardır. 01 Ocak 2016 da 1 dolar 2.91 TL iken, 20 Nisan 2018 de 1 dolar 4.06 TL olmuştur. TL, ABD dolarına karşı tamı tamına yüzde 39.2 değer kaybetmiştir.
Sadece dolar karşısında mı paramız değer kaybetti? Hayır, neredeyse bütün dünya paraları karşısında TL değer kaybetmiştir" dedi.
Milli para olmadan faizler düşmez
Ülkemizde milli para egemen olmadığı müddetçe yüksek faiz politikasının devam edeceğine vurgu yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kepekçi şöyle konuştu: "Türkiye dış açıklarını ve bütçe açıklarını karşılayabilmek için sürekli borçlanma ihtiyacı içinde olmuştur.
Borçlanabilmek için de Dünya Bankası ve IMF programları uygulamak zorunda kalmıştır Yıllardan beri uygulanan Dünya Bankası ve IMF programları daha ziyade uluslararası sermayeyi güvence altına almıştır. Böylece yabancı sermaye güdümlü, bir iktisadi yapı oluşturulmuştur. Bunun sonucu olarak yabancı sermayeyi yurt içine çekebilmek için faizler yüksek tutulmuş ve yurtdışında farklı ülkelerin uyguladığı faiz oranları ile arasındaki makasın açılmasına neden olmuştur. Bir ülke ekonomisinde uygulanan iç ile dış faiz oranları arasındaki farkın artması, krizlerin önceden belirlenmesinde kullanılan öncü göstergelerden biridir.
Bu süreç sağlık sahasında gördüğümüz madde bağımlılığı ile eşdeğerdir. Yabancı para, yeri geldiğinde uyarıcı etkisi, yeri geldiğinde uyuşturucu etkisi ile bünyeyi esareti altına almış durumdadır. Böyle bir bünyede sağlıktan bahsedilmeyeceği gibi böylesi bir ekonominin uygulandığı ülkede ise milli egemenlikten bahsedilemez."
Türkiye borç batağında
"Serbest piyasa ekonomisinin uygulaması sonucu ülkemiz borç batağı içindedir. Sıcak paraya (kısa vadeli sermayeye) mahkûm olan ekonomini faize mahkûmdur" diyen Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi şöyle konuştu:
"Hangi ülkenin gündemi kurlara bu kadar mahkûmdur. Ülkemizden başka hiçbir ülke bu kadar kurla yatıp kurla kalkmamaktadır. Tam Bağımsız, güçlü Türkiye için Milli Ekonomi Modeli ve milli para iktidar olmalıdır. Devlet olarak millet olarak tam bağımsızlık ancak ve ancak Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı, Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş ile mümkün olacaktır. Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Para"yı şu şekilde izah etmektedir; 'Milli Para; milletlerin ürettikleri katma değer ve sahip oldukları kaynaklar karşılığı basılan paradır?
Bir paranın Milli Para olup olmadığı, üzerinde yerli para yazmasıyla anlaşılmaz. Burada önemli olan paranın ne karşılığı basıldığıdır?' Para emek ve üretim karşılığında basılmasıdır. Bizim halimiz şudur; millet olarak biz çalışıyoruz. Emek ve üretimimiz sonucunda batıdan üstelik faizle aldığımız kâğıdını bizim emek ve üretimimiz para haline getiriyor. Bu çağdaş bir esarettir, köleliktir. Prof. Dr. Haydar Baş, "var mısınız Türk Lirasını esaretten kurtarmaya" diye haykırıyor. Türk milletinin beka sorununu dile getiriyor. Tam bağımsız Türkiye'nin yolunu açıyor. Başka da çıkış kapısı yoktur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.