Meğer Türk olmak ne kadar zormuş!

Cengiz Semercioğlu yazmış.Hürriyet'in internet sayfasındaydı."Ayhan Işık 1979 yılında ölünce Türk Sinemasının usta oyuncusu Nubar Terziyan gazeteye bir ölüm ilanı verir. "Oğlum Ayhan, Dünya fanidir ölüm herkese nasip ama sen ölmedin geride bıraktığın bizlerin ve milyonların kalbinde yaşıyorsun? Ne mutlu sana? Çok kısa oldu senin için hayat? Ruhuna Fatiha nur içinde yat.. Amcan Nubar Terziyan."Nubar Terziyan herkesin bildiği gibi Ermeni asıllı bir oyuncumuzdu? Ve sırf bundan dolayı Ayhan Işık'ın ailesi, usta oyuncunun ölüm ilânında "Amcan" demesinden rahatsız olmuştu. Çünkü Ayhan Işık'ın gerçek soyadı Işıyan'dı ve Ermeni olmamasına rağmen öyle anılmak istemiyordu. Soyadını bu yüzden Işık yapmıştı.Ve bir gün sonra Işık'ın ailesi gazeteye şu ilanı verdi:Önemli düzeltme. Amcan Nubar Terziyan imzası ile çıkan ilanla sevgili varlığımız Ayhan Işık'ın hiçbir ilgisi yoktur. Akrabalar, verdiğimiz aile ilanında isim isim ve teker teker bildirilmiştir. Görülen lüzum üzerine üzüntüyle duyururuz.""İşte" diyor Cengiz Semercioğlu, "Türkiye'de Ermeni olmak bu kadar zordur."Biz, "Ya Ermenistan'da Türk olmak" veya "Yunanistan'da Türk olmak" diye sormayacağız. Nubar Terziyan'ı Türk milleti bir sinema sanatçısı ve vatandaş olarak bağrına basmış mıdır? Basmıştır.Alkışını esirgemiş midir?Esirgememiştir.  Amma Işık'ın ailesi, "Terziyan, Işık'ın amcası değil" demiştir ve iyi de yapmıştır. O gün bu yapılmasaydı, o ilan belge olarak internet ortamına girer, millet Ayhan Işık'ı Ermeni zannederdi ve filmini izlediğinde Fatiha okuyacağı yerde "Toprağı bol olsun" derdi?  Terziyan da, Ayhan Işık'ın ailesi de "iyi niyetli"dir?Bunun "Türkiye'de Ermeni olmanın zorluğu" ile hiç alakası yoktur.Bugün ABD'sinden Rusya'sına, Vatikan'ından Almanya'sına, Fransa'sından İngiltere'sine Ermeni olmak itibar kazanmak, Türk olmak "Soykırım yapan cani" olara horlanmaktır. O gün ve hâlen bir Ermeni nerede bir Türk kanı akıtıyorsa arkasında Katolikği ve Ortodoks'u aynı Haçlı ittifakı vardır.Çıktılar, teker teker, "Türkiye soykırım yapmıştır" dediler, yetinmediler, Parlamentolarından kararlar çıkarttılar. Oysa, Uluç Gürkan'ın Milliyet'ten Melih Aşık'a anlattığı gibi 1948 BM Soykırım sözleşmesinin 4'üncü maddesine göre "soykırım" söz konusu olduğunda, suçun "Tüzel kişilerce" değil "gerçek kişilerce" işlenebileceğini vurgular.Öyle olduğu için İkinci Dünya Savaşı'nda gerçekleştirilen soykırım için Alman halkı değil, Hitler suçlanmaktadır.  Ama iş "Ermeni"ye arka çıkmaya gelince suçlanan Osmanlı'nın tehcir emrini veren o günkü yöneticileri değil, "Türk milleti"dir..Velhasıl dün de bugün de dünyanın her yerinde ve hatta kendi vatanı Türkiye'de bile zor olan "Türk olmak"tır.Baksanıza, AKP iktidarı Anayasa'daki vatandaşlık tanımından "Türklüğü" çıkartmak için ne kadar çabalıyor?Ne özrü kardeşim!Türkiye'yi yönetenler Türk milletinden özür dilemelidir.Türk'ün düşmanlarını yetişen nesillere doğru dürüst tanıtamadıkları, ders kitaplarında bu konulara belgelerle yer vermedikleri, Ermenilerin katlettiği yarım milyondan fazla Müslüman Türk'ün yakılan, etleri pişirilip yenilen ve yedirilen şehir ve köylerine "Ermeni mezalimi" anıtı dikmedikleri, dikip her 24 Nisan'da Çanakkale'yi gezer gibi gezmedikleri, öğrencileri götürmedikleri, belgeler ve resimlerle katliam müzeleri açmadıkları için?Neredeyse bizi bile inandıracaklar, "Ne kötü bir millet" olduğumuz iftirasına?