2012 yılında 1 dolar 1 lira 79 kuruş seviyelerinde iken o zaman başbakan olan Sayın Erdoğan, sosyal medya hesabından paranın mahiyetine dikkat çekerek, itibar vurgusu yapmış ve geçmiş hükümetleri ülkenin itibarını beş paralık etmekle, suçlamıştı.
2012'den çok çok daha yetkili olan Sayın Erdoğan ve partisi ülkemizi yönetiyor. Artı her şartta koşulsuz destek veren birde MHP var.
Şimdi 1 dolar, 11 liraya el sallıyor. Dünyada dolar karşısında en çok değer kaybeden üç para biriminden birisi TL.
İlginçtir! AKP, ülkemizin itibarını kim beş paralık etti, sorusuna muhatap olmuyor!
Bulgarlar bile, 'bizim paramız sizden değerli' diyerek alay ediyorlar. Bizi neden alay konusu yaptınız, sorusuna da muhatap olmadılar.
Tam aksine gidişattan mutlu ve övünçlü olduklarını ifade ediyorlar! Hatta, 'biz, ekonominin kitabını yazdık, yazmaya da devam ediyoruz' cümlesi ile 'bu noktaya bilerek, isteyerek, planlayarak' geldik itirafını veya övüncünü dile getiriyorlar.
İktidarın bu duruşunu Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş geçen hafta sonu şöyle özetliyordu:
"Bakın bugün ülkede tartışılacak şey önümüzdeki seçimde hükümet partisinin yüzde 50'yi toparlayıp toparlamayacağı olmamalı, eğer biz vatandaşsak, kendi kararlarımızı kendimiz verebiliyorsak konuşacağımız şey şu olmalı: Hükümet bir dahaki seçimde barajı aşabilir mi acaba? Demokratik ülkelerinde bu konuşulur.
Dolar olmuş 10 lira. Şu ülkeyi, ben yöneteyim doları 1 lira 20 kuruşlardan alayım, 10 lira yapayım insan içine çıkamam.
Sizi yüzde yüz, yüzde bin fakirleştireyim yüzünüze bakamam, utanırım. Rezalete bakar mısınız, dolar olmuş 10 lira. Bizim çocuklar video yapmış aylar önce diyorum ki, 'Türkiye'de dolar 10 lira olsa kim şaşırır.' Şimdi dolar olmuş 10 lira bir baktım kimse şaşırmamış." dedi.
Sayın Baş böyle diyor ama Sayın Erdoğan; 'Biz ekonominin kitabını yazdık, yazmaya da devam ediyoruz' dedi.
Bende diyorum ki! Baskısını göremedik ama tahmin ettiğim kadarıyla Sayın Erdoğan'ın bahsettiği ekonomi kitabı, zenginler için yazılmış bir kitap olsa gerek. Nasıl zengin olunur, sorusunun şifrelerini taşıyan bir kitap olsa gerek!
Çünkü 2002'de AKP iktidara geldiğinde bu ülkenin milyoner sayısı 6 bin civarındaydı. Şuanda milyoner sayısı 358 bin 760 kişiyi aşmış vaziyette.
Aynı şekilde AKP'den önce milyarder sayımız 5 idi. Şimdi 30'ların üzerinde. Eski Türkiye'de hem siyasetçi hem de milyarder olan yoktu. Şimdi sayıları net bilinmiyor!
Ve bu mutlu azınlığın bankalarda faiz ile dolar ile altın ile takla attırdıkları para miktarı trilyonlarca TL. Emeksiz kazanç, alın terinin sömürüsü.
Yani birileri bu kitabı noktasına, virgülüne kadar okumuş ki, böylesine bir 'diriliş' göstermişler.
Devlet ve millete baktığımızda ise bu kitabı okuyamadıkları ama kendi iradeleriyle bu kitaba kabullendikleri bir durum var.
Örneğin en çok değer kaybeden para birimine sahip olmak, faize karşı olup en yüksek faiz oranına sahip olan ülkeler arasında olmak kitaba göreymiş.
Doların 10 TL üzerine çıkması kitaba göreymiş.
Devletin ve milletin borca batması da kitaba göreymiş.
Devlet kurumlarının, taşınmazlarının yok pahasına satılması da kitaba göreymiş.
Yap-işlet-devret modeliyle Hazine'nin kara deliği olan projelerde kitaba göreymiş.
Tarımda bile ithalatçı duruma düşmemizde kitaba göreymiş.
Gelir adaletsizliğinin zirve yaptığı, devlet imkanlarını lüks ve şatafata harcanmasının 'itibar' sayıldığı ve bu itibar sahipleri tarafından, halka' sabır' telkin edildiği de kitaba göreymiş. Kısacası her şeyi kitaba göre yapmışlar.
Peki, bu kitaptan halka düşen bir pay yok mu? Onu da kitabın yazarına sorun!
Son söz: Keşke kitap yazmak yerine Kitab'a uysaydılar bu noktaya gelmezdik, gelmezdiler…
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025