F.Bahçe taraftarı derbinin başlamasına kısa bir süre kala tribünde tüyleri yolunmuş devesa bir kartal pankartı açarak Beşiktaş'ı bir anlamda haddini bilmeye çağırıyordu. Beşiktaş haddini bilecek miydi ve F.Bahçe maçı kazanarak Saraçoğlu Stadı'nı bayram yerine çevirebilecek miydi? Bu soruların cevabı ancak maç sonunda belli olabilirdi.
Oyunun ilk dakikalarında F.Bahçe hareketli, bilhassa Serhat ve Tuncay çok istekli görünüyordu. Her ikisi de adeta kart peşinde koşuyor ve hırslarının kurbanı oluyorlardı. Serdar Tatlı ise maçta ilk sarı kartı Ahmet Yıldırım'a gösterirken etrafına yaklaşan F.Bahçeli futbolcuları elinin tersi ile dağıtarak bir anlamda müsamahasız maç yöneteceğini işaret ediyordu. Ancak başta Serhat olmak üzere bu mesajı algılamayanlar çıkıyordu.
F.Bahçe takımı çok istekli ve özverili oynuyordu. Ne var ki dörtlü savunma çakılı kaldığı için orta sahaya yeteri kadar destek gelmiyor haliyle forvetteki oyuncular yanlız kalıyordu. Bu sebeple takımın hareketliliği pozisyon üretimine dönüşmüyordu.
Beşiktaş'ta Pancu yok. Sergen ise Tümer ile birlikte oynuyor. Ama Beşiktaş bu bireysel beceri üstünlüğünü yeteri kadar hücuma yansıtamıyordu. Çünkü Tomas-Luciano uyumu ve ön libero Ümit-Selçuk faktörleri F.Bahçe'yi diri tutuyor, Beşiktaş'ın hızını kesiyordu. İlk yarının en önemli pozisyonunda ise kaleci Recep, Sergen'in burnunun dibinden yaptığı vuruşu önlemekle kalmıyor, ikinci hamleyi de yaparak herkesi şaşkına çeviriyordu. Ama aynı Recep 52. dakikada yine Sergen'in kullandığı serbet atışta pozizyon hatası yaparak Beşiktaş'a bayram hediyesi olarak 1. golü hediye ediyordu. Ama F.Bahçe takımı pes etmeye niyetli değildi. Beşiktaş'ın defansını ablukaya alıyor, Tuncay'ın mükemmel pasına Hooijdonk aynı güzellikte dokunarak eşitliği sağlıyordu. Çok geçmeden yine sol taraftan yapmış olduğu akınla F.Bahçe ikinci golü buluyordu.
Mircea Lucescu şanslı hoca. Yanında Ahmet Hassan gibi bir silahı var. Onu devreye sokuyor ve maçı kurtarıyordu. Her iki takımı da tebrik ediyorum. İki taraf da iyi oynadı maçın hakkı beraberlikti. Beşiktaş galip gelseydi büyük avantaj elde edecekti. Bir anlamda ligin tadı tuzu kalmayacaktı. F.Bahçe kaybetseydi, yine birçok takım futbolcusuz kalacaktı. Böylesi daha hayırlı oldu.
Oyunun ilk dakikalarında F.Bahçe hareketli, bilhassa Serhat ve Tuncay çok istekli görünüyordu. Her ikisi de adeta kart peşinde koşuyor ve hırslarının kurbanı oluyorlardı. Serdar Tatlı ise maçta ilk sarı kartı Ahmet Yıldırım'a gösterirken etrafına yaklaşan F.Bahçeli futbolcuları elinin tersi ile dağıtarak bir anlamda müsamahasız maç yöneteceğini işaret ediyordu. Ancak başta Serhat olmak üzere bu mesajı algılamayanlar çıkıyordu.
F.Bahçe takımı çok istekli ve özverili oynuyordu. Ne var ki dörtlü savunma çakılı kaldığı için orta sahaya yeteri kadar destek gelmiyor haliyle forvetteki oyuncular yanlız kalıyordu. Bu sebeple takımın hareketliliği pozisyon üretimine dönüşmüyordu.
Beşiktaş'ta Pancu yok. Sergen ise Tümer ile birlikte oynuyor. Ama Beşiktaş bu bireysel beceri üstünlüğünü yeteri kadar hücuma yansıtamıyordu. Çünkü Tomas-Luciano uyumu ve ön libero Ümit-Selçuk faktörleri F.Bahçe'yi diri tutuyor, Beşiktaş'ın hızını kesiyordu. İlk yarının en önemli pozisyonunda ise kaleci Recep, Sergen'in burnunun dibinden yaptığı vuruşu önlemekle kalmıyor, ikinci hamleyi de yaparak herkesi şaşkına çeviriyordu. Ama aynı Recep 52. dakikada yine Sergen'in kullandığı serbet atışta pozizyon hatası yaparak Beşiktaş'a bayram hediyesi olarak 1. golü hediye ediyordu. Ama F.Bahçe takımı pes etmeye niyetli değildi. Beşiktaş'ın defansını ablukaya alıyor, Tuncay'ın mükemmel pasına Hooijdonk aynı güzellikte dokunarak eşitliği sağlıyordu. Çok geçmeden yine sol taraftan yapmış olduğu akınla F.Bahçe ikinci golü buluyordu.
Mircea Lucescu şanslı hoca. Yanında Ahmet Hassan gibi bir silahı var. Onu devreye sokuyor ve maçı kurtarıyordu. Her iki takımı da tebrik ediyorum. İki taraf da iyi oynadı maçın hakkı beraberlikti. Beşiktaş galip gelseydi büyük avantaj elde edecekti. Bir anlamda ligin tadı tuzu kalmayacaktı. F.Bahçe kaybetseydi, yine birçok takım futbolcusuz kalacaktı. Böylesi daha hayırlı oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzon ağır basıyor / 20.03.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004

















































































