Listeler çileye dönüştü
03.01.2009 00:00:00
Seçmen sayısının bir anda 6 milyon kişi artmasının nedenlerinden biri olan ölülerin nüfus kayıtlarında 'yaşıyor' görünmesi vatandaşları bu durumu ispatlamaya mecbur bıraktı.
Seçmen sayısının Türkiye genelinde 6 milyon kişi artmasının nedenleri arasında yer alan, ölülerin nüfus kayıtlarında 'yaşıyor' görünmesi ve seçmen listelerine girmesi, yakınlarına dramlar yaşattı. İzmirli Ali Hasan Özılgın geçen aralık ayında, 49 yıl önce henüz 4.5 aylıkken ölen kızı Sevgi Özılgın'ın seçmen listelerinde adının olduğunu gördü. 16 Ocak 1959'da doğup, 1 Haziran 1959'da ölen kızı Sevgi'nin seçmen değil, ölü olduğunu kanıtlamak için harekete geçen baba Özılgın, İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü'nden defin belgesini aldı. Konak İlçe Seçim Kurulu'na itirazını yaptı. Nüfus Müdürlüğü'ne de kızının öldüğünü kanıtladı.Özılgın, bu kez de kız kardeşi Melek Sert'e Konak Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü'nden gelen çağrıyla bir kez daha sarsıldı. Nüfus Müdürlüğü, adres kayıt sistemi kapsamında Türkiye İstatistik Kurumu'nun gerçekleştirdiği alan çalışmasında, Afet Özılgın'ın öldüğünün bildirildiğini belirterek, 'Anneniz Afet'in ölümü için Buca İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne görüşme yapmak üzere yazımızı aldığınız tarihten itibaren en kısa sürede müracat etmeniz rica olunur' yazılı davet gönderdi. Ali Hasan Özılgın, hasta kardeşi Melek Sert'in yazıyı kendisine vermesi üzerine yıkıldı. Özılgın, 23 yıl önce kaybettiği annesinin öldüğünü kanıtlamak için yine yollara düştü. Mezarlıklar Müdürlüğü'nden defin belgesini aldı. Nüfus Müdürlüğü'ne annesinin öldüğünü kanıtladı.
Bize çile çektirdilerÖzılgın, son bir ayda yaşadıklarına tepki gösterdi. Yüreğindeki yaraların yeniden kanatıldığını belirten Özılgın, şöyle konuştu: "Bu nasıl bir sistem? Ölüm tarihini bile unuttuğumuz kızımı 49 yıl sonra seçmen yaptılar. Bir aydır gözyaşlarım dinmedi. Bu yaşımda Mezarlıklar Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu'nu dolaştım. Bugüne kadar hiçbir seçimde seçmen olarak adı çıkmayan kızımın, öldüğünü kanıtladım. Şimdi de annemin, nüfus kayıtlarına göre bugüne kadar yaşadığını, ancak öldüğünün yeni bildirdiğini belirttiler. Bunu kanıtlamam istendi. Bir kez daha aynı işlemleri, bu kez annem için yaptım. Bunun sonu yok mu? Sırada babamın, dedemin olmasından korkuyorum? Bize çektirdikleri bu çile neden."
Seçmen sayısının Türkiye genelinde 6 milyon kişi artmasının nedenleri arasında yer alan, ölülerin nüfus kayıtlarında 'yaşıyor' görünmesi ve seçmen listelerine girmesi, yakınlarına dramlar yaşattı. İzmirli Ali Hasan Özılgın geçen aralık ayında, 49 yıl önce henüz 4.5 aylıkken ölen kızı Sevgi Özılgın'ın seçmen listelerinde adının olduğunu gördü. 16 Ocak 1959'da doğup, 1 Haziran 1959'da ölen kızı Sevgi'nin seçmen değil, ölü olduğunu kanıtlamak için harekete geçen baba Özılgın, İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü'nden defin belgesini aldı. Konak İlçe Seçim Kurulu'na itirazını yaptı. Nüfus Müdürlüğü'ne de kızının öldüğünü kanıtladı.Özılgın, bu kez de kız kardeşi Melek Sert'e Konak Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü'nden gelen çağrıyla bir kez daha sarsıldı. Nüfus Müdürlüğü, adres kayıt sistemi kapsamında Türkiye İstatistik Kurumu'nun gerçekleştirdiği alan çalışmasında, Afet Özılgın'ın öldüğünün bildirildiğini belirterek, 'Anneniz Afet'in ölümü için Buca İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne görüşme yapmak üzere yazımızı aldığınız tarihten itibaren en kısa sürede müracat etmeniz rica olunur' yazılı davet gönderdi. Ali Hasan Özılgın, hasta kardeşi Melek Sert'in yazıyı kendisine vermesi üzerine yıkıldı. Özılgın, 23 yıl önce kaybettiği annesinin öldüğünü kanıtlamak için yine yollara düştü. Mezarlıklar Müdürlüğü'nden defin belgesini aldı. Nüfus Müdürlüğü'ne annesinin öldüğünü kanıtladı.
Bize çile çektirdilerÖzılgın, son bir ayda yaşadıklarına tepki gösterdi. Yüreğindeki yaraların yeniden kanatıldığını belirten Özılgın, şöyle konuştu: "Bu nasıl bir sistem? Ölüm tarihini bile unuttuğumuz kızımı 49 yıl sonra seçmen yaptılar. Bir aydır gözyaşlarım dinmedi. Bu yaşımda Mezarlıklar Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu'nu dolaştım. Bugüne kadar hiçbir seçimde seçmen olarak adı çıkmayan kızımın, öldüğünü kanıtladım. Şimdi de annemin, nüfus kayıtlarına göre bugüne kadar yaşadığını, ancak öldüğünün yeni bildirdiğini belirttiler. Bunu kanıtlamam istendi. Bir kez daha aynı işlemleri, bu kez annem için yaptım. Bunun sonu yok mu? Sırada babamın, dedemin olmasından korkuyorum? Bize çektirdikleri bu çile neden."
