Libya'da barış beklemede
Rusya Savunma Bakanlığı, Moskova'da varılan ateşkes anlaşmasını imzalamayan Libya Ulusal Ordusu'nun lideri General Hafter'in iki günlük süre istediğini duyurdu. Öte yandan Hafter'in, başkent Trablus'a saldırmak için kentin güneydoğusundaki Terhune'ye takviye güç yığınağı yaptığı belirtiliyor
14.01.2020 17:34:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
Rusya Savunma Bakanlığı, Moskova'da Pazartesi günü Rusya ve Türkiye liderliğinde Fayiz es-Serrac yönetimindeki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ülkenin yüzde 76'sını elinde bulunduran Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu arasında yürütülen Libya görüşmelerinin sonucunda ateşkes üzerinde prensipte anlaşma sağlandığını açıkladı. Bakanlık, Hafter'in ateşkes anlaşmasına olumlu baktığını ancak yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı olduğunu açıkladı. Moskova'daki görüşmelerin Berlin Konferansı'na zemin hazırladığı yorumuna yer verilen Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasında, "Hafter Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ateşkes anlaşmasının son haline olumlu bakıyor. Yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı var" ifadesi kullanıldı. Söz konusu süre Çarşamba günü akşamleyin doluyor.
Hafter güç topluyor
Öte yandan Libya'nın doğusundaki gayri meşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in, başkent Trablus'a saldırmak için kentin güneydoğusundaki Terhune'ye takviye güç yığınağı yaptığı ileri sürüldü. Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre Hafter milislerinin, Trablus'un güneydoğusunda, merkez karargah olarak kullandıkları Terhune kentine, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait zırhlı araçlar ve topların ulaştığı gözlemlendi. Kaynaklar, Hafter'in ateşkesi kabul etmesinden sonra da, kendisine verilen desteğin kesilmediğini, bunun da Hafter'in ateşkesi, "yeniden pozisyon almak için kabul ettiğini ortaya koyduğunu" söyledi.
Hafter destekçilerine gitti
Türk heyeti, Serrac ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile anlaşma metnini oluşturmuştu. Rus heyeti ise Hafter ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin Başkanı Akile Salih'i ikna etmeye çalışmıştı. Ancak Hafter, uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan anlaşma metnini imzalamamış ve Salı günü sabah saatlerinde Moskova'yı terk etmişti. Hafter'in Libya'ya ulaştığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, askeri, siyasi ve mali olarak kendisine destek veren Mısır veya Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gittiği iddia edildi.
Anlaşma'da neler vardı?
Türkiye ve Rusya'nın girişimiyle Libya krizini sonlandırmak için hazırlanan ancak Halife Hafter'in imzalamadığı anlaşma; çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların güvenli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve sorunların yalnızca Libyalılar arasındaki diyalog yoluyla çözülmesini öngörüyordu. Ateşkes için hazırlanan metinde, "Libya'nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına, birliğine ve Birleşmiş Milletler sözleşmesine tereddütsüz bağlılık" vurgusu da yapılıyordu. Anlaşma metninde, "Trablus ve diğer kentlerdeki günlük yaşamın normalleştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, böylelikle tüm saldırıların sonlandırılması ve söz konusu hat boyunca askeri gerilimlerin uyumlu şekilde azaltılmasının sürdürülmesine" atıfta bulunulmuştu. Metinde ayrıca, "Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) eylem planının belirlediği şekliyle, iki taraftan 5'er kişilik askeri komisyon üyelerinin atanması, böylece taraflar arasında temel muharebe hattının belirlenmesi, ateşkesin uygulanmasının izlenmesi ve ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması" kararlaştırılmıştı.
Hafter'i imzadan ABD mi vazgeçirdi?
Libya'da Tobruk merkezli Ulusal Ordu lideri General Hafter'in uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan ateşkes anlaşması metnini imzalamadan Moskova'dan ayrılması dikkat çekiyor. Bu restte bazı ülkelerin kuşkusuz etkisi var. Hafter'e en büyük maddi desteği Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) veriyor. Bu maddi güç sayesinde Hafter, özellikle Sudan'dan çok sayıda paralı askeri saflarına çekti. Mısır ise lojistik destek sağlıyor. Bunun yanı sıra Bahreyn de Hafter'e arka çıkan ülkelerden biri. Avrupa'da ise Fransa Hafter yanlısı politika izlediğini gizlemiyor. ABD ise perde gerisinden tüm süreci yönetiyor. Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın ABD yanlısı olduğu hesaba katıldığında Hafter'in neden imza atmadan Moskova'dan ayrıldığı ortaya çıkıyor. Ancak Rusya'nın Suriye'de olduğu gibi Libya'da asıl oyun kurucu ülke olduğunu unutmamak gerekiyor. Nitekim Hafter'in Moskova'nın "ateşkesi imzalayacaksın" baskısına karşı duramayacağı, bir başka ifadeyle Putin'in tepesini attırmayacağını yüksek sesle dile getiriliyor. Kısaca Libya'da bitiş düdüğünü Rusya çalacak.
Rusya Savunma Bakanlığı, Moskova'da Pazartesi günü Rusya ve Türkiye liderliğinde Fayiz es-Serrac yönetimindeki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ülkenin yüzde 76'sını elinde bulunduran Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu arasında yürütülen Libya görüşmelerinin sonucunda ateşkes üzerinde prensipte anlaşma sağlandığını açıkladı. Bakanlık, Hafter'in ateşkes anlaşmasına olumlu baktığını ancak yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı olduğunu açıkladı. Moskova'daki görüşmelerin Berlin Konferansı'na zemin hazırladığı yorumuna yer verilen Rusya Savunma Bakanlığı açıklamasında, "Hafter Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ateşkes anlaşmasının son haline olumlu bakıyor. Yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı var" ifadesi kullanıldı. Söz konusu süre Çarşamba günü akşamleyin doluyor.
Hafter güç topluyor
Öte yandan Libya'nın doğusundaki gayri meşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in, başkent Trablus'a saldırmak için kentin güneydoğusundaki Terhune'ye takviye güç yığınağı yaptığı ileri sürüldü. Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre Hafter milislerinin, Trablus'un güneydoğusunda, merkez karargah olarak kullandıkları Terhune kentine, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait zırhlı araçlar ve topların ulaştığı gözlemlendi. Kaynaklar, Hafter'in ateşkesi kabul etmesinden sonra da, kendisine verilen desteğin kesilmediğini, bunun da Hafter'in ateşkesi, "yeniden pozisyon almak için kabul ettiğini ortaya koyduğunu" söyledi.
Hafter destekçilerine gitti
Türk heyeti, Serrac ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile anlaşma metnini oluşturmuştu. Rus heyeti ise Hafter ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin Başkanı Akile Salih'i ikna etmeye çalışmıştı. Ancak Hafter, uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan anlaşma metnini imzalamamış ve Salı günü sabah saatlerinde Moskova'yı terk etmişti. Hafter'in Libya'ya ulaştığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, askeri, siyasi ve mali olarak kendisine destek veren Mısır veya Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gittiği iddia edildi.
Anlaşma'da neler vardı?
Türkiye ve Rusya'nın girişimiyle Libya krizini sonlandırmak için hazırlanan ancak Halife Hafter'in imzalamadığı anlaşma; çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların güvenli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve sorunların yalnızca Libyalılar arasındaki diyalog yoluyla çözülmesini öngörüyordu. Ateşkes için hazırlanan metinde, "Libya'nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına, birliğine ve Birleşmiş Milletler sözleşmesine tereddütsüz bağlılık" vurgusu da yapılıyordu. Anlaşma metninde, "Trablus ve diğer kentlerdeki günlük yaşamın normalleştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, böylelikle tüm saldırıların sonlandırılması ve söz konusu hat boyunca askeri gerilimlerin uyumlu şekilde azaltılmasının sürdürülmesine" atıfta bulunulmuştu. Metinde ayrıca, "Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) eylem planının belirlediği şekliyle, iki taraftan 5'er kişilik askeri komisyon üyelerinin atanması, böylece taraflar arasında temel muharebe hattının belirlenmesi, ateşkesin uygulanmasının izlenmesi ve ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması" kararlaştırılmıştı.
Hafter'i imzadan ABD mi vazgeçirdi?
Libya'da Tobruk merkezli Ulusal Ordu lideri General Hafter'in uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan ateşkes anlaşması metnini imzalamadan Moskova'dan ayrılması dikkat çekiyor. Bu restte bazı ülkelerin kuşkusuz etkisi var. Hafter'e en büyük maddi desteği Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) veriyor. Bu maddi güç sayesinde Hafter, özellikle Sudan'dan çok sayıda paralı askeri saflarına çekti. Mısır ise lojistik destek sağlıyor. Bunun yanı sıra Bahreyn de Hafter'e arka çıkan ülkelerden biri. Avrupa'da ise Fransa Hafter yanlısı politika izlediğini gizlemiyor. ABD ise perde gerisinden tüm süreci yönetiyor. Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın ABD yanlısı olduğu hesaba katıldığında Hafter'in neden imza atmadan Moskova'dan ayrıldığı ortaya çıkıyor. Ancak Rusya'nın Suriye'de olduğu gibi Libya'da asıl oyun kurucu ülke olduğunu unutmamak gerekiyor. Nitekim Hafter'in Moskova'nın "ateşkesi imzalayacaksın" baskısına karşı duramayacağı, bir başka ifadeyle Putin'in tepesini attırmayacağını yüksek sesle dile getiriliyor. Kısaca Libya'da bitiş düdüğünü Rusya çalacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.