Koskoca bir 20 yıl.
Yetmez mi?
Oturduğunuz koltuktan kalkmamak için kılı kırk yarmaya, kırk dereden su getirmeye başladınız.
Yirmi yıldır oturduğunuz koltuğa daha da yapışmak, kopmaz şeritlerle bağlanmak için akla hayale gelmedik fırıldaklar peşindesiniz.
Sakın 'vatan aşkı, vatana-millete hizmet aşkı' falan demeyin.
Her vesile ile gündem ettiğiniz bu 'vatan ve millet aşkı' bahanesiyle vatanı ve milleti hangi perişanlıklara sürüklediğiniz apaçık ortada.
Kendinizi hizmetine adadığınızı iddia ettiğiniz vatanın ve milletin içinde debelendiği çıkmazlar, açmazlar, dertler ve ıstıraplar artık saymakla bitmiyor.
Kendisine hizmet aşkı ile yanıp-tutuştuğunuzu söylediğiniz devletin, dolayısıyla milletin yer altı ve yer üstü kaynakları sudan bahanelerle ve sudan ucuz fiyatlarla elden çıkarılmış, hem devlet hem de millet fakirleştikçe fakirleşmiştir.
Dünyada hatırı sayılır tarım ülkelerinden biri olan ülkemiz, sayenizde her türlü tarım ürünlerini el yakan fiyatlarla ithal eder hale gelmiştir.
En son ve en canlı örnek olarak, ayçiçeği ekimini ve hasadını doğru yönetemediğiniz için, bu işten hayatını kazanan çiftçilerimizi attığınız yanlış adımlar ve aldığınız yanlış kararlarla küstürdüğünüz için, haftalardır savaş bölgesinden gelecek olan yağ yüklü gemilerin yolu hasretle bekleniyor.
Güya hizmetine adandığınız millet, daha önceki yıllardaki birikimlerini de sayenizde eriterek, hayatta kalabilmek için yok fiyatına elden çıkararak yoksulluk vadilerinde sersefil dolaşırken, hayatını zindan eden zamlar peş peşe yağmaktadır.
Bilmem kimin ve kimlerin aklına uyarak uyguladığınız ekonomi programının doğal bir sonucu olarak, devlete gelir sağlayan kamu kurum ve kuruluşları, devletin işlettiği fabrikalar satılmış ve gelir kalemi olarak vergilerden, zamlardan ve cezalardan başka kapı kalmamıştır.
Bu nasıl aşk, bu nasıl bir sevdadır ki, maşukunuz olan devlet ve millet yolsuzlukların ve yoksullukların pençesinde kıvranmaktadır.
Güya aşık olduğunuz, hizmet aşkı ile yandığınız millete biraz daha hizmet etmek için, iktidar koltuğuna sarıldıkça sarılıyor ve orada biraz daha kalabilmek için türlü yollar deniyorsunuz.
Aşkınızın, sevdanızın ve dahi hizmet aşkınızın semereleri bütün boyutlarıyla, bütün olumsuzluklarıyla ayan-beyan ortadadır.
Bütün bunları bir çırpıda geçelim de, yoksa küpler yarım mı kaldı?
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025