Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarında üst üste yaptığı artışlara rağmen bankacılık sektörünün kredi hacmi genişlemeye devam ediyor. Merkez Bankası Ekim 2008'de derinleşmeye başlayan küresel krizin piyasalarda yol açtığı sorunları azaltmak amacıyla Türk parası ve döviz likiditesine yönelik alınan tedbirlere ek olarak zorunlu karşılık oranlarını 5 Aralık 2008 ve 16 Ekim 2009 tarihlerinde yabancı para yükümlülükler için 2 puan, Türk parası yükümlülükler için de 1 puan düşürerek, sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 5 olarak belirlemişti. Bu düzenlemelere rağmen kredi hacmi artmaya devam ederken, Merkez Bankası 24 Ocak ve 23 Mart tarihlerinde Türk lirası zorunlu karşılık oranlarını yine vadelere göre farklılaştırarak artırdı. Banka son olarak da 21 Nisan 2011'de yabancı para ve Türk lirası zorunlu karşılık oranlarını kısa vadeli yükümlülükler için artırdı. Bankanın piyasadaki sıcak parayı azaltmaya yönelik bu kararlarına rağmen, bankacılık sektörünün kredi hacminde artış hala devam ediyor. Katılım bankaları hariç bankacılık sektörünün kredi hacmi son 1 yılda yüzde 43 arttı ve 27 Mayıs itibariyle 517 milyar 151 milyon 823 bin liraya çıktı. Kredi hacminde yıl başından bu yana da yüzde 14 artış kaydedildi. Hükümet ekonomiyi soğutmak için kredi hacminde 1 yılda kaydedilen artışı yüzde 25 düzeyinde tutmaya çalışıyor. Zorunlu karşılıkların artırılması bankaların Merkez Bankasında daha fazla para tutması anlamına geliyor. Bunun da bankaların hem krediye yönlendirecekleri likiditelerinin azalması hem de dışarıdan sağladıkları fonları Merkez Bankası'nda tutmalarının yarattığı maliyet artışı nedeniyle kredi piyasasını sıkılaştırması bekleniyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.