Koronavirüs Kapalıçarşı'yı vurdu
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar, koronavirüs ve jeopolitik gelişmeler nedeniyle ticaret yapmanın zorlaştığına işaret ederek, "Kapalıçarşı'da bazı sektörlerde alışveriş yüzde 80 düştü. Çünkü alışverişi yapanlar çoğunlukla Çinlilerdi" dedi
11.02.2020 20:00:00





Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, 2019 yılını 7.2 milyar dolar ihracatla kapattıklarını, 2020 için ihracat hedeflerinin 8.5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Kamar, "2023 hedefi 12 milyar dolar. Yeter ki önümüzdeki taşlar temizlensin" dedi. Türk mücevher sektörü bulunduğu coğrafya nedeniyle stratejik bir sektör olduğunu dile getiren Kamar, "Bizim 2019 yılı ihracatımız normalde Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinde 4.1 milyar dolar gözüküyor. Ancak geçen yıl buna ilaveten 3.1 milyar dolarlık Dahilde İşleme Rejimi yoluyla ihracat yaptık. Toplam ihracat 7.2 milyar dolara ulaştı. İhracatın zorlaştığı bir ortamda klasik fuarlardan ziyade ikili görüşmeler öne çıkıyor. Geçen sene Suudi Arabistan'a ve Miami'ye ticaret alım heyetleri düzenledik. Benzer şekilde Katarlıları İstanbul'da misafir ettik. Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye Cumhuriyetlerindeki satınalmacıları Antalya'da ağırlayarak 2020'nin ilk mücevher fuarına imza attık" şeklinde konuştu.
Hedef pazarlar Amerika ve Asya
Ürün grubu bakımından en çok altından mamul edilen ürünlerin ihraç edildiğine işaret eden Kamar, "Bu yıla çok daha iyi başladık. Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.5 artışla, 545 milyon dolar mücevher ihracatı gerçekleştirdik. Ancak altın fiyatları son bir yılda yüzde 20 artış gösterdiğinden kilogram bazında ihracatımız azaldı" dedi.
Mücevher ihracatında geçen sene yakalanan büyük başarının temelinde Dahilde İşleme Rejimi'nin başarıyla uygulanmasının yattığına dikkat çeken Mustafa Kamar, şunları söyledi: "Herhangi bir serbest ticaret anlaşması imzalamaya ihtiyaç duyulmayan Dahilde İşleme Rejimi'ni tüm ülkelerle uygulamamız gerekiyor ancak son dönemdeki yasal düzenlemeler dolayısıyla beklenen verimi alamıyoruz. Mücevherciler için 2020 yılı ile birlikte başlayan Borsa İstanbul'a kotasyon zorunluluğu, Dahilde İşleme Rejimi için en büyük engellerin başında geliyor. Borsa İstanbul'a kotasyon zorunluluğu, iş hacmi Kuzey Afrika ve Orta Doğu olan üyelerimiz için zorluklar çıkarırken bu zorlukları aşabilmek adına birçok kişi aracı firma kurmayı hedefliyor. Sektör, bu aracıların eline bırakılıyor." Mücevher sektörünün ana pazarının Orta Doğu ülkeleri olduğunu ifade eden Kamar, "Mısır, Suudi Arabistan ve Irak'ta sıkıntı var. Bu nedenle Çin, Amerika gibi ülkelere yönelmek gerekiyor" dedi.
Altın 'para gibi' işlem görüyor
Ülkelerin dolarizasyondan kurtulmak için kendi para birimlerinde ticaret yapmaya önem verdiğini dile getiren Kamar, "Altın, doları devreden çıkarmak için önemli bir enstrüman. Merkez bankaları altın rezervlerini güçlendiriyor" dedi. İstanbul Havalimanı'nın açılmasıyla maliyetlerinin arttığını dile getiren Kamar, şunları söyledi:
"Yolcu beraberinde ihracat yapan bir sektörüz. Buradaki gümrük personelinin altın ve mücevher ihracatıyla alakalı bilgileri çok az. İstanbul Havalimanı bizim için zor bir yer olmaya başladı. Buradaki zorluk mesafeden de kaynaklanıyor. Kuyumcukent ile Atatürk Havalimanı arasında 2 dakikalık yol vardı, bu şimdi 40 dakikaya çıktı. Ürünlerimiz zırhlı araçlarla naklediliyor. Haliyle maliyetler arttı. Öte yandan gümüşte de gümrükleme maliyeti yüksek. Ticaret Bakanlığı ve ekonomi yönetimi bizi tam anlayabilmiş değil. Biz de kendimizi onlara anlatamadık. Onlar altını ticari mal olarak görüyor, biz para olarak..."
Kamar, Türk mücevher sektörünün 7.2 milyar dolar ihracatın yanı sıra turistik bölgelerde de 3.5-4 milyar dolarlık turistik satış gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Mücevher sektörüyle ilgili yasal düzenlemelerin siyasi tartışmalara da konu olduğunu vurgulayan Kamar, "Pırlantada, altında vergi yok' deniliyor. Şu anda pırlantada yüzde 20 vergi var. Hem altında hem pırlantada vergi var. Türkiye 8-11 milyar dolar arasında altın ithalatı yapılıyor. Bunun 4 milyar doları ihracatla, 4 milyar doları turizmle gidiyor 2-3 milyar doları da Türkiye'de kalıyor. Altın tasarruf aracıdır, cari açık olarak değerlendirilemez" diye konuştu.
Koronavirüs fırsatlara kapı da aralıyor
Çin'de ortaya çıkan koronavirüsün turizm sektörünü ve lüks tüketimi olumsuz etkilediğini söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, "Çin dünyaya 200 milyon turist gönderiyor. Çinli turist gelmediğinden İstanbul ve Kapadokya sıkıntı yaşıyor. Bu arada insanlar uçmuyor. Kapalıçarşı'da bazı sektörlerde alışveriş yüzde 80 düştü. Çünkü alışverişi yapanlar çoğunlukla Çinlilerdi" dedi. Bu süreçte Türkiye lehine bazı fırsatların da ortaya çıktığını söyleyen Kamar, "Mayıs ayına kadar sıkı çalışırsak, Çin'den mal alan şirketleri Türkiye'ye çekebiliriz. Bu yönde bizim sektörde ciddi gelişmeler var" dedi.
RECEP BAHAR
Kamar, "2023 hedefi 12 milyar dolar. Yeter ki önümüzdeki taşlar temizlensin" dedi. Türk mücevher sektörü bulunduğu coğrafya nedeniyle stratejik bir sektör olduğunu dile getiren Kamar, "Bizim 2019 yılı ihracatımız normalde Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinde 4.1 milyar dolar gözüküyor. Ancak geçen yıl buna ilaveten 3.1 milyar dolarlık Dahilde İşleme Rejimi yoluyla ihracat yaptık. Toplam ihracat 7.2 milyar dolara ulaştı. İhracatın zorlaştığı bir ortamda klasik fuarlardan ziyade ikili görüşmeler öne çıkıyor. Geçen sene Suudi Arabistan'a ve Miami'ye ticaret alım heyetleri düzenledik. Benzer şekilde Katarlıları İstanbul'da misafir ettik. Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye Cumhuriyetlerindeki satınalmacıları Antalya'da ağırlayarak 2020'nin ilk mücevher fuarına imza attık" şeklinde konuştu.
Hedef pazarlar Amerika ve Asya
Ürün grubu bakımından en çok altından mamul edilen ürünlerin ihraç edildiğine işaret eden Kamar, "Bu yıla çok daha iyi başladık. Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.5 artışla, 545 milyon dolar mücevher ihracatı gerçekleştirdik. Ancak altın fiyatları son bir yılda yüzde 20 artış gösterdiğinden kilogram bazında ihracatımız azaldı" dedi.
Mücevher ihracatında geçen sene yakalanan büyük başarının temelinde Dahilde İşleme Rejimi'nin başarıyla uygulanmasının yattığına dikkat çeken Mustafa Kamar, şunları söyledi: "Herhangi bir serbest ticaret anlaşması imzalamaya ihtiyaç duyulmayan Dahilde İşleme Rejimi'ni tüm ülkelerle uygulamamız gerekiyor ancak son dönemdeki yasal düzenlemeler dolayısıyla beklenen verimi alamıyoruz. Mücevherciler için 2020 yılı ile birlikte başlayan Borsa İstanbul'a kotasyon zorunluluğu, Dahilde İşleme Rejimi için en büyük engellerin başında geliyor. Borsa İstanbul'a kotasyon zorunluluğu, iş hacmi Kuzey Afrika ve Orta Doğu olan üyelerimiz için zorluklar çıkarırken bu zorlukları aşabilmek adına birçok kişi aracı firma kurmayı hedefliyor. Sektör, bu aracıların eline bırakılıyor." Mücevher sektörünün ana pazarının Orta Doğu ülkeleri olduğunu ifade eden Kamar, "Mısır, Suudi Arabistan ve Irak'ta sıkıntı var. Bu nedenle Çin, Amerika gibi ülkelere yönelmek gerekiyor" dedi.
Altın 'para gibi' işlem görüyor
Ülkelerin dolarizasyondan kurtulmak için kendi para birimlerinde ticaret yapmaya önem verdiğini dile getiren Kamar, "Altın, doları devreden çıkarmak için önemli bir enstrüman. Merkez bankaları altın rezervlerini güçlendiriyor" dedi. İstanbul Havalimanı'nın açılmasıyla maliyetlerinin arttığını dile getiren Kamar, şunları söyledi:
"Yolcu beraberinde ihracat yapan bir sektörüz. Buradaki gümrük personelinin altın ve mücevher ihracatıyla alakalı bilgileri çok az. İstanbul Havalimanı bizim için zor bir yer olmaya başladı. Buradaki zorluk mesafeden de kaynaklanıyor. Kuyumcukent ile Atatürk Havalimanı arasında 2 dakikalık yol vardı, bu şimdi 40 dakikaya çıktı. Ürünlerimiz zırhlı araçlarla naklediliyor. Haliyle maliyetler arttı. Öte yandan gümüşte de gümrükleme maliyeti yüksek. Ticaret Bakanlığı ve ekonomi yönetimi bizi tam anlayabilmiş değil. Biz de kendimizi onlara anlatamadık. Onlar altını ticari mal olarak görüyor, biz para olarak..."
Kamar, Türk mücevher sektörünün 7.2 milyar dolar ihracatın yanı sıra turistik bölgelerde de 3.5-4 milyar dolarlık turistik satış gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Mücevher sektörüyle ilgili yasal düzenlemelerin siyasi tartışmalara da konu olduğunu vurgulayan Kamar, "Pırlantada, altında vergi yok' deniliyor. Şu anda pırlantada yüzde 20 vergi var. Hem altında hem pırlantada vergi var. Türkiye 8-11 milyar dolar arasında altın ithalatı yapılıyor. Bunun 4 milyar doları ihracatla, 4 milyar doları turizmle gidiyor 2-3 milyar doları da Türkiye'de kalıyor. Altın tasarruf aracıdır, cari açık olarak değerlendirilemez" diye konuştu.
Koronavirüs fırsatlara kapı da aralıyor
Çin'de ortaya çıkan koronavirüsün turizm sektörünü ve lüks tüketimi olumsuz etkilediğini söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, "Çin dünyaya 200 milyon turist gönderiyor. Çinli turist gelmediğinden İstanbul ve Kapadokya sıkıntı yaşıyor. Bu arada insanlar uçmuyor. Kapalıçarşı'da bazı sektörlerde alışveriş yüzde 80 düştü. Çünkü alışverişi yapanlar çoğunlukla Çinlilerdi" dedi. Bu süreçte Türkiye lehine bazı fırsatların da ortaya çıktığını söyleyen Kamar, "Mayıs ayına kadar sıkı çalışırsak, Çin'den mal alan şirketleri Türkiye'ye çekebiliriz. Bu yönde bizim sektörde ciddi gelişmeler var" dedi.
RECEP BAHAR
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.