Bu ülkede kopyacılık en gözde meslek ki kopyacının her adımı, her kelamı, her nefesi ve her öksürüğü haber oluyor, tüm ülkeye servis ediliyor.
Kopyası çekilen asıl nüsha ısrarla gizleniyor.
Özellikle şimdilerde taklitçilik siyaset arenasında eşsiz bir beceri olarak kabul ediliyor ve derhal geniş kitlelere servis ediliyor ama taklit edilen, taklitçilere kaynak olan tezler ve tez sahipleri gözlerden uzak tutuluyor.
"Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim."
(N. Fazıl).
İster merkezi yönetimin tepesinde olsunlar isterse yerel yönetimlerde olsunlar adamlar kopyacının kopyacısı, adamlar çok kötü kopyacılar ama medyanın dilinde onlar, kameranın önünde onlar ve televizyonların ana haber bültenlerinde ilk haber onlar.
Partizanlıkla vicdanı kararmamış olan herkese soruyorum; bu ülkede yerel seçimlere katılan adaylar sadece cumhur ittifakının ve sadece millet ittifakının adaylarından mı ibaret?
Bu ne rezalet, bu nasıl habercilik anlayışı?
Kâğıt üzerinde, on şu kadar partinin seçimlere girmeye hak kazandığı belirtiliyor ve mesela BTP, bütün seçim bölgelerinde aday çıkarmış olduğu halde medyada bir satır haber olamıyor.
Yıllardır Sayın Haydar Baş'ın tezlerinden aşırarak, parça-buçuk anlatanlar ve uygulama taklidi yapanlar el üstünde, baş üstünde tutuldular tezin sahibi ise ısrarla gizlendi, üstü örtüldü.
Şimdi de yine Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli merkezli projeler açıklayan BTP'nin adayları ısrarla saklanıyor ama onların projelerini aşıranlar yine ana haber bültenlerinde ilk haber oluyor.
Vicdansızlığa başka örnek aramayın lütfen.
Her akşam, hangi televizyon kanalını açarsanız açın yarım saat boyunca Mansur Yavaş-Özhaseki sataşmaları, Binali Yıldırım-İmamoğlu değişmeleri sürüyor ve seçim haberleri bitiyor.
Yandaş medya, havuz medyası bu tarafgirliği çok açıktan yapıyor da devletin televizyonları olan TRT kanalları bunu nasıl yapar?
İstisnasız bütün aboneler faturalarda TRT katkı payı ödemiyor mu?
İstisnasız her vatandaşın, gönlündeki partinin, üyesi bulunduğu partinin haberlerini TRT kanallarından duyma hakkı yok mu?
Kopyacının haber değeri var ama asıl tez sahibinin haber değeri yok.
Taklitçinin haber değeri var ama taklit edilen proje sahiplerinin haber değeri yok.
Bu nasıl iş, bu nasıl gidiş?
Haksızlık dizboyu, karartma her yerde, adaletsizlik doğal kıyafetleri olmuş.
Hazine yardımını ilk beş partiye çuval çuval taksim ettikleri gibi medyayı da onların hizmetine amade kılmışlar.
Düşünebiliyor musunuz; her gün en az beş yerde ve ayrı ayrı projeler açıklayan BTP'nin İstanbul adayı Selim Kotil bir satır haber olamıyor ama onun projelerini ucundan-kıyısından kopya çeken İmamoğlu ve Yıldırım, her akşam onlarca dakika haber oluyorlar.
Seksen iki milyonluk koca bir ülkenin yalana teslim oluşunun acı manzarası ile karşı karşıyayız ne yazık ki.
Yorumlar
Aykut Altun
Devletin kanalı diye bildiğimiz kanallar artık mevcut iktidarın kanalı olmuş yazmış olduğunuz gerçekleri topluma aksettirirler mi? Kendi ayaklarına kurşun sıkarlar mı? Tabiiki hayır.
Devletin kanalı diye bildiğimiz kanallar artık mevcut iktidarın kanalı olmuş yazmış olduğunuz gerçekleri topluma aksettirirler mi? Kendi ayaklarına kurşun sıkarlar mı? Tabiiki hayır.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025