KKTC'ye bir tuzak daha
Birleşmiş Milletler, sanki bugüne kadar bir arpa boyu yol almış gibi bir kez daha Kıbrıs meselesini ısıtmaya başladı. BM öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferans başladı. Kıbrıs toplantısında Türkiye'yi Çavuşoğlu başkanlığındaki heyet temsil ediyor. Konferanstan olumlu bir sonuç çıkması beklenmiyor.
27.04.2021 17:44:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Rumların bugüne kadar Birleşmiş Milletler'in (BM) tüm girişimlerini boşa çıkarmasına rağmen, Kıbrıs meselesi uluslararası gündemde özellikle sıcak tutulmaya devam ediliyor. Bu çerçevede son görüşme 2017'de İsviçre'nin Crans Montana kasabasında yapılmıştı. Rumların 'her şey bizim olsun' yaklaşımı nedeniyle o görüşmelerden sonuç çıkmamıştı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, bugün başlayan Kıbrıs Konferansı'nın amacının 'yakın gelecekte Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulmak için tarafların ortak zemininin olup olmadığını belirlemek' olduğunu tekrarladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres bugün ilk KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Görüşme TSİ 17.30'da başladı. Guterres akabinde Rum lider Anastasiadis ile görüşecek. Akşam saatlerinde ise delegasyon onuruna resepsiyon verecek. Müzakerelere 5 ülkenin (Türkiye, İngiltere, Yunanistan, KKTC ve Rum kesimi) yanı sıra BM (5+1) katılıyor. Türkiye açısından katılan ülke sayısı 4 zira Rum kesimini tanımıyoruz.
Taraflar yarın buluşuyor
Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, yarın BM Cenevre Ofisi'nde ilk toplantıyı gerçekleştirecek. Bu görüşmenin ardından Guterres, tüm taraflarla ikili görüşmeler yapacak. Konferansta Türkiye'yi başında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bulunduğu bir heyet temsil ediyor.
Rumlar neyin peşinde?
Yunanistan ve Rum tarafı, Kıbrıs'ta çözümün yarım asrı aşkın süredir müzakere edilen ve sonuç vermeyen 'federasyon' modeliyle sağlanacağı konusunda ısrarını sürdürüyor. Rum kesimi, yeni müzakerelerin 2017'deki Crans Montana görüşmelerinde kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini savunurken, Türk tarafı ise bunun imkânsız olduğunu ve Cenevre'de dün başlayan konferansta bundan sonra neyin müzakere edileceğinin belirleneceğine vurgu yapıyor. Kısaca Rum tarafı, bugüne kadar Kıbrıs meselesinin çözümüne fayda sağlamayan BM parametrelerinin değişmemesi gerektiği ve müzakerelerin bu temelde devam etmesi gerektiğini ileri sürüyor. Öte yandan Rumlar, Türk tarafının Kapalı Maraş'ın tamamen açılmasına yönelik planlamalarını sona erdirmesi ve Doğu Akdeniz'deki Türk faaliyetlerini sonlandırması şeklindeki dayatmalarını, Avrupa Birliği'ni (AB) ve diğer uluslararası aktörleri arkasına alarak sürdürüyor.
İki devletli çözüm zamanı
Türkiye ve KKTC, Rum kesimi ve Yunanistan'ın 53 yıldır müzakere edilen ancak başarısızlıkla sonuçlanan federasyon ısrarına karşın Ada'nın gerçeklerine uygun olan 'iki devletli çözümün' masaya gelmesini istiyor. Türkiye'nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs'taki varlığı, KKTC'nin egemenliği ve siyasi eşitliğinin kırmızı çizgileri olduğunu ifade eden Kıbrıs Türk tarafı, bunlardan asla vazgeçilemeyeceğini her fırsatta vurguluyor. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ise dün yaptığı açıklamada Cenevre'deki gayriresmi Kıbrıs konferansının müzakereleri yeniden başlatmak için bir fırsat sunduğunu belirtti.
AB'den Ruma ve Yunana destek
Avrupa Birliği (AB) ise Rum-Yunan ikilisinin tezine yakın duruyor.
Kıbrıs meselesinin bir AB sorunu olduğunu ve Kıbrıs'ta iki taraflı, iki toplumlu federasyon çözümünü savunan AB, yeniden başlaması planlanan Kıbrıs müzakerelerinde kendisinin de bulunması gerektiğini ileri sürüyor. Cenevre'deki gayriresmi toplantıda masada olmayacak olan AB yetkililerinin, taraflarla toplantı dışında görüşmeler yapması bekleniyor.
Öte yandan Cenevre'deki toplantı, BM Genel Sekreteri Guterres'in Covid-19 salgını sonrası yüz yüze katılacağı ilk toplantı olması açısından da önem taşıyor. Guterres, Cenevre'de yapılacak gayriresmi Kıbrıs görüşmelerine tarafların 'yaratıcı' fikirlerle gelmesini umuyor. Guterres'in bu çağrısı, Türk tarafının 'yeni fikirlerin masaya gelmesi' yönündeki tutumuyla da uyum gösteriyor.
Türkiye 'federasyon teranesi'ne soğuk
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 16 Nisan'da Cenevre'deki konferans öncesi son kez KKTC'ye ziyarette bulundu. Çavuşoğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, düzenledikleri ortak basın toplantısında, Kıbrıs meselesine ilişkin net mesajlar vermişti. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Biz, BM'de devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz. Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir. O anlaşma olduktan, KKTC'nin bu coğrafyada kendi halkının geleceği için vereceği umut, cesaretle burası gelişecektir ve bütün Kıbrıs halkı bundan faydalanacaktır" dedi. Cenevre toplantısının sonucu ne olursa olsun Türkiye'nin KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının her koşulda yanında olacağı mesajını her fırsatta dile getiren Çavuşoğlu, imkânsızı müzakere etmenin hiçbir anlamı olmadığını ve bunun zaman kaybı olacağını kaydetmişti. Çavuşoğlu, "Bu zaman kaybında, bu süreçte tanınmış olmanın ve AB üyeliğinin tadını çıkaracak olan Rum kesimidir. Kısıtlamalar altında ve ambargolar altında zorluk çekmeye devam edecek taraf da KKTC ve Kıbrıs Türk halkıdır. 20 sene, 30 sene daha müzakere etsek, yine bir sonuç çıkmayacak federasyon için. Zaten 53 sene müzakere etmişiz. O nedenle imkânsızı zorlamanın hiçbir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.