Konya'daki tarihi Yusuf AğaKütüphanesi'nde kitap hırsızlığı olayı, 5 Nisan 2000'de bir memurun emeklilik dilekçesi vermesi sonrasında ortaya çıktı. Zimmetli kitapların devri sırasında kurul tarafından yapılan sayımda, paha biçilemeyen 103 adet el yazması ve 7 adet nadir basma kitap ile 63 adet yazma esere ait cilt kapağının yerinde olmadığı anlaşıldı. Çalınan eserler arasında İslam tarihinin önemli isimlerinden Muhiddin Arabi'nin yanı sıra Sadrettin Konevi ile diğer yazar ve düşünürlerin astronomi ve İslami bilimleri konu alan kitapları bulunuyordu.
Profesyonel bir ekibin işi
Yapılan incelemede, paha biçilemeyen ve eşi olmayan el yazması kitapların ve ciltlerin çok profesyonel bir şekilde çalındığı belirlendi. Hırsızların, kitapların içindeki risaleleri aldığı ve yerine başka ciltler yerleştirdiği, bazılarının ise altın kakma olması nedeniyle sadece kapaklarını alarak içlerini bıraktığı görüldü. Farklı cilt kapaklarının içinde başka eserler bulunduğunu görerek şaşkına dönen uzmanların hazırladığı raporlar, olayla ilgili açılan ve 5 kütüphane memurunun yargılandığı davada değerlendirildi. Mahkemenin isteği üzerine, aralarında Selçuk Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikail Bayram'ın da bulunduğu bilirkişiler, çalınan eserlere yaklaşık 11 trilyon lira değer biçti.
Muhiddin Arabi Derneği devreye girdi
İnterpol aracılığıyla tüm dünyada aranan çalıntı eserlerin izine geçen yıla kadar rastlanmadı. Londra'da kurulu Muhiddin Arabi Derneği'nin üyesi Stephen Hırtenstein, bir müzayede salonunun kataloğunda daha önceden çalındığını duyduğu Muhiddin Arabi'nin "Kitab-ul Ba" isimli eserinin yer aldığını gördü. Hırtenstein, Türkiye'de Kültür Bakanlığı ve kitabın çalındığı kütüphane ile yazışmalar yaptı.
Kitabın üzerinde Yusuf Ağa Kütüphanesi'ne ait olduğunu gösteren mührün bulunduğu sayfanın örneğini Konya'daki kütüphaneye gönderen Hırtenstein sayesinde, kitabın çalınan eser olduğu kesinlik kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Nadide Eserler Şube Müdürü Ali Can, Londra'daki Türk Büyükelçiliği'ne teslim edilen kıymetli kitabın adli işlemleri sona ermediği için henüz Türkiye'ye gelmediğini, ancak işlemler bittiğinde teslim alınacağını söyledi.
İnternet üzerinden kitaptan örnekler
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, kitabın Türkiye'ye kazandırılmasında Hırtenstein'in ve derneğin büyük çaba harcadığını ve kendilerine sürekli eserle ilgili bilgi verdiklerini, ayrıca internet aracılığıyla kitaptan örnekler gönderdiğini kaydetti. Şahin, Muhiddin Arabi üzerine ciddi araştırmalar yapan İngiltere'deki dernek yetkililerinin bu araştırmalar için Konya'ya da birkaç kez geldiğini aktardı. Şahin, kitabın gerçek sahibine, yani Yusuf Ağa Kütüphanesi'ne dönmesi için derneğin gösterdiği gayretin kendilerini son derece mutluettiğini kaydetti.
"BA" harfinin esrarını anlatıyordu
Çalınan kitaplar arasında yine Muhiddin Arabi'nin Konya'da evlendiği eşine "mehir" olarak yazdığı "Muhaccet-ul Elbeyza" isimli el yazması kitabı da bulunuyor. Çoğu Selçuklu dönemine ait ve nasıl yapıldığı uzmanlarca bugün bile anlaşılamamış altın kakma cilt kapaklarına da değer biçmenin son derece güç olduğu belirtiliyor. Çalınmadan önce kitaplar üzerinde uzun araştırmalar yapan Prof. Dr. Mikail Bayram, Endülüs Emevileri döneminden kalma yaklaşık bin yıllık Kur'an-ı Kerim ve "Kitab-ul Ba" gibi çok kıymetli eserlerin hırsızlık için seçilmesinin bir tesadüf olamayacağını söyledi.
"Kitab-ul Ba"da, Muhiddin Arabi'nin Arapça'da fiillerin önüne ya da arkasına geldiğinde anlamları değiştiren "Ba" harfinin esrarını ve sırlarını anlattığını belirten Bayram, metafizikçi görüşleri ile halen tartışmalar yaratmaya devam eden ünlü yazarın bu kitabının bir eşi daha bulunmadığını söyledi.
Profesyonel bir ekibin işi
Yapılan incelemede, paha biçilemeyen ve eşi olmayan el yazması kitapların ve ciltlerin çok profesyonel bir şekilde çalındığı belirlendi. Hırsızların, kitapların içindeki risaleleri aldığı ve yerine başka ciltler yerleştirdiği, bazılarının ise altın kakma olması nedeniyle sadece kapaklarını alarak içlerini bıraktığı görüldü. Farklı cilt kapaklarının içinde başka eserler bulunduğunu görerek şaşkına dönen uzmanların hazırladığı raporlar, olayla ilgili açılan ve 5 kütüphane memurunun yargılandığı davada değerlendirildi. Mahkemenin isteği üzerine, aralarında Selçuk Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikail Bayram'ın da bulunduğu bilirkişiler, çalınan eserlere yaklaşık 11 trilyon lira değer biçti.
Muhiddin Arabi Derneği devreye girdi
İnterpol aracılığıyla tüm dünyada aranan çalıntı eserlerin izine geçen yıla kadar rastlanmadı. Londra'da kurulu Muhiddin Arabi Derneği'nin üyesi Stephen Hırtenstein, bir müzayede salonunun kataloğunda daha önceden çalındığını duyduğu Muhiddin Arabi'nin "Kitab-ul Ba" isimli eserinin yer aldığını gördü. Hırtenstein, Türkiye'de Kültür Bakanlığı ve kitabın çalındığı kütüphane ile yazışmalar yaptı.
Kitabın üzerinde Yusuf Ağa Kütüphanesi'ne ait olduğunu gösteren mührün bulunduğu sayfanın örneğini Konya'daki kütüphaneye gönderen Hırtenstein sayesinde, kitabın çalınan eser olduğu kesinlik kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Nadide Eserler Şube Müdürü Ali Can, Londra'daki Türk Büyükelçiliği'ne teslim edilen kıymetli kitabın adli işlemleri sona ermediği için henüz Türkiye'ye gelmediğini, ancak işlemler bittiğinde teslim alınacağını söyledi.
İnternet üzerinden kitaptan örnekler
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, kitabın Türkiye'ye kazandırılmasında Hırtenstein'in ve derneğin büyük çaba harcadığını ve kendilerine sürekli eserle ilgili bilgi verdiklerini, ayrıca internet aracılığıyla kitaptan örnekler gönderdiğini kaydetti. Şahin, Muhiddin Arabi üzerine ciddi araştırmalar yapan İngiltere'deki dernek yetkililerinin bu araştırmalar için Konya'ya da birkaç kez geldiğini aktardı. Şahin, kitabın gerçek sahibine, yani Yusuf Ağa Kütüphanesi'ne dönmesi için derneğin gösterdiği gayretin kendilerini son derece mutluettiğini kaydetti.
"BA" harfinin esrarını anlatıyordu
Çalınan kitaplar arasında yine Muhiddin Arabi'nin Konya'da evlendiği eşine "mehir" olarak yazdığı "Muhaccet-ul Elbeyza" isimli el yazması kitabı da bulunuyor. Çoğu Selçuklu dönemine ait ve nasıl yapıldığı uzmanlarca bugün bile anlaşılamamış altın kakma cilt kapaklarına da değer biçmenin son derece güç olduğu belirtiliyor. Çalınmadan önce kitaplar üzerinde uzun araştırmalar yapan Prof. Dr. Mikail Bayram, Endülüs Emevileri döneminden kalma yaklaşık bin yıllık Kur'an-ı Kerim ve "Kitab-ul Ba" gibi çok kıymetli eserlerin hırsızlık için seçilmesinin bir tesadüf olamayacağını söyledi.
"Kitab-ul Ba"da, Muhiddin Arabi'nin Arapça'da fiillerin önüne ya da arkasına geldiğinde anlamları değiştiren "Ba" harfinin esrarını ve sırlarını anlattığını belirten Bayram, metafizikçi görüşleri ile halen tartışmalar yaratmaya devam eden ünlü yazarın bu kitabının bir eşi daha bulunmadığını söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.