En başta Hz. Fatıma (a.s) annemizin şahsında bütün annelerimize ve anneme saygı ve hürmetlerimizi arz ediyor, ellerinden öpüyorum.
Anneler kutsaldır. Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın dediği gibi, "anneler, insan mühendisidir, insan emekçisidir" hakları ödenemez. Hakaret, iman ehlinin aklına bile gelmez.
Ama maalesef ki, ülkemizde hala itikat, ahlak sıkıntısı yaşayanlar var. Örneğin Atatürk'ün muhterem annesi Molla Zübeyde annemize neler denildi? Hz. Aişe (a.s) annemize atılan iftira, Zübeyde anneye de atıldı.
İlginçtir! Bu iftira sahipleri, devlet erkânıyla boy boy resimler çekindiler, el üstünde tutuldular, hala da tutuluyorlar.
Bu bölümü aklınızda iyi tutun!
Şimdi! BTP'nin merhum genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Susurluk'ta planlı bir provokasyon ile karşı karşıya kaldı.
Olay medyaya hatta Meclis'e yansıdı. Provokatörler hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi İçişleri ve Adalet Bakanı bir açıklama bile yapmadılar.
CHP liderine fiili saldırı gerçekleşti. Saldırganlar yakalandı, ifadeleri alındı, serbest bırakıldı.
İYİ Parti liderinin evi kuşatıldı, tehdit edildi. Yakalandılar, ifadeleri alındı ve serbest bırakıldılar.
Bu süreçte onlarca gazeteci fiili saldırıya uğradı. Saldırganlar yakalandı, ifadeleri alındı ve serbest bırakıldılar.
Tabi toplum, 'bu nasıl adalet' diye sorunca hem İçişleri, hem de Adalet Bakanları kanunları gösterdiler.
Hatta en son Yeniçağ'dan Orhan Uğurlu Bey fiili olarak saldırıya uğradı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu olayların "tepkisel" olduğunu söyledi.
Şiddeti, 'tepkisel' olarak tanımlayan İçişleri Bakanı iki gün sonra sosyal medyadan adeta 'bu nasıl adalet, bu nasıl karar' diye isyan ediyordu.
Neden? Ahlaksız ve niteliksizin biri, Sayın Soylu'nun annesi ile olan fotoğrafına alçakça yorumlar yazmış.
Bu şahıs yakalanmış, ifadesi alınmış ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış.
Süleyman Soylu, "bu şahsı nasıl serbest bırakırsınız" diye sosyal medyadan isyan ediyor.
Bu isyanın hedefinde kim var? Adalet Bakanı Abdülhamit Gül.
Uzun zamandır medyada yer almayan Adalet Bakanı Gül suskunluğunu bozdu ve âdeta ayar verir nitelikte cümleler kurdu:
"Kimse yargıya parmak sallayamaz."
"Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider, itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanından da bu işleyişe müdahale etmesini bekleyemez. Adalet Bakanının hâkim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın asla da giymeyeceğim."
'Tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum'
"Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hakaret ve sövme suçlarında bu konuda bir hassasiyet olması çok doğaldır ama iki yılın altındaki suçlara tutuklama imkânı yok. Yargıyı eleştirmek asla doğru tavır olmaz."
Bu tartışma medyada, 'ikinci Berat Albayrak vakası', 'Erdoğan'dan sonrası için koltuk kavgası' başlıklarıyla tartışılmaya başlandı.
Başta Şamil Tayyar olmak üzere birçok eski vekil, Adalet Bakanı'nın açıklamalarını genele, diye aklama gayretine girerken itiraf AKP Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Bölükbaşı'ndan geldi.
Bölükbaşı, twitter hesabından yaptığı paylaşımla isim vermeden Süleyman Soylu'yu hedef göstererek, "Bir telefon ötede olan kişilere meramını buradan (sosyal medyadan) anlatmaya kalkıyorsan, niyetin sorgulanır" dedi.
Tabi tartışma reytingi çok olduğu için işin hukuk-yargı boyutuna kimse değinmedi. Oysa asıl tartışılması gereken başlık, 'Kanunlar karşısında herkes eşit midir, değil midir' başlığıdır. Baksanıza birileri alenen ayrıcalık istiyor!
İşin bir de manevi boyutu var. Peygamber Efendimiz (s.a.a.v); "Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz" buyuruyor.
Bu mealde başta Molla Zübeyde annemize bin bir iftira atanlarla boy boy fotoğraf çektirenler, onları el üstünde tutanlar acaba bu hadisin muhatabı oluyorlar mı?
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025