Kıbrıs'ta çözüm iki devletli olmak
Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, "Türkiye'nin garantisi sulandırılmadan iki devletli çözüm anlayışında olmalıyız" dedi
06.04.2019 00:00:00





Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, Uluslararası Kıbrıs Konferansı'nın ilkinin 2001'de, Rum tarafının Avrupa Birliği'ne (AB) tek taraflı girmek için müracaat etmesi üzerine gerçekleştirdiklerini hatırlattı. "Tam 18 yıl sonra yeniden aynı temayla ikinci kez konferans düzenledik çünkü bu süre zarfında Ada'daki ve özellikle Doğu Akdeniz'deki koşullarda büyük değişiklikler olmuştur." diyen Gökçekuş, öte yandan 50 yıldır süregelen müzakerelerden olumlu bir sonuç çıkmadığını kaydetti. Gökçekuş, "Ucu açık federasyon görüşmeleriyle geçen 50 yılın ardından bir yere varılamayacağının net bir biçimde anlaşılması sonrasında karşılıklı güvene dayalı yeni ve alternatif çözüm önerilerinin masaya getirilmesi gerekliliği gerçeğinden hareketle konuyu masaya yatırıp enine boyuna tartışmayı doğru bulduk." şeklinde konuştu.
Yarım asrı aşkın süredir "Kıbrıs sorunu" ile bir ömür geçirdiklerini söyleyen Gökçekuş, şunları kaydetti: "Bizler artık bu sorunun ortadan kalkmasını, kadife bir ayrılığın sonrasında eşit haklara sahip Türkiye'nin garantisinin hiçbir zaman sulandırılmayacağı, güvenli bir ortamda yaşayan iki ayrı devlet olarak iyi komşuluk ilişkileri içerisinde yaşamak istiyoruz.
En azından çocuklarımız ve torunlarımızın gündeminden bu durum, artık bir sorun olmaktan çıksın istiyoruz."
Türkiye'ye karşılık güç kalkanı oluştu
Gökçekuş, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon kaynaklarının bulunmasının ardından bölgenin öneminin arttığına işaret ederek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) bu konuda Ada'da eşit haklara sahip Türklerin çıkarlarını hiçe sayıp faaliyetlere giriştiğini ve gerilimi artırdığını vurguladı.
Rum tarafının çözüm üretmek gibi bir niyeti olmadığına dikkati çeken Gökçekuş, "Rum lider (Nikos) Anastasiadis'in son zamanlarda federasyon tezini yeniden masaya yatırmasındaki en büyük amaç çözüme odaklanmak değil, zamana oynayarak, KKTC ile Türkiye arasında imzalanan protokoller çerçevesinde, Türkiye'nin olası müdahalelerine karşın, yeni devletleri-firmaları saflarına çekerek Türkiye karşısında daha da büyük bir güç kalkanı oluşturmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yarım asrı aşkın süredir "Kıbrıs sorunu" ile bir ömür geçirdiklerini söyleyen Gökçekuş, şunları kaydetti: "Bizler artık bu sorunun ortadan kalkmasını, kadife bir ayrılığın sonrasında eşit haklara sahip Türkiye'nin garantisinin hiçbir zaman sulandırılmayacağı, güvenli bir ortamda yaşayan iki ayrı devlet olarak iyi komşuluk ilişkileri içerisinde yaşamak istiyoruz.
En azından çocuklarımız ve torunlarımızın gündeminden bu durum, artık bir sorun olmaktan çıksın istiyoruz."
Türkiye'ye karşılık güç kalkanı oluştu
Gökçekuş, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon kaynaklarının bulunmasının ardından bölgenin öneminin arttığına işaret ederek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) bu konuda Ada'da eşit haklara sahip Türklerin çıkarlarını hiçe sayıp faaliyetlere giriştiğini ve gerilimi artırdığını vurguladı.
Rum tarafının çözüm üretmek gibi bir niyeti olmadığına dikkati çeken Gökçekuş, "Rum lider (Nikos) Anastasiadis'in son zamanlarda federasyon tezini yeniden masaya yatırmasındaki en büyük amaç çözüme odaklanmak değil, zamana oynayarak, KKTC ile Türkiye arasında imzalanan protokoller çerçevesinde, Türkiye'nin olası müdahalelerine karşın, yeni devletleri-firmaları saflarına çekerek Türkiye karşısında daha da büyük bir güç kalkanı oluşturmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.