Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimize selatü selam okumamız konusunda Allahü Teâlâ şöyle emretmektedir: "Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler, O' nu överler. Ey iman edenler! Siz de O'nu övün ve O'na salât ve selam edin, O' na gönülden teslim olun" (El-Ahzab Sûresi, 56. Ayet).
Benzer bir manaya Hadis-i şerifte ise şöyle işaret edilmektedir: "Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salavat getirenleridir."(Tirmizi, Vitir,21) Kalp alemimizdeki kargaşayı ortadan kaldırıp, Allah'ın tecellisine hazır hale getirebilmek için "Lailaheillallah Muhammed'ür Resulullah" diyerek O'ndan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed'in (sav) O'nun kulu ve Resulu olduğunu tasdik etmemiz lazımdır. İşte deliller: "Sabah ve akşam Rabb'inin ismini zikret" (A'raf: 7/205). "Haberiniz olsun ki, Kalpler ancak Allah'ı zikirle tatmin olur"(Ra'd:13/41)."Beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim" (Bakara:2/152). "Zikrin efdali ve üstünü Lailaheillallah ,duanın efdal ve üstünü Elhamdülillah'dır" (Tirmizi'den Riyazu's salihin, 1434. hadis)."Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur." (Rad suresi, 29. Ayet)"Allah ismi, kulun kalbine ilahi esma ve sıfatların en güzel tecellilerini celbeden büyük bir isim, yüce bir virddir. Allah demek, Allah ile olmak, ibadetlerin, lütufların en şereflisidir. Gerçek akıl sahibi de bu şerefe ermek için çabalayandır" (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam' da Zikir). Kur'an okuyarak ruhumuzdaki karanlık noktaları vahyin ışığı ile aydınlatmalıyız.***Ebû Vâil Şakîk İbni Seleme şöyle dedi:İbni Mes'ûd radıyallahu anh bize perşembe günleri vaaz ederdi. Adamın biri ona:- Ebû Abdurrahman! Keşke bize her gün vaaz etsen, dedi. İbni Mes'ûd ona şunları söyledi:- Sizi usandırmamak için her gün vaaz etmiyorum. Nitekim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, bıkıp usanmayalım diye, dinlemeye istekli olduğumuz günleri kollardı.Buhârî, İlim 11, 12, Daavât 69; Müslim, Münâfikîn 82, 83. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 72 Ebü'l-Yakzân Ammâr İbni Yâsir radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim, dedi:"Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz. "Müslim, Cum'a 47. Muâviye İbni Hakem es-Sülemî radıyallahu anh şöyle dedi:Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılarken cemâatten biri aksırdı. Ben de hemen "yerhamükellah" dedim. Cemaat bana dik dik bakmaya başladı. Bunun üzerine: - Vay başıma gelenler! Yâhu bana niye öyle bakıyorsunuz? deyince de, ellerini uyluklarına vurmaya başladılar. Onların beni susturmaya çalıştıklarını görünce kızdım; ama yine de sustum.Anam, babam Resûl-i Ekrem'e fedâ olsun. Ne ondan önce ne de ondan sonra kendisinden daha iyi bir öğretici görmedim. Vallahi beni ne azarladı ne dövdü ne de sövdü. Namazı kıldırıp bitirince bana:- "Bu ibadetin adı namazdır. Namaz kılarken dünya kelâmı konuşulmaz. Çünkü namaz tesbih, tekbir ve Kur'an okumaktan ibarettir" dedi veya buna benzer bir şey söyledi. Ben de:- Yâ Resûlallah! Ben yeni müslüman oldum. Allah Teâlâ İslâmiyet'i gönderdiği halde hâlâ kâhinlere gidenlerimiz var! dedim. Bana:- "Sen kâhinlere gitme!" buyurdu. Ben tekrar:- Aramızda uğursuzluğa inanan adamlar var, deyince de:- "Bu onların gönüllerinde hissettikleri bir duygudur. Bu duygu onları işlerinden alıkoymasın" buyurdu.
Benzer bir manaya Hadis-i şerifte ise şöyle işaret edilmektedir: "Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salavat getirenleridir."(Tirmizi, Vitir,21) Kalp alemimizdeki kargaşayı ortadan kaldırıp, Allah'ın tecellisine hazır hale getirebilmek için "Lailaheillallah Muhammed'ür Resulullah" diyerek O'ndan başka ilah olmadığını, Hz. Muhammed'in (sav) O'nun kulu ve Resulu olduğunu tasdik etmemiz lazımdır. İşte deliller: "Sabah ve akşam Rabb'inin ismini zikret" (A'raf: 7/205). "Haberiniz olsun ki, Kalpler ancak Allah'ı zikirle tatmin olur"(Ra'd:13/41)."Beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim" (Bakara:2/152). "Zikrin efdali ve üstünü Lailaheillallah ,duanın efdal ve üstünü Elhamdülillah'dır" (Tirmizi'den Riyazu's salihin, 1434. hadis)."Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur." (Rad suresi, 29. Ayet)"Allah ismi, kulun kalbine ilahi esma ve sıfatların en güzel tecellilerini celbeden büyük bir isim, yüce bir virddir. Allah demek, Allah ile olmak, ibadetlerin, lütufların en şereflisidir. Gerçek akıl sahibi de bu şerefe ermek için çabalayandır" (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam' da Zikir). Kur'an okuyarak ruhumuzdaki karanlık noktaları vahyin ışığı ile aydınlatmalıyız.***Ebû Vâil Şakîk İbni Seleme şöyle dedi:İbni Mes'ûd radıyallahu anh bize perşembe günleri vaaz ederdi. Adamın biri ona:- Ebû Abdurrahman! Keşke bize her gün vaaz etsen, dedi. İbni Mes'ûd ona şunları söyledi:- Sizi usandırmamak için her gün vaaz etmiyorum. Nitekim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, bıkıp usanmayalım diye, dinlemeye istekli olduğumuz günleri kollardı.Buhârî, İlim 11, 12, Daavât 69; Müslim, Münâfikîn 82, 83. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 72 Ebü'l-Yakzân Ammâr İbni Yâsir radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim, dedi:"Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz. "Müslim, Cum'a 47. Muâviye İbni Hakem es-Sülemî radıyallahu anh şöyle dedi:Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılarken cemâatten biri aksırdı. Ben de hemen "yerhamükellah" dedim. Cemaat bana dik dik bakmaya başladı. Bunun üzerine: - Vay başıma gelenler! Yâhu bana niye öyle bakıyorsunuz? deyince de, ellerini uyluklarına vurmaya başladılar. Onların beni susturmaya çalıştıklarını görünce kızdım; ama yine de sustum.Anam, babam Resûl-i Ekrem'e fedâ olsun. Ne ondan önce ne de ondan sonra kendisinden daha iyi bir öğretici görmedim. Vallahi beni ne azarladı ne dövdü ne de sövdü. Namazı kıldırıp bitirince bana:- "Bu ibadetin adı namazdır. Namaz kılarken dünya kelâmı konuşulmaz. Çünkü namaz tesbih, tekbir ve Kur'an okumaktan ibarettir" dedi veya buna benzer bir şey söyledi. Ben de:- Yâ Resûlallah! Ben yeni müslüman oldum. Allah Teâlâ İslâmiyet'i gönderdiği halde hâlâ kâhinlere gidenlerimiz var! dedim. Bana:- "Sen kâhinlere gitme!" buyurdu. Ben tekrar:- Aramızda uğursuzluğa inanan adamlar var, deyince de:- "Bu onların gönüllerinde hissettikleri bir duygudur. Bu duygu onları işlerinden alıkoymasın" buyurdu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.