Kadınlarımız değerini Atatürk’le buldu
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 5 Aralık 1934'te Atatürk tarafından verildiğini hatırlatan Bağımsız Türkiye Partisi Kadın Kolları Başkanı Seçil Mumcuoğlu, "Kadınlarımız değerini Atatürk'le buldu" dedi
04.12.2020 15:10:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL
5 Aralık kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümü dolayısı ile yazılı bir mesaj yayımlayan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kadın Kolları Başkanı Seçil Mumcuoğlu, yaptığı açıklamada, "Yönetme ve kendini yönetecek iradeyi seçme hakkını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk kadınlarımızın toplumda söz sahibi olmasını sağlamıştır" dedi. "1930 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından seçme ve seçilme hakkı kazandırılan kadınlarımıza ekonomik özgürlüğünü iktidarımızda kazandıracağız" ifadelerini kullanan BTP Kadın Kolları Başkanı Mumcuoğlu, mesajında şunları kaydetti: "Atatürk, tüm dünyaya örnek olacak bir karar ile 86 yıl önce bugün, kadınlara siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkı sağladı. 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliği ile her Türk kadını, bir mücadele vermeksizin pek çok Avrupa ülkesinden daha önce seçme ve seçilme hakkı elde etmiştir. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olduğu TBMM 5. dönem seçimlerinde 17 kadın milletvekili seçilerek karar mekanizmasında yer almışlardır. O günün şartlarında, TBMM'deki 400 milletvekilinin 17'sini kadınlar oluşturmuştur. Ve maalesef aradan geçen onca zamana rağmen bu oran, Cumhuriyet tarihinde kadınların TBMM'deki en yüksek temsil oranlarından birisidir.
Kadınların omuzlarındaki yük arttı
Ekonomik güçlükler ve artan ihtiyaçlar kadının günden güne omuzlarındaki yükü artırırken siyasete ve siyasilere olan inancını da azaltmıştır. Çözümsüz iktidar ve muhalefet partileri zamanla oy kullanma işini nesilden nesile aktarılan bir siyasi miras haline getirmiş ve vekillerin milleti temsil özelliği yok olma noktasına gelmiştir. 2019 seçimlerinde en yüksek sayıda kadının Bağımsız Türkiye Partisi'nden aday olması tesadüf değildir. Toplumda ve ailede yaşanan güçlüklerin kadının omuzlarında olduğu ülkemizde, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Ev Hanımı Maaşı, Doğum İkramiyesi" gibi Sosyal Devlet Projeleri ile kalkınmaya inanan kadınımız, milletin sorunlarını çözmeye talip olmuş ve Bağımsız Türkiye Partisi anlayışında kendine yer bulmuştur.
Türk kadını marka olacak
Genel Başkanımız Hüseyin Baş'ın "Kadınlarımıza yönelik kuracağımız sosyal platformla her bir Türk kadınını kendi ismiyle bir dünya markası haline getireceğiz" projesiyle Bağımsız Türkiye Partisi Türk kadınının sorunlarını çözmeye meclisin dışında olduğu halde başlamıştır. Yine Genel Başkanımızın, "Nüfusumuzun yarısı kadın ve maalesef toplumun yarısının aklını, becerilerini yeterince değerlendiremiyoruz" tespiti büyük bir sorunun altını çizmektedir.
Türk Kadını, Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında Milli Ekonomi Modeli uygulanarak, ekonomik özgürlüğüne ve layık olduğu değere kavuşacaktır.
Atatürk'ün 86 yıl önce biz kadınlara sağladığı seçme seçilme hakkını kullanarak, karar mekanizmasında söz sahibi liyakatli kadınlarımızın artması da ancak Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında mümkün olacaktır."
5 Aralık kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümü dolayısı ile yazılı bir mesaj yayımlayan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kadın Kolları Başkanı Seçil Mumcuoğlu, yaptığı açıklamada, "Yönetme ve kendini yönetecek iradeyi seçme hakkını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk kadınlarımızın toplumda söz sahibi olmasını sağlamıştır" dedi. "1930 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından seçme ve seçilme hakkı kazandırılan kadınlarımıza ekonomik özgürlüğünü iktidarımızda kazandıracağız" ifadelerini kullanan BTP Kadın Kolları Başkanı Mumcuoğlu, mesajında şunları kaydetti: "Atatürk, tüm dünyaya örnek olacak bir karar ile 86 yıl önce bugün, kadınlara siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkı sağladı. 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliği ile her Türk kadını, bir mücadele vermeksizin pek çok Avrupa ülkesinden daha önce seçme ve seçilme hakkı elde etmiştir. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olduğu TBMM 5. dönem seçimlerinde 17 kadın milletvekili seçilerek karar mekanizmasında yer almışlardır. O günün şartlarında, TBMM'deki 400 milletvekilinin 17'sini kadınlar oluşturmuştur. Ve maalesef aradan geçen onca zamana rağmen bu oran, Cumhuriyet tarihinde kadınların TBMM'deki en yüksek temsil oranlarından birisidir.
Kadınların omuzlarındaki yük arttı
Ekonomik güçlükler ve artan ihtiyaçlar kadının günden güne omuzlarındaki yükü artırırken siyasete ve siyasilere olan inancını da azaltmıştır. Çözümsüz iktidar ve muhalefet partileri zamanla oy kullanma işini nesilden nesile aktarılan bir siyasi miras haline getirmiş ve vekillerin milleti temsil özelliği yok olma noktasına gelmiştir. 2019 seçimlerinde en yüksek sayıda kadının Bağımsız Türkiye Partisi'nden aday olması tesadüf değildir. Toplumda ve ailede yaşanan güçlüklerin kadının omuzlarında olduğu ülkemizde, Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Ev Hanımı Maaşı, Doğum İkramiyesi" gibi Sosyal Devlet Projeleri ile kalkınmaya inanan kadınımız, milletin sorunlarını çözmeye talip olmuş ve Bağımsız Türkiye Partisi anlayışında kendine yer bulmuştur.
Türk kadını marka olacak
Genel Başkanımız Hüseyin Baş'ın "Kadınlarımıza yönelik kuracağımız sosyal platformla her bir Türk kadınını kendi ismiyle bir dünya markası haline getireceğiz" projesiyle Bağımsız Türkiye Partisi Türk kadınının sorunlarını çözmeye meclisin dışında olduğu halde başlamıştır. Yine Genel Başkanımızın, "Nüfusumuzun yarısı kadın ve maalesef toplumun yarısının aklını, becerilerini yeterince değerlendiremiyoruz" tespiti büyük bir sorunun altını çizmektedir.
Türk Kadını, Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında Milli Ekonomi Modeli uygulanarak, ekonomik özgürlüğüne ve layık olduğu değere kavuşacaktır.
Atatürk'ün 86 yıl önce biz kadınlara sağladığı seçme seçilme hakkını kullanarak, karar mekanizmasında söz sahibi liyakatli kadınlarımızın artması da ancak Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında mümkün olacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
