Baştan bir gerçeği netleştirelim; ABD'nin, Kudüs kararını BM'ye kim götürdü? Türkiye mi? Hayır. İran mı? Hayır. Filistin mi? Hayır. Hâlbuki bu süreçte en büyük tepkiyi Türkiye ve Filistin devlet başkanları göstermişti.
Peki, ABD'nin bu kararını BM'ye, hani ABD, dünyayı tehdit ediyor, dünya ABD'den büyüktür, ABD yalnız kaldı filan diyoruz ya (!) işte o ABD'yi, BM'ye şikâyet eden kimdi? El-cevap: Mısır.
Peki, Mısır kim? Dikkat edin! BM kararları ardından ABD'nin açıkladığı 2018 strateji planında dost ve müttefik olarak ilan ettiği iki devletten biri. (Suud-i Arabistan ve
Mısır)
Sisi'nin, Mursi'yi darbe ile indirip Mısır'ın başına geçme sürecini hatırlayın. Sözde dünya itiraz etmişti. ABD ve Suud destek olmuş ve ilk etapta (yanılmıyorsam) 8 milyar dolar yardım göndermişti.
Bakın! İlk günden itibaren Prof. Dr. Haydar Baş ve onun ışığında bizler olayın mahiyetini anlatmaya çalıştık. Özetle Yahudi ve Hıristiyanların birbirlerinin dostu olduğu, ortada bir inanç savaşı verildiğini ifade edip, münafıkların oyunlarına karşı uyanık olmak gerektiğini vurguladık.
Ama İslam dünyası bu gerçeğin çok uzağında kaldı. Kınıyoruz, kabul etmiyoruz, lanetliyoruz. ABD, İsrail şöyledir, böyledir, öyledir vs. laflar ile gündemin gazı alındı.
ABD kararından döndü mü? Hayır. İsrail'in zulmü, katliamları bitti mi? Hayır. O zaman bu kadar laf niye edildi?
Gelelim İsrail çıkışı
yapanlara!
Malum karardan sonra dünyanın her tarafından bir ses yükseldi. Ama altın vuruşu Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un yaptı:
"İsrail diye bir devlet mi var ki, başkenti Kudüs olsun."
Kuzey Kore Dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada ise bizim vatandaşlarımızın sokaklarda söyleyemedikleri sözler söyleniyor ve şöyle deniliyordu:
"(Tramp'a) Zihinsel engelli bunak, BM toplantısında tamamen özgür bir devleti (Kuzey Kore) yok etmekten bahsettiği için bu hareketine de şaşırmadık"
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro sadece laf etmekle kalmadı, söyledikleri lafları icraata döktü.
Maduro, İstanbul'daki İİT toplantısına katıldı. Konuşmasının ikinci bölümünü senelerdir hutbelerden, İmamların ağzından veya ekranlara çıkan ilahiyatçılardan duymak istediğim sözlerdi. Ama bizim din adına laf edenlerin söyleyemediği doğruları söylemek Maduro'ya kaldı. (İnşallah bu sözleri imanına vesile olur.)
Maduro şöyle diyordu: "İkinci çağrım bölgedeki Arap halkına ve liderlerine. Ne zamana kadar katliama seyirci kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap liderleri ne zaman uyanacak? Ne zaman uyanıp, Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız, yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz, artık harekete geçmelisiniz!"
Maduro ülkesine döndü ve İsrail menşeli ürünlerin ülkeye girişini yasaklayarak, İsrail Büyükelçisini sınır dışı etti.
İçinizin yandığını biliyorum. Keşke bizimkiler de böyle yapsalar, diyorsunuzdur.
Peki, ABD'nin bu kararını BM'ye, hani ABD, dünyayı tehdit ediyor, dünya ABD'den büyüktür, ABD yalnız kaldı filan diyoruz ya (!) işte o ABD'yi, BM'ye şikâyet eden kimdi? El-cevap: Mısır.
Peki, Mısır kim? Dikkat edin! BM kararları ardından ABD'nin açıkladığı 2018 strateji planında dost ve müttefik olarak ilan ettiği iki devletten biri. (Suud-i Arabistan ve
Mısır)
Sisi'nin, Mursi'yi darbe ile indirip Mısır'ın başına geçme sürecini hatırlayın. Sözde dünya itiraz etmişti. ABD ve Suud destek olmuş ve ilk etapta (yanılmıyorsam) 8 milyar dolar yardım göndermişti.
Bakın! İlk günden itibaren Prof. Dr. Haydar Baş ve onun ışığında bizler olayın mahiyetini anlatmaya çalıştık. Özetle Yahudi ve Hıristiyanların birbirlerinin dostu olduğu, ortada bir inanç savaşı verildiğini ifade edip, münafıkların oyunlarına karşı uyanık olmak gerektiğini vurguladık.
Ama İslam dünyası bu gerçeğin çok uzağında kaldı. Kınıyoruz, kabul etmiyoruz, lanetliyoruz. ABD, İsrail şöyledir, böyledir, öyledir vs. laflar ile gündemin gazı alındı.
ABD kararından döndü mü? Hayır. İsrail'in zulmü, katliamları bitti mi? Hayır. O zaman bu kadar laf niye edildi?
Gelelim İsrail çıkışı
yapanlara!
Malum karardan sonra dünyanın her tarafından bir ses yükseldi. Ama altın vuruşu Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un yaptı:
"İsrail diye bir devlet mi var ki, başkenti Kudüs olsun."
Kuzey Kore Dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada ise bizim vatandaşlarımızın sokaklarda söyleyemedikleri sözler söyleniyor ve şöyle deniliyordu:
"(Tramp'a) Zihinsel engelli bunak, BM toplantısında tamamen özgür bir devleti (Kuzey Kore) yok etmekten bahsettiği için bu hareketine de şaşırmadık"
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro sadece laf etmekle kalmadı, söyledikleri lafları icraata döktü.
Maduro, İstanbul'daki İİT toplantısına katıldı. Konuşmasının ikinci bölümünü senelerdir hutbelerden, İmamların ağzından veya ekranlara çıkan ilahiyatçılardan duymak istediğim sözlerdi. Ama bizim din adına laf edenlerin söyleyemediği doğruları söylemek Maduro'ya kaldı. (İnşallah bu sözleri imanına vesile olur.)
Maduro şöyle diyordu: "İkinci çağrım bölgedeki Arap halkına ve liderlerine. Ne zamana kadar katliama seyirci kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap liderleri ne zaman uyanacak? Ne zaman uyanıp, Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız, yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz, artık harekete geçmelisiniz!"
Maduro ülkesine döndü ve İsrail menşeli ürünlerin ülkeye girişini yasaklayarak, İsrail Büyükelçisini sınır dışı etti.
İçinizin yandığını biliyorum. Keşke bizimkiler de böyle yapsalar, diyorsunuzdur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025